13. bölüm : "Oyun?"

705 37 5
                                    

Bölüm şarkısı ; Youth - Daughter

Hayat oyunlarla doludur. Fakat içlerinden bazıları gerçektir, sadece farkına varmak gerekir.

Ertesi gün

Uyanır uyanmaz telefonumu kontrol ettim. 45 cevapsız arama vardı. Hangi çılgın bu kadar çok kez beni arama gereksinimi duymuş olabilirdi ki? Hem de 1 dakika aralarla aramıştı. Şaşırmıştım doğrusu. Numaraya baktığımda kayıtlı olmadığını fakat ezberimde olduğunu fark ettim. Kaan'ın numarası. Kendisinin telefon numarasını silmiştim fakat ezberimde olduğuna güvenerek silmiştim. Ne saçma salak bir kızdım ben ya, neyse. Acaba neden beni aramıştı? Hem korkmuştum, hem heyecanlanmıştım, hem de aşırı merak ediyordum şuan. Hemen onu geri aradım.

“Alo, Kaan?”

“Mira!”

“Hey, sen iyi misin?”

“Değilim...”

“Kaan, ne oldu?!”

“Seni seviyorum Mira”

Telefonu  yüzüne kapatmıştım. Az önce olanları idrak etmeye çalışıyordum. Bu da neydi şimdi? Aptalca bir şaka mıydı? Yine beni üzmek, yıpratmak, kabuk tutmaya başlamış yaramı tekrardan açıp kanatmak mı istiyordu? 

Telefonum çaldı. Yine arıyordu.

Açtım ve konuşmama izin vermeden o konuşmaya başladı.

“Mira...Mira lütfen dinle beni. Bir rüya gördüm..S-sen..Ölüyordun Mira. Bir kaza yapıyorduk vv-ve ben seni kurtaramıyordum Mira. Kollarımda ölüyordun, hiçbir şey yapamıyordum...Ağlayarak uyandım, sana bir şey olursa ben yaşayamam Mira. Rüyası bile berbattı, s-seni seviyorum Mira.” dedi. Ve telefonu kapattı.

Gerçekten kendimi avutmak için söylemiyorum fakat, Kaan şuan yalan söylüyor ya da numara yapıyor olamazdı. Bu ses tonunu, biliyordum. Tamamen gerçekti. Çok içtendi ve ağlamıştı. Sana bir şey olursa ben yaşayamam Mira...

Söylediği sözler beynimin içine kazınmıştı. Aynı zamanda kalbime de kazınmıştı. Her şey bittiği yerden yeniden mi başlıyordu? Kabuk tutan yaralar yeniden mi kanayacaktı? Bizim hikayemiz, finali gelmişken baştan mı başlayacaktı? Neler oluyordu? Yoksa bunlar sadece bir oyun muydu?

#

Kızları uyandırmak için apar topar odadan çıktım, neyse ki hepsi uyanmış kahvaltı hazırlıyorlardı. Şaşırdım, “Beni neden uyandırmadınız?” dedim masada gözlerimi gezdirerek. Ardından çilek reçeline parmağımı bandırıp parmağımı yaladım.  “Çok güzel uyuyordun cici kız” dedi Mine. Ardından hepimiz gülüştük ve sofraya oturduk. Bir yandan ekmeğime çilek reçeli sürüyor, bir yandan da kızlara olanları anlatıyordum. Ekmekten bir parça ısırıp ağzımda gevelerken Kaan'ın dediklerini defalarca tekrar etmemle, Defne‛den “Ağzındaki lokmayı bitir öyle konuş mezopotamya gergedanı” uyarısını aldım. Sonra bana sokulan lafa kahkaha attım. Şuanda her şeye gülesim, kahkahalarımla insanlara tekme tokat girişesim vardı. Nedenini bilmiyorum demeyeceğim, çünkü biliyorum. Kaan.

“Bu çocuk deli gibi seviyor seni.” diye konuya dair ilk yorumunu ortaya attı Dilara. Onun bu yorumuyla gözlerimin içi güldü. Heyecanlanmıştım. Zaten heyecanlıydım da, neyse! 

“Evet. Aynı fikirdeyim. Fakat hemen kendini kaptırma derim Kaan‛ın serin sularına...” diyerek iç geçirdi Mine. Ondan da böyle bir tepkiyi bekliyordum zaten, gülümsedim.

“Peki ya Çetin'e n'olacak?” diyen Melis, kabuğu kopmuş kanayan yarama tuz bastı. 

“Ooofffffffffffff” diye iç geçirdim masadan kalkarken. Banyoya gidip ellerimi yıkadım ve aynaya bakıp derin bir nefes aldım, ardından aynadaki yansımama gülümsedim. Bugüne mutlu başlamıştım, umarım günün sonu kötü bitmezdi.

Banyodan çıkıp kapıda sıraya dizilmiş kızlara gülümsedim, bu her dakika gülümsemelerim hem bana hem de kızlara tuhaf gelmeye başlamıştı. Aslında hepimiz sebebinin farkındaydık ama, neyse!

#

Mine‛nin aptal ısrarlarına daha fazla direnemeyeceğimi anlamış ve Mert + tayfasıyla buluşma fikrini kabul etmiştim. Ve tabii ki Mert‛in tayfasında Çetin ismi de mevcuttu! Diğer kızlar sevgilileriyle buluşacakları için heyecanlıyken, ben ayrılıp ayrılmadığımızdan emin olamadığım, kavgalı olduğum çocukla aynı ortamda bulunacağım için gerginlikte sınırları zorluyordum! Bir yandan da Kaan‛ın ikilemiyle çelişiyordum... Tabii bu dostlarımın umurunda değildi! Ah, sinirden çıldıracaktım!

Çocukların bizi bekledikleri kafeye gittiğimizde gördüğüm manzara karşısında neredeyse ufak bir kalp krizi geçirecektim. Büyük bir masada oturan  6 kişi vardı. Mert, Murat, Bora, Can, Çetin ve Kaan.

Medya ; Kaan.

Bütün Kızlar Toplandık!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin