Bölüm 24

2.3K 116 24
                                    

İyi okumalar canlar

Bölüm şarkısı: PERA VEDA BUSESİ

Etraf sessiz ve karanlık...
Sokaklar bomboş....
Kalbim mi darmadağın...

İçimde fırtınalar koparken dışım ruh gibiydi. Ne yapmam gerektiğini bilemez halde yürüyordum.
Hayat bana hep güvenme sevme diyor. Daha kaç defa yıkılıcağım.
Ne kadar daha acı çekmek zorundayım. Ölene kadar böyle davam mı edecek???????

Kafamda bu kadar soruyla başbaşa kalmıştım. Hiç bir soruma cevabım bile yoktu.

Gecenin sifir karanlığı yerini yavaş yavaş güneşe bırakacakken deniz kenarında ki kayalıklara doğru yürüdüm.

Uçsuz bucaksız denize baktım. Siyahtı şimdi ama mavi olacaktı. Herşey siyahken bir anda mavi olabiliyordu.

Deniz gibi, gökyüzü gibi, kalbim de mavi olacaktı. İzin vermediler siyah tüm bedenime işledi. Artık anlıyorum ben ne yaparsam yapayım gerçek sevgiyi hiç bir zaman hak edemicem.

"Şittt güzelim ne yapıyorsun orda gel yanımıza eğlenelim biraz" dedi ayyaşın biri..

Döndüm,yürüdüm ona doğru elinde ki şişeyi aldım. Az vardı içinde dikledim kafama içkiyi, yakıcı tat boğazımı açıtırken zor yutkundum.

Adam şaşkın şaşkın bana baktı. Bitirdiğim şişeyi ona verip bara doğru yürümeye başladım. Hafifte olsa içki çarpmıştı beni. Ana yola çıkıp taksi bekledim.

On dakika sonra gelen taksiye binip adresi söyledim. Yüzümde ki sıcaklıkla ellerim otomatikmen göz yaşlarımı silmeye başlamıştı.

Şöför ağladığımı gördüğünden herhalde mendil kutusunu uzattı bana aynı zamanda da radyoda kısık sesle çalan şarkı yüreğimi daha da acıtıyordu.
(Pera veda busesi) çalan şarkı

"Geldik efendim 50 tl tuttu" dedi taksici.

Arabadan inip kapıdaki adama baktım. Beni tanıyıp hemen yanıma geldi. Zar zor konuştum.

"Taksiyi öder misin"diyebildim sadece. Adam sözümü ikiletmeden parayı verip yolladı taksiyi.

"Kumru hanım kimse yok şuanda burda" dedi. Ayakta durmakta ve adamı iki tane görmemi saymazsak şuan iyi durumdaydım.

"Biliyorum aç kapıyı burda kalıcam" dedim. Adam koluma girip bana yürümem için destek oldu. İçeri girip beni bar bölümüne getirdi.
Yanımdaki sandalyeye oturtup yanımdan gitti. Etraf birden aydınlanınca gözlerim kamaştı.

"Size kahve yapmamı ister misiniz" dedi. Konuşmaya mecalim yoktu kafamı salladım. Koruma arka tarafa gidince yerimde biraz kalkıp barın ön tarından elime gelen bir içki aldım.

Bardağa gerek kalmadan dikledim kafama ama bu bir önce ki içtiğimden  çok çok daha yaktı beni. Sebebsiz gülüyordum.

Yazardan devam:

İnsanlardan her defasında tokat yiyen Kumru.
Yine dağılmıştı ama kurtaracak kimsesi olmadığını düşünüyordu.
Elinde kahve ile içeri giren koruma Kumrunun halini görünce istemeden de olsa kahve elinden kayıp düştü.

Onu ilk defa böyle gördüğü için şaşkındı. Cebinden telefonunu çıkartıp Ahmeti aradı.
Ahmet çalan telefona panik içinde uyandı. Alışkanlıktı bu onun için
KORKU!!!!!!

"Alo"dedi Ahmet endişeyle normalde bu saate aramazdı.

"Abi ne yapmam gerektiğini bilemedim. Seni aradım Kumru hanım o , o dans ediyo.... ve şey elinde tekila şişesi o bitmiş durumda. Hiç böyle görmemiştim. Ne emredersin abi" dedi koruma Ahmet'e.
Ahmet aldığı nefesi geri verirken Kumruyu bu kadar dağıtacak ne olabilirdi onu düşünüyordu.

KARANLIK KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin