T E Nmasadaki kağıtları aceleyle toplarken, "dağınıklık için üzgünüm, misafir beklemiyordum." dedi miles.
jesus yatağın kenarına oturdu.
"ne için gelmiştiniz?"
adam derin bir nefes aldı. "sanırım duymuşsunuzdur, ama dün gece bir cinayet daha işlendi."
miles'ın yüzünde iğrenmeyle karışık ufak bir şok ifadesi belirdi. elindeki kağıtları masaya geri bırakıp, yanındaki tahta sandalyeye çöktü.
"kim?" dedi neredeyse alacağı cevaptan korkarak.
"martin herman."
"sizce o mu yaptı?"
"haberiniz yok muydu?"
"hayır." bu sırada elindeki kalemle kağıda birşeyler karaldığını gördü jesus.
miles sağlaktı.
bu bilgiyi kafasında işlerken karşısındaki adamdan şüphe ediyor olduğu için aptal hissetti. ama onun işi buydu.
"bu kasabaya gelmeden önce ne yapıyordunuz, bay miles?"
miles karalamayı bırakıp kafasını kaldırdı ve burukça gülümsedi.
"bunu dosyamda okumadınız mı?"
"sizin anlatmanızı istiyorum."
"mesleğe başladığımdan beri doğduğum kasabada çalışıyordum. kız kardeşimin ölümünün ardından orada kalmak için hiçbir sebebim yoktu."
♡
b. bana
b. gözünü kırpmadan yalan söylerken
b. bir gün aynısını
b. sana yapabileceğimi
b. niçin düşünmedin, yahuda?
düşündüm, tatlı isa.
sadece inanmak istememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
greetings, judas ♡ [boyxboy]
Conto• yarı texting • b. selamlar, yahuda. kimsiniz? b. ben isa b. dudaklarını unutamıyorum, yahuda. b. ihanetin sigara koktuğunu sen öğrettin b. ve kanın tatlı olduğunu b. seni ellerimle öldüreceğim, sevgili yahuda, ve kalbim kırık b. çünkü kimse arkan...