7.BÖLÜM

2K 87 0
                                    

'' GEÇMİŞLE HESAPLAŞMA ''

" Dinlenmen lazım. Bunları sonra konuşuruz. ''

Dakikalardır süren sessizliği başlatan tek cümle, Emir'in sorduğum soruya verdiği cevabıydı. Omuz silkmiştim. Emir bir şeyi sonra konuşuruz diyorsa onu konuşmazdı. Genel olarak tez canlı bir insandı ve her şey hemen olsun isterdi. Hiçbir şeyi ertelemez, eğer ertelerse de onu hiç yapmazdı. O yüzden benimle sorduğum soruyla ilgili de konuşmayacaktı. Bunu biliyordum.

Emir'in tam karşısındaki duvara sabitlediği bakışları benim yüzüme döndüğünde gözlerimi sıkıca kapattım. Ona baktığımı görmesini istemiyordum. Tam yanımda oturuyordu, ona baktığımı kolayca hissedebilirdi ama ben en azından bunu görsün istemiyordum. Belki çocukça bir davranıştı ama istemiyordum.

'' Neden sana aldığım mor hırkayı banyoya attın? '' dedi. Sesinde biraz bile merak yoktu. Sorduğu şeyi merak ettiği için değil, tamamen yaptığım şeye kızdığı için sormuştu. Aklıma dün banyonun zeminine sinirle attığım mor hırka geldiğinde onu neden oraya attığımı da saniyesinde hatırlamıştım. Bana Emir'i hatırlattığı için ondan kurtulmak istemiştim.

'' Kirlenmişti. Onu giyip, koksa mıydım? Tövbe tövbe ya! '' dedim gözlerimi hiç açmadan. Başımı yavaşça koltuğun sırt kısmına yaslayıp, yaralarımdan dolayı zor olsa da oturduğum yere yerleşmeye çalıştım. Yaptığım tamamen küçük ayıbımı örtmek için üste çıkmaktı. Sonuçta nereden bakarsak bakalım, yaptığım şey onun hediyesine saygısızlıktı.

'' Gerçekten giyiyor musun onu? Ben benden kurtulmak istediğin gibi ondan da kurtulmak istersin diye düşünmüştüm. '' Haklıydı. Tam da bunu yapmayı istemiştim. Ben sürekli ondan da, onu bana hatırlatan şeylerden de kurtulmayı istiyordum.

'' Niye böyle saçma sapan sorular soruyorsun? Paranoyak mısın acaba sen? Kafanda bunları mı kuruyorsun durmadan? '' dedim başımı yasladığım yerden kaldırırken. Sadece birkaç saniye önce kapattığım gözlerimi onun deniz gözleriyle birleştirmiştim. '' Hem senin işin gücün yok mu? Gitsene artık. ''

'' Ben sen gidince çok üzüldüm, Vera. Sen ben gidersem hiç üzülmeyecek misin? " dedi, gözlerimin içine bakarken. Benim yüzüm ise tamamen tepkisizdi. Yine saçmalıyordu ve benim anlık psikolojim onun saçmalıklarını kaldıracak kadar iyi bir boyutta değildi.

" Emir, sen benim yanımda her zaman az sonra gidecek gibisin zaten. İnan artık senin benden gidişlerin bana koymuyor. Ben alışkınım yani sen boşuna takılma bunlara. Hatta kafanı hiç bunlarla meşgul bile etme. " dedim dümdüz bir sesle. Geçen her saniye beni biraz daha sinirlendiriyordu ve eğer şimdi ben onu evimden kovmuyorsam bu tamamen iyi bir insan olduğum içindi.

" Seni burada yalnız bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim, Vera. Senin yalnız kalmaman gerekiyor. Ben zaten seni hep düşünüyorum ama senin yalnız olduğunu bilince senin dışında hiçbir şeyi düşünemiyorum. '' dediğinde gözlerini gözlerimden hiç çekmemişti ve kuşkusuz bunu yaparak mavilerinin yeşillerimle sert bir savaşa girmesine neden olmuştu. Sürekli dalgalanan gözlerinden hiç hoşlanmıyordum. Hep aklımın dengesini karıştırıyorlardı. Bana böyle bakmasından, beni düşündüğünü söylemesinden de hoşlanmıyordum. Benimle daha ne kadar burada oturacaktı ki? Varlığını daha fazla yanımda hissetmek istemiyordum.

'' Senin bir sevgilin var, Emir. '' dedim tahminimden daha yüksek çıkan bir sesle. Dudaklarımdan firar eden her cümle usulca bedenime dağılmış, canımı acıtmıştı ama kalbim de artık bu gerçekliği kabul etmişti. Onun bir hayatı vardı. Benim içinde sadece onun yaprak arkadaşı olarak kalırsam bulunabileceğim bir hayatı vardı.

'' Eğer şimdi gitmezsen seni merak edecektir. İnan bana Doğa'nın seni merak etmesi, senin beni merak etmenden çok daha doğal olan bir şey. ''

'' Eğer şimdi buradan gidersem ben seni onun beni merak ettiğinden çok daha fazla merak ederim, Vera. Sanki bunu bilmiyormuşsun gibi konuşma şimdi benimle. '' dedi sıcacık bir tonlamayla. İçimde saniyeler içinde derin ve şiddetli bir deprem oluştuğunda sarsıntının bedenimdeki etkisini biraz olsun azaltmak için derin bir nefes aldım. Ben artık bana bunu yapmasına katlanamıyordum. Beni en başa dönmeye zorlamasına da, buna yaşamama neden olan deniz gözlerine de artık katlanamıyordum.

YAPRAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin