♦18♦ Ne Olursa Olsun..

256 12 0
                                    

Gözlerimi kapattım. Acıyı hissetmemek istiyordum ancak başarılı olduğum söylenemezdi. Etrafımda olan bitene baktıkça kalbime yeni bir hançer saplanıyordu. Annemin rahatsız edici bakışlarından kaçamanın en güzel yoluydu bu. Sadece gözlerini kapatmak.

Annem Meriç'e aşık olduğumu öğrenince beni azarlamıştı. Belkide normal bir annenin vereceği tepkiyi vermişti ama ne bileyim işte.. Hiçbir şey bilmiyordu. Bu durumdada beni yargılaması saçmaydı.

Meriç daha bir kaç dakika önce arabaya bindirilip mahmeye götürülmüştü.. Ediz ise İstanbul'a gelmiş kardeşini son bir kez görmüştü. Bu ikimiz içinde çok ağırdı bu yüzden mahkeme salonuna girmemiştik. Meriç ise son günlerde gittikçe zayıflamış ve çökmüştü. Onu gördükçe göz yaşlarıma engel olamıyordum zaten.

Sağ tarafımda bir hıçkırık duyduğumda o tarafa döndüm. Ediz başını yere eğmiş sessizce ağlıyordu. Gözlerim dolmuştu. O mutlu adam gitmişti. Ediz Yaman ağlıyordu.

Kollarımı açtım ve ona sıkıca sarıldım. Tereddüt etse de o da kollarını belime dolamıştı. O gülen adam gitmişti. Ediz Yaman ağlıyordu.

"Onu kaybetmek istemiyorum Çınar." tekrar hıçkırdı.

"Biliyorum." dedim çenemi omzuna koyarken. Ediz Meriç'i benden daha çok seviyordu. Şüphem yoktu. Mert ellerimden kayıp gitse Ediz kadar dayanamazdım sanırım.

"Abilik yapamadım ona." fısıldayarak iç çekti. "Tek suçlu benim. Ona abilik yapamadım Çınar." saçını okşadım.

"Senin bir suçun yok. Üzme kendini Ediz. Nereden bilebilirdinki?" Ediz sarsılarak ağlarken benide ağlatıyordu. Tam yanımızdan gelen "Ediz." sesiyle Ediz benden ayrıldı. Yanımızda çok şık bir kadın ve adam duruyordu.

"Teyze?" dedi Ediz şaşırarak. Ardındansa kadın peçeteyle gözlerini sildi. Meriç'in bahsettiği teyzesi buydu demek. Gözleri kıpkırmızıydı ve makyajı akmıştı. Ancak hala güzeldi.

"B-ben seni beklemiyordum." dedi Ediz hala şaşkınca. Kadın gülümsedi."Meriç'i görmek istedim." ardından tekrar iç çekti. Biraz konuşabilirmiyiz?" Ediz kafasını salladı ve beni teyzesinin kocasıyla yanlız bıraktı. Adama bakmayarak sessizce önüme döndüm. Ancak adam yanıma oturmuştu.

"Bu kadar ağlama." Dedi adam gülümseyerek. Neden demişti peki? Ağlamam gayet normaldi.

"Meriç senin hayallerindeki beyaz atlı prensin değil kızım. Ağlamana bile değmez." Sinirlenmiştim. Neden herkes aynı şeyi söyleyip duruyordu.

Hiçbirşey demedim. Cevap vermem acımı körüklememden başka bir işe yaramazdı. Adamda daha sonra Ediz'le konuşan karısını seyredalmıştı zaten. Ancak Meriçin ne yaptığını o kadar merak ediyordum ki. Bana göre Meriçin hiçbir suçu yoktu. Hatta son zamanlarda buna inanmak bile istemiyordum ama, ya varsa ?

"Şey.." dedim adamın bakmasını umut ederek. Bana döndü.

"Meriç ne yaptı?" Söylemiştim işte. Vucuduma yayılan rahatlama hissiyle derin bir nefes aldım. Cevabı beni çok korkutuyordu.

"Herşeyin bir zamanı var kızım." Ayağa kalktı ancak hala bana bakıyordu. "Sürprizin kaçmasını istemem." Daha sonraysa kafamda bıraktığı soru işaretieriyle bankı terk etti.

Kafam zaten allak bullaktı. Birde adamın sözlerine kafa yoramayacağım için banka biraz daha sindim ve Meriçin çıkmasını umut ederek adliye kapısına baktım. O sırada yanındsaki polislerle çıkan Meriçi görünce yerimden hızla doğruldum ve koştum. Aynı anda Ediz'de gelmişti.

"Meriç!" Polisler onu durdurduğunda daha fazla koşarak önünde durdum. Yüzüme bakmıyordu. Gözlerimden göz yaşları süzülürken yüzünü ellerimin arasına aldım ve bana bakmasını sağladım.

Birden atılarak onu kollarımın arasına aldığımda kelepçeli elleri yüzünden karşılık veremiyordu.

"3 yıl." Dedi Meriç sadece benim duyabileceğim bir sesle. Onu sarmalamayı kesmedim.

"Ne olursa olsun seni bekleyeceğim." Dedim bende onun gibi fısıldayarak. Bir polis memeuru beni ittirdikten sonra Meriç'i polis arabasına götürdüler. Elimle ağzımı kapattım ve çığlık atmamak için kendimi zor tutttum. O sırada Ediz bana sarılmıştı. Polis arabası giderken arkasından bağırdım.

"Seni seviyorum!" Ediz saçlarımdan öptü ardından o da hıçkırarak ağlamaya başladı.

"Güçlü olmalıyız güzelim.Güçlü olmalıyız." kollarımı ona sardım ve çenemi omzuna koydum.

"E-ediz b-b-ben.." ardından tekrar hıçkırmaya başlamıştım. Ne yapmıştım ben? Ne günah işlemiştim bu kadar?

Tam şuramda, bir şey var canımı acıtan. Sanki bütün dünyanın yükü bendeymiş gibi..

Merhaba arkadaşlar. Uzun bir süredir yb gelmiyor. Nedenleri bariz. Vote yok. yorum yok bazen vaktimde olmuyor ama bu beni ilgilendiren bir şey. Vote filan olmayınca benim sinirlerim bozuluyor ve yb yazma isteği uçup gidiyor. O kadar okuyan var ama voteleyen yok. Haliyle ybde yazmak istemiyorum emeğimin karşılığını alamıyorum çünkü. Şimdi bu bölüm kısa oldu ama vote çok olursa yb en kısa bir sürede uzun uzun gelir.

Şimdi yorum yapacağınızdan endişeliyim ama yinede sormak istiyorum. Sizce bundan sonra ne olacak?

Çınar Ağacı ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin