Herkese selamlar❤ Uzun bir konuşma yapmadan direk hikayemize geçmek istiyorum.
Ve şunuda belirtmek istiyorum ki artık hikayemiz yavaş yavaş Mardin'e taşınıyor🙆-Nevşehir-
"Leyla iyi misin,nasıl oldun?" diye sordu çalışma arkadaşı Nevin.
"Iyiyim abla midemi üşüttüm heralde ondan. Merak etme düzeldim. Biraz dinleniyim sabaha biseyim kalmaz."Hayat öyle oyunlar oynuyordu ki düşmem diyen düşüyordu,yapmam diyen yapıyordu. Yalan söyleyemem diyen Leyla herkese mide bulantılarının üsütmekten kaynaklandığı yalanını uyduruyordu.
"Tamam kuzum benim. Döneyim ben artık işin başına. Hemen bakıp gelirim dedim,5 dakika zor izin aldım."
"Teşekkür ederim Nevin abla. Allah razı olsun." dedi Leyla.
Nevin'i yolcu etmek için dogrulmaya çalıştı. Ama Nevin gerek olmadığını söyleyip odadan çıktı.
Şimdi çalışanlara ayrılan ve kendisine ait olan odasında sırt üstü uzanmış tavanı izliyordu. Dünkü yaşadıklarını düşündü. Bütün cesaretini toplamış,kendi canıyla beraber bebeğini de öldürecekti ama çok yakından gelen insan sesleri onu panikletmisti. Elindeki bıçağı düşürmüş,endişe içinde koşarak ordan uzaklasmıs ve doğruca odasına kapanmıştı.
Bir daha bu cesareti toplayamamaktan korkuyordu. Belki de ettiği dua kabul olmuştu. Allah ona böyle bir işaret göndermişti. Bebeğinin yaşamasını istemişti.Sağ tarafına dönerek cenin pozisyonunu aldı. Kollarını annelik iç güdüsü ile bebeğini korumak istercesine karnına sardı.
♧♧"Gece hazır mı Yusuf, şöyle bi turlayalim bakalım." Dedi Mirhan atların bakımından görevli Yusuf'a.
"Hazır Mirhan Bey hazır olmasına da bu saatte ıssız olur biliyorsunuz oralar. Gündüz gözüyle gitseniz ya."
Mirhan basını öne eğerek kesik bir gülüş ile atının basını okşadı. Atının iki kaşının arasını öptü.
"Onun adını ben boşuna mı gece koydum sanırsın Yusuf abi. Merak etme, Gece için geceler gündüzdür."
Hızlı bir şekilde atının üzerine çıktı. Atın boynuna iki kere hafifçe vurdu. "Hadi bakalım Gece, geceler bizim gündüzler onların olsun."dedi gülerek.
"Aman beyim Allah'a emanetsin." Dedi saçlarının ve sakallarının çoğu kırlasmış olan Yusuf.
"Eyvallah Yusuf abi." Dedi sağ elini göğsüne hafifçe vurarak.
Atı Gece gerçekten gecelere meydan okuyordu sanki koşarken. Esen rüzgarla yarış yapar gibiydi her zaman. Koca çiftlikte bu atın hızına yetişir bi at yoktu.
Çiftliğin kapısından çıktıktan sonra çakıl taşlı yolu acele etmeden yavaş adımlarla geçtiler. Atın nallarının, taşların üzerinde oluşturduğu ses Mirhan'ın cok hoşuna gidiyordu. Gözlerini kapatarak sadece bu sese ve kısık kısık gelen kuş seslerine kulak verdi. Gündüzleri oldukça sıcak gecsede gecelerin insanı usuten havaları hala devam ediyordu. Ama bugün ruzgar bile ondan yanaydı. Tenine o kadar nazik degiyordu ki kapalı gözleriyle ic huzuru yaşayan Mirhan'ın üzerine rehavet çökmüş uykusunu getiriyordu.
Atı Gece yolunu bilirdi, bu yüzden Mirhan yaklaşık 5 dakika gözlerini açmadan böyle devam etti. Daha da açmaya niyeti yoktu gözlerini ama atı önce yavasladı sonra tamamen durdu. Mirhan ne olduğunu anlamak için zeytin karası harelerini araladı. Atını kendi etrafına tam dur döndürdü. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Atın neden durduk yere hareketsiz kaldığını.. Etraf tamamen karanlık değildi. Çiftlikten çıkışta yaklaşık 400 m kadar ışıklandırmalar devam ediyordu. Bu yüzden herşey netti ona göre ve gözüne çarpan herhangi bir tehlike yoktu. Atını hareket ettirmek için ayaklarını atın karnına hafifçe vurdu ama at gitmek yerine şahlandı ve Mirhan nerdeyse atın sırtından düşürüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Çizdiği AŞK
General FictionBazen yıllarca emek vererek dokuduğunuz bir halı bitmesine henüz çok kısa bir zaman kalmışken en başta yaptıgınız küçük bir dokuma hatasıyla hiç olabilir. Siz onun sonunu beklersiniz binbir heyecanla. Halıyı dokutan kişi o özürden dolayı halıyı artı...