O gün kararlıydım konuşmaya seninle. Cesaretim vardı, bunu yapabilirdim. Arkamda oturuyordun. Yanında kızlar vardı.Kıskanmıştım biraz sen onlarla konuşunca, benle de konuş istemiştim. Piyanodan girdim konuşmaya sonuçta sen de çok güzel çalıyordun. İlgini çekebileceğimi düşünmüştüm. Belki de biraz çekmiştim. Muhabbet boş olsa da devam etti. Prova çıkışı akşam eve geldiğimde sosyal medyadan hesabını aradım ve buldum. Hiç beklemeden istek attım. Sonrasını bilirsiniz birkaç saat telefonun başında isteği kabul edip istek atmasını bekledim. Ve attın, sen de istek attın!O an ellerim üşüdü biraz. Vücudum çok üşüyordu ama içim tam aksine yanıyordu. O an mesaj atmam gerektiğini düşünüp mesaj attım. Klasik bir muhabbet açıp konuşmaya başladım. Konuşma gayet normal iki arkadaş konuşmasıydı. Birkaç gün öyle konuştuk. Sonra o soru geldi "Hoşlandığın biri var mı? "
Var dedim tabii ki, başka ne diyecektim? Kim olduğunu sordun. Öylece baktım birkaç dakika telefona. Bu soruya cevap verecek cesaret bulamamıştım kendimde. Bir anda düşündüm ve karar verdim. Senin açılmanı beklemeyecektim daha doğrusu bekleyemeyecektim. Aşırı derece utanç içinde "Sen," yazdım. O an umduğum cevabı vermedin. Sadece "Biliyorum ," yazmakla yetindin. Beklediğim cevap bu değildi. "Peki sen?" yazdım. "Ben de," diye cevap verdin. İşte o an dünya durmuştu sanki. Çevremde yıldızlar mı dönüyordu yoksa ben mi delirmiştim? Belki de bir rüyanın içindeydim. O anki mutluluğumu şu an tarif edemem ama hayatımdaki en güzel şeydi. Ve klasik bi kız sorusu olarak "Peki şimdi ne olacak? " yazdım. Ve o an çıkma teklifi ettin. Telefon elimde titriyordu. Ama titreyen telefon değildi, titreyen bendim. Mutlu hikaye o gün başlamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üzüntülü kalbin hayaletleri
ChickLitÖzet Acı çekmiştim bende onun gibi. Çok sevmiştim bende onun gibi. Hayaletim oldun sen benim. Asla yok olmayan hayaletim.