4|Geçmişin izlerini taşı(m)ak ağırdır.

480 50 27
                                    

Little Mix-Little Me

4|Geçmişin izlerini taşı(m)ak ağırdır.

Salonun loş ışığı altında Yoongi dudaklarımdan ayrılmadan, sanki hiç oksijene ihtiyacı yokmuş gibi, tüm oksijeni benmişim ve sadece bana muhtaçmış gibi dudaklarımı sömürüyordu. Yavaşça geri çekilip çenemi öpmüş ardından çenemi havaya kaldırarak kafamın arkaya düşmesine neden olmuştu. Boynumda hissettiğim ıslak dudaklar kalbimin hızla atmasını sağlamıştı. Yavaştı. Beni çıldırtmak için aşırı yavaş hareket ediyordu. Başarıyordu da. Ancak burada olduğum süre içerisinde Yoongi'nin bana verdiği telefondan pek çok şey öğrenmiştim. Eh, birkaç kez porno denen videolara denk gelmiş ve merakıma yenik düşerek izlemiştim. Zevk veriyordu ancak her izlediğimde tuhaf hissediyordum, canım yanıyordu.

"Mghh~"

Videolarda gördüğüm gibi kendimi Yoongi'ye bastırdığımda bunu beklemiyormuş gibi kafasını geriye atıp derin bir inleme bırakmış ardından ben de kucağındayken ayağa kalkmıştı. Ellerini kalçama sabitleyip sıkarken koltuğa ilerlemiş ve sırtımın soğuk koltuk ile buluşmasına neden olmuştu. Yeniden boynuma yönelerek dudaklarını gezdirirken arada dişlerini geçirmesiyle ufak ufak inliyordum. Şehvet tüm bedenimi ele geçirirken Yoongi bacaklarımı aralamış ve kendini bacak arama yerleştirerek sürtünmüş ardından da bastırmıştı. Ağzının içine boğuk bir şekilde inleyip kafamı koltuğa bastırdım. Beynim pelte olmuştu, düşünemez hâle gelmiştim.

"Mghhmm Y-yoonmmhgh~"

Yoongi titremişti. Tüm bedeninin titrediğini hissetmiştim. Doğrularak altımdaki pantolonu hızla çıkartan Yoongi kısa zamanda da kendi pantolonunu çıkartıp yerle buluşturmuştu. Kalçama şaplak atmış ardından bedenimi koltukta ters çevirerek dizlerim üzerinde durdurmuştu beni. Kendi kontrolümü kaybetmiştim. Şu an ne yaptığımdan bihaber bir şekilde sadece ithaat ediyordum. Ben ki ömrü hayatım boyunca ithaat etmemiş biriydim. Ancak konu Yoongi olunca sanırım hep ilklerimi yaşayacaktım. Şu anda olduğu gibi.

Yoongi saçlarımı kavrayarak kafamı geriye çekmiş sağ elinin parmaklarını ağzımdan içeriye göndermişti. Ağzımdaki kemikli parmaklar arasında dilimi dolandırarak şeker misali emerken Yoongi enseme öpücükler konduruyor arada dişliyordu. Ağzımdaki parmaklarını hışımla çekerek kalça çizgimde işaret parmağını gezdirmişti. Tüylerim diken diken olurken kafamı koltuğa bastırmış, kalçamı havalandırarak beklemeye başlamıştım. Çok geçmeden deliğimde hissettiğim dolulukla derin bir inleme bıraktım.

"Ahhggmmm"

Yoongi içime diğer parmaklarını da yavaş yavaş göndermiş ardından sırtımda dolanan dudaklarını çekerek doğrulmuş ve boşta olan eliyle penisimi okşayarak derin bir inlememi kazanmıştı. Deliğimde hissettiğim boşlukla kafamı yana çevirip Yoongi'ye baktım. Parmaklarını teker teker yalamış ardından penisini kavrayarak çekiştirmişti. Deliğime konumlandıktan sonra yavaşça içime girerken çığlık atmış elimin altındaki koltuk yüzünü sıkmıştım.

"Şşşh, geçecek bebeğim."

Fısıltısı kulağıma ulaşırken nefes almaya çalıştım. Alamıyordum ve nefes alamayacağımı bile bile debelenmeye devam ediyordum. Kendini bana tamamen ittiğinde çığlık çığlığa ağlamaya başlamıştım. Yoongi üzerime eğilip ensemi öperek yanağımı okşamış ve yavaş yavaş hareketlenmeye başlamıştı.

"Y-yoonmmgh d-dur- ahh!"

İkazlarıma rağmen daha da hızlanmış ve kalçama şaplak atarak kendini tatmin etmeye başlamıştı. Onun bu halini görükçe kalbim kırılıyor, parçalanıyordum. Göz yaşlarım benden bağımsız akarken teninin değdiği yerler yansa da, altında deli gibi inlemek istesem de yapmamış, dilimi ısırarak sessiz kalmaya çabalamıştım. Beni önemsemeden kendi arzusu için kullanıyordu. En azından okuduğum kitaplarda ve izlediğim dizilerde bu şekilde anlatılmıştı. Evimi özlemiştim. Taehyung'u, Jimin'i. Yoongi'ye hiç sorma fırsatım bile olmamıştı. Jimin'e ne yaptığını. Bana yaptığının aynısını yapıp onu bıraktığını düşünüyordum.

Aqualand•myg.jjk✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin