Bölüm şarkısı : Anna Kendrick - Cups
Ne affedebiliyorum, ne unutabiliyorum ne de tam anlamıyla güvenebiliyorum. Hayat zaman kaybıma neden olan en boktan yer sanki.
Sabah uyandığım gibi ilk işim mutfağa girişmek oldu. Kızlar henüz uyanmamıştı, ben de ıslak kek yapacaktım! Kaan için.
Kırmızı puantiyeli mutfak önlüğümü üzerime geçirdiğim gibi buzdolabına koştum, malzemeleri çıkardım. Dört tane yumurta, kakao, süt, sıvı yağ, un, vanilya ve kabartma tozu! Ve tabii iki su bardağı şeker.
Bir kap aldım ve içine yumurtaları kırıp şekeri ekledim. Onları çırparken, bir yandan da içine kakao, süt, yağ ve unu da ekledim. İyice çırptıktan sonra bu enfes karışımdan bir su bardağını pişince üzerine dökmek üzere ayırdım. Ardından kek kalıbını yağladım ve karışımımı kalıba özenle boşalttım. Fırını 170 derece açtım ve kalıbı pişmek için fırına uğurladım! Pişme süresince bekledikten sonra elime bir kürdan aldım ve fırını açıp keke batırdım. Kürdandan anladığım kadarıyla kek hazırdı! Eldiveni giyip keki dikkatlice fırından aldım ve fırını kapattım. 10-15 dakika kekin soğumasını bekledim. Şimdi sıra sosunu dökmeye gelmişti. Önceden ayırdığım karışımı kekin üzerinde gezdirdim, enfes görünüyordu! Mutfağın içi buram buram kek kokuyordu. Aslında kek konusunda gerçekten iyiyimdir, ama annemin keklerinin üstüne çıkamam. Bu kokuyu duyunca annemin yaptığı leziz kekler aklıma geldi de, annemi özlediğimi fark ettim. Bir kaç gündür aramıyordum, en iyisi yarın yanına gideyim. Babamla son durumlar ne onu da öğrenirim. Anlaşılan kokuyu alan bizimkiler, hemen uyanıverdiler. Dilara, Defne, Melis ve Mine birden mutfağa doluştular. “Ooo bize kek mi yaptın canım arkadaşım?” diyen Melis, parmağını kekin kakaosuna değdirip kakaodan tattı. Hemen eline vurdum, “Maalesef tatlım, bu sefer Kaan’a yaptım!” dedim sırıtarak. “Kaan bey yüzünden unutulduk ya... ” deyip iç geçiren Mine, mutfak çekmecesini açıp bir önlük çıkarttı ve giydi. Ardından, “Kızlar ben şimdi size güzelim krepler yaparım, unutursunuz Kaan için yapılmış ıslak keki.” dedi bana şakadan sinsi sinsi bakarak. Yanına gidip yanağından sulu sulu öptüm ve, “Canım benim sen çok mu seviyorsun bakayım benim ıslak kekimi?” dedim. Hep beraber gülüştük ve ardından mutfaktan çıkıp hazırlanmak için odama girdim. Neyse ki dünden ne giyeceğimi kararlaştırmıştım, bu yüzden on saat dolapla bakışmayacaktık. Üzgünüm dolap, güzel gözlerimi bugün göremeyeceksin! Ha.ha.ha.
Koyu renk kot bir şort, üzerine de kırmızı GAP tişörtü giydim. Bugün Kaan’ın evinde film izleyecektik. Bu yüzden spor giyindim. Yanlış anlamayın sadece film izleyeceğiz. Uslu uslu. Islak kekimi koyduğum kabı aldım ve kırmızı converse’lerimi ayağıma geçirdim. Converse hayat kurtarır! Kızlar kapıya geldiler, onları öptüm ve çıktım.
Bu arada ; Kaan’ın ailesi İzmir’e taşındılar. Ne tesadüf değil mi? Kaan da gidecekti ama son anda vazgeçmiş. Artık kimin için vazgeçti, neden vazgeçti bilemeyiz. Ehehuheuhe. Yani sonuç olarak Kaan evde tek kalıyor. Arada bir yakın arkadaşı Onur da gelip onunla kalıyor ama onun dışında ev tamamen Kaan’a ait. İlk defa gideceğim için çok merak ediyorum evin halini. Yani, Kaan’ın ailesi Melda teyze ve Mehmet amca gittiğinden beri ilk defa gideceğim. Geçen sene ailesi varken tanışmak için falan gitmiştim. Neyse o günü hatırladıkça nasıl utandığım ezildiğim büzüldüğüm aklıma geliyor o yüzden hiç açmayacağım konuyu.
