Bölüm 3

111 39 13
                                    

Aynanın karşısına geçtiğimde,
insan içine bu sıfatla çıkamayaca-
ğım için yüzümü biraz renkender-
dim.

şimdi insan içine çıkabilirim,
korkulmayacak kadar oldum.
Gerçi hâlâ okuldaki erkerler ben-
den korkuyorlar ama birşekilde
unutmuşlardır diye umuyorum.
Ne de olsa araya yaz tatili girdi.
Çoğu dün ne yediğini bilmeyen
tipler,yani balık hafızalılar.
Cem yüzünden okuldaki tüm er-
kek arkadaşlarım beni görür,gör-
mez ya yollarını değiştiriyorlar,
ya da ben yokmuş gibi davranıyor-
lar.Korkmalarındaki sebep cem'in
benim bir satanist olduğumu tüm
erkek arkadaşlarıma söylemesi.
Böyle bir yalana nasıl inandılar,
aklım almıyor.Ama inandılar,bir
tek onur inanmamıştı bu yalana,
belki sadece bu etkilemişti beni.
Cem benden öcünü fazlasıyla al-
dı.

Ben ne yapmıştım ki?sadece Cem-
in kızlarla vakit geçirmesini kıs-
kanmış olabilirim.
Hiç o yellozlara kaptırırmıyım,
ben yakışıklı kuzenimi?Bu neden-
le Cem'in sapık olduğu yalanını
attım ortaya,saf kızlar da hemen
inanmışlar ben boş dururmuyum?
ortalığı hemen karıştırdım.
Sonumuz karakolda bitti.
Kız tabi öttü pis ispikçi benim söy-
lediğimi.kıza zaten uyuz olmuş-
tum.karakol çıkışı dövdüğüm için
bir saatlik nezarette kaldım.

Tabi annemgil çılgına döndü.

Ben bunları yaptığım için benim
zeki kuzenim beni satanist sanıp,
uzak dursunlar diye bu yalanı bu-
lmuş.Ya bu güzel tatlılığın satani-
stlik bir tipi hiç varmı?
Gıcık felan ama seviyorum ya ku-
zenimi iki sene boyunca beraber
gittik okula ama şimdi kendisi
bizim evin yakınlarındaki ,Man-
isanın en iyi üniversitesine gidi-
yor.Bende o üniversiteye gitmek
istiyorum ama bunun okulla bir
alakası yok.Cem orada olduğu için.
Şimdi o tıkış kıkış servise tek baş-
ıma bineceğim.Onur önceden ara-
basıyla gitmeyi teklif ettiğinde,
servisten kurtulduğum için bir zil
takıp oynamadığım kalırdı.

Şimdiyse yüzünü dahi görmek is-
temiyorum.Unutmaya çalıştığım,
gerçekler Sol tarafıma ağırlık ver-
ince derin derin nefes aldım.
Komidinin üzerindeki şişemden
birkaç yudum su  içip,yerine koy-
dum.o birkaç yudum su bile içim-
deki yangını söndürmeye yetmedi.
Allaha isyan etmek istemiyorum,
ama bunu hak edecek ne yaptığı-
mı çok merak ediyorum.Halbuki
sevmek ve güvendiğim insanları,
kalbime sokmak dışındà birşey
yaptığımı sanmıyorum.
Gözümden birkaç damla yaş aktı,
onu da elimin tersiyle sildim.
Artık yeter!toparlanma vakti.
Onlar için ağlamamalıyım çünkü:
buna değmezler.

Yatağimdan kalkıp,üzerime çeki-
düzen verdim ve yatağın üzerin-
deki defterimi ve kalemliğimi çan-
tama koydum. Telefonumu ve kul-
aklığımı çalışma masadan alıp,
cebime koydum.kapıya yönelip,
hızlı bir şekilde açınca ayağıma
çarptı.keşke parmakarası terliğimi
çıkarmasaydım diye hayıflandım.
Tek ayağımın üzerinde sekerek,
mutfağa girdim.Ayağımın acısıyla
yüzümü buruşturup,bir sandalye
çektim ve oturdum.Meraklı bak-
ışların üzerimde olduğunu bildiğ-
im için birşey yokmuş gibi.

"Günaydın."dedim.kahvaltıya baş-
layarak.Merakımı annemden alm-
ış olacağım ki masadaki sessizliği
ilk bozan annem oldu.

"Kızım ayağına ne oldu?neden mu-
faka sekerek girdin?"Annemin bu
sorusu beni gülümsetti.Annemin
sorusuyla bakışlar önce anneme,
sonra bana döndü.
"Yok birşey annecim. Sağdece kapı
ayağıma çarptı.Benim sakarlığım."
"Kuzum iyimisin?buz falan mı ko-
yasak?"Babaannemin beni düşün-
mesini her zaman sevmişimdir.
"iyiyim tontişim.Buza gerek yok.
Hem iyi ki tek çocukmuşum sizi
kimseyle paylaşmam." Diyip,koca-
man sırıttım.Annemin gülen yüzü
anında düşünce,pot kırdım.Anne-
min benden başka çocukları olam-
azmış bunu Cem'in kardeşi Alper-
en olduğunda ben de kardeş iste-
miştim aynı zamanda olamayaca-
ğın da öğrenmiştim.Ayağa kalktım
ve benim çaprazımdaki annemin
boynuna sarıldım.Annemin en ha-
ssas noktası boyun olduğu için bir
kaç defa öptüm.Annem kahkaha-
lara boğulurken, babam da bana
katıldı ve annemi gıdıklamaya baş-
ladı.Birisi  beni böyle gıdıklasa
kesin küfür eşliğinde horon tep-
tirirdim.Annem kıpkırmızı olunca
babamla beşlik çakıp kapıya yön-
eldim.Beyaz spor ayakkabılarımı
ayağıma geçirip,kendimi dışarı at-
tım.Evimizin önündeki beyaz duv-
ara otutup,telefonumu açtım.
Saati görmemle şanşıma saydır-
mam bir oldu.Üç dakika ile servise
gecikmişim. Aşağıdaki dolmuş du-
rana doğru yöneldim.Müzik ruhun
gıdasıdır,bu nedenle ruhumu doy-
urmak için listeden gözüm kapalı
bir şarkı açar açmaz şarkının
Yıldız ablamızın olduğu çinden du-
yulur.'YİNE SEVEBİLIRİM'şarkısı-
na eşlik ederek durağa yaklaşınca
eşzamanlı olarak arkamdan ayak
sesleri de hızla yaklaşırken mera-
kımdan tam dönecekken,birşeyin
bana çarpmasıyla bir yaprak mis-
ali savruldum.Neydi bana çarpan
şey?Bir gök cismimi?yoksa yıldız mı
kaydı?Derken bir erkek sesi ,
"Pardon."dedi.
Ben sinirle arkamı dönerken bir
yandan da söyleniyordum.
"Pardonlar çıktı çıkalı..."Tam anla-
mıyla çocuğu görmemle içimden
tezahürat yapma isteği oluştu.
Ben yıldız,gök falan derken çocuk
meteor çıkmasın mı?sözümün devamını bile getiremedim.Okyanus
mavisi gözleri bir yandan çok
tanıdık geliyor bir yandansa uzak.
"Yavaş olsan be iç organlarım yer
değiştirdi."Dedim kaşlarımı çat-
arak.
Pardon dedim ya,acelem var."Hö-
dük ya Allahtan böyle bir abim yok,vallaha dinlene dinlene döver-
im ben bunu.
"İnsan bir iyimisin falan der,insan
yoksunu."kaşlarım olabildiğince
çatıp,yüzümü buruşturdum.Bu ha-
lim komik olacak ki bir kahkaha
patlattı.kaşlarım havalanırken.
"Ne...neye gülüyorsun?"
"Bence birdaha kaşlarını çatma-
malısın."bakışlarımı meteor'un
formasına takıldı.
"Yok artık bizim okuldamısın?"ses
tonumu alçaltıp,sorumu tekrar
sordum.cevap bu sefer gecikmedi.

"Yeni öğrenciyim diyelim."

'Eskiler insanın hayatını
etkilerken,yeniler ne
denli etkiler?
 Bozuk saat bile günde
en az iki defa doğruyu
gösterirken,kalbimiz
ömrümüzde kaç defà doğru yolu
gösterir?'




Sevgili okurlarım beğeni ne kadar
çok olursa diğer bölümler de erken
gelir.Herkezin bir hayali vardır.
Hayallerinizin gerçek olması dileğiyle.
İyi okumalar🌟




Gece KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin