Boşluğa bakıyordu. Olanları anlamaya çalışırcasına bakıyordu. Nerede bir şeylerin değiştiğini anlamak istiyordu. Bir şeyler beklediğinden hızlı bittiğinde kendini nasıl avutacağını bilemiyordu. Hele ki alıştığı şeylerde!
Tam iki haftadır onlarla yatıp onlarla kalkıyor, yemek masasına onlarla oturuyor, o her şeyden çok sevdiği uykusundan bile sırf onlarla biraz daha vakit geçirebilmek vazgeçiyordu.
Yaşadığı hayatta bir şeyler tatsız, tuzsuzdu.Yaşamındaki boşluklardan, durağanlıktan sıkılır, yalnızlıkla ilgili sürekli gem vururdu. Sonra da ortamın kasvetli havasını savuşturmak istercesine candostlarından bahsederdi.
O yalnızca kitap okumaz, kitapla ayrı bir bağ kurardı. Öyle ki hayatındaki belirli kararları alırken bile evvela "Acaba o, bu, şu olsa ne yapardı?" diye kafasında iyice tartar sonra kendi zihin süzgecinden geçirerek karar verirdi. Bazen bir karakterle aynı kişiye kin besler, aynı kişiye aşık olurdu.
O, kurduğu cümlelerle yalnızca kitaptaki karakterin gönlünü çalmazdı, bizimki de kapılırdı bu aşkın pençesine. Kimi zaman onların aşkını kendi yaşıyormuşcasına sevinir, kimi zaman ayrılıkları kendi yaşıyormuşcasına hüzünlenirdi.
En sevdiği dostu öldüğünde inanamaz, samimi bir kedere bürünürdü.
O kapağı kapatıp kendiyle başbaşa kaldığı vakit kendi kendine bocalar, yine, yeniden olanları düşünür, satır arasında kaçırmış olabileceği bir şeyler olup olmadığını yoklardı. Akıl süzgecinden taa en başından beri yanında olanları geçirir, onlara olan sevgisini dillendiremezdi. Tek eğlencesi vardı kendi hayali kahramanlarıyla mükemmel maceralar yaşayıp, eşsiz duygular tatmak.
Sıkıcı ve durağanlığını bu şekilde kapatmaya çalışıyordu. Farklı duygular yaşamaya aç birisi. Belki biraz sıkılgan, belki biraz yalnız. Ama en çokta deliydi.
Kapağını kapattığı kitabın arkasında yazan bilgileri defalarca okumuş olmasına rağmen tekrar okudu, derince bir nefes aldı. Gözleri yeniden boşluğa dalmıştı. Hangi insan hayallerinin sonlanmasını isterdi ki, sahi bir kitap misali kapağını kapatınca biter miydi her şey?
Gününüz hayrolsun dostlar!
06.16
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu can sıkıntısı adamı öldürür.
Casualeçok mu çok sıkıcı dakikalar hayat üzerine anlamsız ince ayrıntılar. hiç mi boşluğa bakarken anlamsız serzenişlere girmedi beyniniz, kalbiniz? hıh işte o anlardan satırlar