Çınar
Aynanın karşısında aptalca hareketler yaparken odaya Meriç'in girmesiyle donup kalmıştım. Hadi ama tamda zamanı! Parmaklarımla gamzelerimin olduğu yeri germiş ve dilimi çıkarmıştım Meriç'de bunu görmüştü.
"Daha da çirkin olmuşsun." dedi gülerken. Ona dilimi çıkardım ve aynada saçlarımı düzelttim. O sırada arkamda Meriç'in ceketinden bir şey aldığını görmüştüm. Aynadaki yansımasına dikkatle baktığımda elindeki şeyide görebilmiştim. Tozdu.
"Meriç?" diyerek ona döndüm. Şaşkınlıkla toza bakıyordu.
"Bunun bende ne işi var?" dedi şaşkınlıkla.
"Nasıl yani?" dedim ve tek kaşımı kaldırdım.
"Sen zaten kullanmıyormuydun?" bunu rahatlıkla söylediğime şaşırmıştım. Yani o sonuçta kötü birşeydi. Ancak Meriç'in kullandığınıda biliyordum , kullanmadığı zaman nasıl krize girdiğinide. Ancak şuan işler karışıktı. Cebindeki tozdan haberi yoktu.
"Yarısı yok, kullandınmı?" dedim şüpheyle. Elini tekrar ceketinin cebine attı ve iki küçük poşet daha çıktı.
"Aklım almıyor bunları ben koymadım." dedi. O sırada İdil'in telefonundaki adam aklıma gelmişti.
"İdil!" diye cırladım. Derin bir iç çekti.
"Neden yapsın ki böyle bir şeyi?"
"İdil'i bir adam aramıştı ve İdil görmeden telefona bakmıştım. Arayan 'Abi' diye birisiydi ve işi halledip halletmediğini sordu. Bende yüzüne kapat-"
"Kahretsin!" dedi ve tozları yere atarak ellerini saçlarından geçirdi.
"Tuzaktı! İdil tuzaktı Çınar!" dedi ve ofladı.
"O lanet sürtüğü gebertmezsem içim rahat etmeyecek." deyip ceketini giyerken onu durdurdum.
"Sağlıklı düşünemiyorsun Meriç biraz sakin olurmusun." dedim ve giydiği ceketi geri çıkardım.
"Seninle dertleri neki?" dedim kaşımı kaldırıp. Yatağa oturdu ve tek elini alnına koydu.
"İdil yıllar önce benim sevgilimdi. Ona o kadar aşıktım ki beni nasıl bir oyunun içine ittiğini bile anlamamıştım." dedi ve ofladı sonra da yutkundu.
"Beni uyuşturucu kullanmaya iten İdil'di. O abi denen adamlarla çalışıyordu. Tıpkı sana yaptıkları gibi İdil'in borçlarını kapatmak içinde bir kurban teklifi sunmuşlar." dedi. "O kurbanda sendin." diyerek tamamladım. Hüzünle kafasını salladı.
"Benimle işi bitince benden ayrıldı ve o adamları başıma sarıp gitti. İçmediğim zaman krize giriyordum bu yüzden onlardan toz almak zorunda olduğumuda biliyorlardı. Sürekli miktarı arttırdıkları içinde parayı ödeyemedim. Sonrasınıda biliyorsun. İdil tozları cebime koydu çünkü daha fazla borçlandım onlara." dedi ve ayaklarını yere vurdu. Çok sinirliydi anlayabiliyordum.
"İki seçeneğimiz var Çınar., yıllarca kaçamayız." dediğinde kafamı salladım.
"Ya parayı ödeyip adamlardan kurtulduktan sonra İstanbul'a geri döneceğiz , ya da geberip gideceğiz."
"Peki polisler? Meriç suçlu sanıyorlar seni ve kanunlar yüzünden suçlu durumundasın. Seni kesinlikle salacakllarını sanmıyorum."
"Kendim içinmi parayı ödemeyi istediğimi sanıyorsun?" dedi alayla.
"Beni düşünmeyi kes aptal. Boş yere hapis yatamazsın." dedim sinirle.
"Boşversene." dedikten sonra kafasın öbür tarafa çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çınar Ağacı ∞
Teen Fiction"Beni bırakma." diye fısıldadım ve mümkünmüş gibi kendimi ona daha fazla bastırdım. "Bırakmam." dedi o da fısıldayarak. "Bizim Çınar Ağacımız olacak." ©Tüm hakları saklıdır.