Kaldırımdan cici kız edasında ilerlerken karşıdan gelmekte olan Mert’i fark ettim. Gözlerimiz buluştuğunda gülümsedim, o da gülümsedi. Yanıma geldiğinde “Naber?” dedi. “İyi aynı işte, senden?” dedim. “Bende iyiyim, size gidiyorum Mine öğleden sonra yapılan kahvaltıya çağırdı da.” dedi, kıkırdadık. “Ben de Kaan’lara gidiyordum,” dedim hafiften çekinmiştim. “Hmm, çıkıyorsunuz sanırım hayırlı olsun. Bu arada Çetin bizim gruptan ayrıldı tamamen o günden sonra.” dedi. Şaşırmıştım, “Neden ki? Ne oldu?” dedim merakla. “Arkadaşlığımızla ilgili bir problem olmadı ama gruptaki herkes sizin kızlarla çıkınca, çift çift takıldığımız için ve siz de haliyle bu duruma geldiğiniz için aynı ortamlarda bulunmanın hoş olmayacağını düşündü, onu seviyoruz fakat iyi de oldu. Tatsızlık çıkmaması açısından.” dedi Mert. Gerçekten şaşırmıştım ama bir yandan da günlerdir aklımdaki o; “Çetin de grupta olduğu için kızlarla ayrı ayrı takılmak zorunda kalacağız!” diye oluşturduğum kara düşünce balonunu patlatmış oldum. “Ne diyelim, sağlık olsun. Neyse ben gideyim, akşama bizde misiniz çocuklarla?” diye sordum. “Öyle plan yapacağız sanırım.” dedi Mert. “Anladım eniştee, akşama görüşürüz o zaman!” dedim ilerlerken. Kısa bir kahkaha attı, “Bay bay baldız!” dedi ve önünü dönüp yoluna devam etti.
Kaan’ların evinin olduğu siteye geldiğimde etrafıma göz gezdirerek kapısını çaldım. Kapıyı yarı çıplak biçimde açmıştı. Yani yarı çıplaktan kastım, altında kot pantolonu vardı üzerinde hiçbir şey yoktu. Şaşkınlıkla gözlerimin zorla gittiği baklavalarından gözlerimi aldım ve “Ben geldiiim!” dedim, keki kenara koyup boynuna atladım. Bana sarıldı ve içim huzurla doldu. Portmantoya bıraktığım kekin kokusunu alınca kollarımın arasından sıyrılıp, “Sen mükemmelsin yaa!” diyerek sırıttı. Ardından salona yöneldi. Ben mutfağa gidip iki tane tabak ve iki tane çatal alıp salona döndüm. Salona döndüğümde zaten dilimlenmiş olan keki tabağa koydum. Kaan hemen yemeye başladı. Yerken “Mmmm” gibi sesler çıkarıyor ve çok komik görünüyordu. Ağzına kakao bulaşmasıyla iyice komik oldu. Onun bu haline güldüm. “Çok özlemişim senin şu mükemmel ıslak kekini ya!” dedi yemeye devam ederken. Bende kendi kekimden bir dilim ağzıma attım, “Ayrıldığımızdan beri hiç bu keki yapmadığımı söylemiş miydim? Valla ben de özlemişim.” dedim. Yüzü düştü, “Ayrıldığımızı sürekli dile getirme” dedi. Ardından kapı çaldı. “Ben bakarım,” dedim konuyu dağıtmak adına. Kalkıp kapıya doğru gittim, kapıyı açtığımda karşımda hiç beklemediğim biri duruyordu. Aslı. Bunun burada ne işi vardı? Aslı, bizim okulun *erkekler arasında* popüler kızıdır. Aynı zamanda tescilli bir sürtük olduğunu da belirteyim. Şaşkınlıkla kızın boya küpü suratına bakarken, Kaan içeriden “Kimmiş aşkım?” diye seslendi. Aslı ayakkabılarını bile çıkarmadan kapıdan zorla içeri girdi ve beni itti. Sen kimsin de beni itiyorsun lan kevaşe?! Salonda oturan Kaan’ın yanına gitti. Kaan Aslı’yı karşısında görünce birden afalladı. “Sen ne arıyorsun burada?” diyebildi. Aslı kırmızı rujlu iğrenç dudaklarını sürtük sırıtışı modeline getirerek konuştu. “Geçen gece bende kaldığında bir kaç özel eşyanı unutmuşsun. Onları getirdim.”
Votelerin, okuyucuda artış olmasının ve EN ÇOK DA yorumlarınızın aşırı ilham verdiğini söylemiş miydim? Söylemişimdir. Yine sölüyorum. Yorumlarınızı esirgemeyin benden lütfeen, gerçekten güzel yorumları gördükçe hemen yazasım geliyor. İlham perilerim coşuyor. Birde rica edicem, ''yorum yapmak'' eyleminden kastınız ''yb'' ''daha çok yb'' ''çok daha yb'' ''hadi yb'' gibi yorumlar olmasın. Hikaye hakkında görüşlerinizi, düşüncelerinizi belirten yorumlar olsun. Seviliyorsunuz ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bütün Kızlar Toplandık!
Ficção Adolescente5 sıkı dost olan Mira, Mine, Melis, Defne ve Dilara'nın inişli çıkışlı hayat hikayelerini okumaya hazır mısınız? Onlar fazlasıyla özgür ve bir o kadar da kısıtlı hayatlara sahipler. / © Tüm hakları saklıdır. Kapak tasarımları Zeliha Koçsoy ( @RealGi...