Koskoca ağaç

26 3 0
                                    

merhaba

Bu sıralar kendimi aşırı bitkin hissediyorum. Öteye atacağım bir adım bile gözümde o kadar büyüyorki yürümemeyi düşlüyorum.  Bir koltukta bir ömür otursam etrafa baksam gıkım çıkmayacakmış gibi. Fazla yorgunum. İnsanlara derdimi anlatmaya çalışmak bile büyük bir yük benim için. Fazla yaşlandım. Daha yaşın ne başın ne gençliğinin baharında dediklerine bak diyormuşsunuz gibi. Ama bana göre yaşlanmak saçlardaki akların çoğalması değil. Yaşlanmak ruhumuzda. Ta derinlerde. Bazı zamanlar hissedebiliyorum içimdeki cansızlık, bitkinlik gözlerime vuruyor. Hiçbir şey hissedemiyorum. Sanki duygularım birer sigara ve her birinin süngerine kadar gelmişim. Öylesine bi' hissizlik, tükenmişlik.

Bundan on yıl sonrasına dair hiçbir şey hayal edemez mi bir insan?

Dost diye yanımda kimler olacak? O kelebekleri kanatlandırıp uçuşturan hislerden bende de olacak mı sahi? İyi bir hayat? Mutluluk?

Yarın ölmeyeceğim ne malum?

Düşünüyorum düşünüyorum... Düşündükçe göz kapaklarım ağırlaşıyor, yüz hatlarım sabitleşiyor. Gücüm tükeniyor. Elimi kaldırsam elim kırılacak. Ağzımdan bir ses çıksa boşlukta kaybolacakmış gibi.

Fazla yaşlandım. Kendimi yaşlı ağaçlar gibi hissediyorum, bilemiyorum öyle uzaktan duyunca kibirli bir cümle mi, dibimden bir sürü kişi gelmiş, geçmiş onları izliyorum. Bazı zamanlar kesmişler çizmişler beni. Ölümsüzleştirmeye çalışırken sevgilerini, zarar vermişler. Bendeki manzarayı çok sevmişler ama dalımı kırmışlar gibi.

Kimi zamanda kökümden kesmek için uğraşmışlar gibi. Bir sürü şey görmüş ama susmaya mahkum. Belki altında durup serinleyen çok kişi var ama dönüpte teşekkür eden yok.

Yorgunum fazla yorgun. Şimdi koysam kafamı yastığa kabuslar bırakmazlar yakamı, paçamı. Uyumaya korkar mı insan? Oluyormuş. Ama ondan başka sığınacak yerin yoksa?

Yorgun ve bitkinim bi o kadarda bıkkın.

Sağlıcak ve mutlulukla kalın.

Bu can sıkıntısı adamı öldürür.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin