Kaderin Çizdiği AŞK

ALLAH'ın Emri

LAFI FAZLA UZATMIYORUM, HEMEN BÖLÜME GEÇIYORUM.
SİZİN İÇİN KEYİFLİ VE UZUN  BİR BÖLÜM HAZİRLADİM.
HERKESE KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM ❤🌼

Lütfen oy kullanarak ve yorum yaparak destek olmayı unutmayın❤

Leyla, Buke'nin ısrarla olan birşeyler yeme teklifini cok yorgun olduğunu bahane ederek geri çevirdi. Asıl sebep ise ilk kez gördüğü bu insanlar yanında çekiniyor olmasıydı.
Buke de bunu farketti ama Leyla'yı daha da utandırmak istemediğinden üzerine varmadı. Asmin'e tepsiye birşeyler hazırlamasını ve peşlerinden abisinin odasına getirmesini söyleyerek Leyla'yı da alıp abisinin odasına çıktı.

Kapının önüne geldiğinde açmadı. Çünkü burası artık abisinin ve yengesinin özeli sayılırdı. Leyla'nın içeriye yalnız girmesi daha doğru olurdu.

"Burası abimin odası. Yani artık sizin. Sen gir, güzelce dinlen. " Asmin'i elinde tepsi ile merdivenlerden çıkarken gördü. "Hah Asmin'de geldi." Asmin'in elinden tepsiyi alarak yengesinin eline tutusturdu. Içeri girebilmesini sağlamak için kapı kolunu indirdi. "Sonra görüşürüz ." Gülümseyerek koluna dokundu. Asmin ile beraber merdivenlerden inerek mutfağa gittiler.

Leyla birisinin özeline girecekti ,yatağına yatacaktı. Dışarıdan ne kadar normal gözükse de içeriden bakıldığında çok tuhaftı. Odaya girmekten başka çaresi de yoktu. Tepsiyi degdirerek kapıyı itekledi. Içeri girmeden kapının ağzından odayı inceledi. Mavi kadife başlığa sahip yatak olması gerekenden daha genişti. Duvarlar beyaza boyalı, oda geniş ve ferahtı. Odadan içeri girdi yavaş adımlarla.

Odadan girince sol tarafta duran pencerinin önünde çift kişilik eskitme bir koltuk ve önünde yine eskitme bir masa duruyordu. Tepsiyi masanın üzerine bırakarak odayı daha dikkatli incelemeye başladı. Odanın sağ tarafında banyo olduğunu düşündüğü bir kapı vardı. Yere atılmış erkek giysilerini farkedince giysilere doğru ilerledi. Yere çömelerek tşörtü eline aldı. Mirhan'a ait olduğunu bildiği parfüm kokusu burnunu doldurunca Leyla, elinde olmadan titrek bir nefes çekti ve gozlerini kapadı. Gözlerini kapaması ile Mirhan'ın yaklaşık 1 saat önce oturma odasına girdiğinde nefesini kesen halini hatırladı. Ilk kez takım elbiselerin içinde gördüğü Mirhan nefesini mecazi anlamda değil , gerçekten kesmişti.
Leyla, aklındaki şeyin farkına varınca suç işlemiş gibi panikle gözlerini açıp ayağa fırladı. Yutkundu. Atik hareketlerle yerdeki giysileri toplayıp banyoya yöneldi. Lavabonun altında duran giysi sepetini görünce kirlileri oraya atarcasına bıraktı. Doğrularak ellerini lavabo mermerine dayadı, aynada kendine baktı. Kendi suretinden utandı. Sanki Mirhan ona yasaktı, yanaklarını kıpkırmızı eden bu utanç sebebini kendi de anlamadı. Gözlerini lavaboya indirip mahçupça kafasından tülbentini sıyırdı.
Içerideki şampuan kokusundan dakikalar öncesinde burada Mirhan'ın duş aldığını sezebiliyordu. Bu erkeksi koku ise iyice onu kendinden alıyordu.
Cesmeyi acarak sertçe yüzüne dolu bir avuç su carptı. Kafasını lavabodan kaldırmadan kendi kendine konuşuyordu. "Salak mısın kızım sen? Bu bir oyun ve sende bu oyunun parçasısın. Gören, duyanda gerçek kocan sanacak!" .
Bir avuç su daha çarptı. Cesmeyi kapatarak aynanın yanındaki havluya uzandı. Havlunun nemli ucu ile yüzünü kuruladı. Yüzünden çekip havluya bakarak yutkundu. Mirhan'ın tenini kuruladığı havluya bakarak..
Gözlerini panikle kirpistirdi ve havluyu da kirli sepetine atıp banyodan çıktı.
Karşısındaki masada duran yemek tepsisiyle ne kadar açıktığını farkedip masaya ilerledi.

Karnını doyurması çok zamanını almadı. Çünkü karşısındaki yatak yorgunluğunu hatirlattığından uyku arzusu ile hızlı hızlı yedi yemeğini.
Yatmadan önce tepsiyi mutfağa indirmesi gerekiyordu. Tepsiyi alarak odadan çıktığı sırada yukarıdan aşağı gelen Asmin'le göz göze geldi.