Uyandığımda yine hastanedeydim. Çok sıkılmıştım artık bu duvarları görmekten. Ama ne olmuştu ki bana. En son denizde değil miydim ben. Gözlerim açılmaya başladıklarında karşımda yine o çocuğu gördüm. Gözleri kızarmıştı. Yoksa ağlamış mıydı. Ne oluyordu bana. Karşımda duruyordu ve bir açıklama beklediğimi anlamıştı. Bana kendini tanıttı. Dediğim gibi benden 3 yaş büyükmüş. Biz sohbet ederken annemlerin konuşmasını duydum kapıda. Doktorlar o baloncuğun alınması gerektiğini söylüyor bizimkiler de riskleri vb şeyleri soruyorlardı. Endişelenmeye başlamıştım. Ta ki o lafı duyana kadar "Eğer en erken zamanda alınmazsa hasta ölebilir". İnanamıyordum. Ölecek miydim yani. Ağlamaya başladım o sırada o çocuk yüzümü tuttu. Çoçuğun adı Savaş bu arada. Gözlerimdeki yaşları sildi. Ve üzülmemem gerektiğini iyi olacağımı söyledi. Kafam allah bullak olmuştu. O sırada doktorlar içeri girdi. Birkaç tedbir yaptı. En yakın arkadaşlarım aileleriyle birlikte gelmişlerdi. Ameliyata gireceğimi anlamıştım. Onlar beni biraz da olsa motivasyon etti. Savaş ın kim olduğunu sorup utandırdılar bile beni. Ama kim olup neden orda olduğunu bilmiyordum. Tek bildiğim benim için orda olduğuydu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üzüntülü kalbin hayaletleri
ChickLitÖzet Acı çekmiştim bende onun gibi. Çok sevmiştim bende onun gibi. Hayaletim oldun sen benim. Asla yok olmayan hayaletim.