10.Bölüm

10.7K 832 128
                                    


"Yok, böyle rahat sikemezsin, domalayım da işin kolaylaşsın."

Büyük bir kahkaha atıp, burnumu ensesine dayadım. Derin derin kokusunu solurken, kimseye fark ettirmeden ensesine küçük bir öpücük kondurdum. Ellerimin esaretindeki vücudundan, küçük bir titreme geçti. Ecmel'de yarattığım etkiden memnun bir şekilde, geri çekildim.

"Ben sadece savunma yapıyorum. Hem ağlayacaksan, hiç oynamayalım."

Ecmel, sinirle ellerini saçlarından geçirdi.

"Senin savunma yapmaktan anladığın, kıçımı delmek mi?"

"YEKTA!"

Tam sevdiceğime cevap verecekken, Murat Hoca'nın kızgın sesi cümlelerimi boğazıma dizdi. Gözlerinden ateşler saçarak, hızlı adımlarla yanımıza geldi.

"Şimdi siki tuttun."

Ecmel'in oldukça eğlenerek söylediği cümle, derince yutkunmama sebep oldu. Murat Hoca tam konuşacaktı ki, Gözde Hoca'nın ondan önce davranıp, alaylı cümlelerini sıralaması aniden susmasına neden oldu.

"Sen alışkınsındır yanlış insanlara güvenmeye, Murat. Bırak bu sinirlilik pozlarını da, sınıfı toparlamaya çalış."

Gözde Hoca 1, Murat Hoca 0. Hani derler yaa, eski sevgiliden arkadaş olmazmış diye, Şekil A'da gördüğümüz gibi meslektaşta olmazmış. Gözde Hoca'nın söylediklerinden sonra Murat Hoca'nın sağ gözünün seğirmesi, benim belamın sikileceğinin habercisidir arkadaşlar.

"Çok doğru söylediniz, Gözde Hocam. İnanın şu an daha iyi kavramış bulunmaktayım, iyi ki bazı kişiler geçmişimde kalmış."

Ve, skor tablomuz eşitlenmiş oldu. Murat Hoca bakışlarını bana çevirince, götüm götüm arkaya adımladım. Okul kapısıyla aramdaki mesafeyi hesaplarken, belimde hissettiğim ellerle olduğum yerde kaldım. Daha doğrusu, kalmak zorunda kaldım. Başımı arkaya çevirince, Ecmel ve piçimsi gülümsemesiyle karşılaştım. Benim kadar olmasa da, güzel gülüyor Allahsız. Emre'nin uyarıcı bir şekilde kolumu sıkmasıyla, hemen önüme döndüm.

"Ulan Yekta, sınıftan geriye Emre dışında beş kişi kalmış. Senin başlarında durup, programı uygulatman gerekmiyor muydu?"

Sonlara doğru bağırmasa ve dilini ısırarak bana bakmasaydı, gayet medeni bir konuşma sayılacaktı aslında.

"Gerekiyordu hocam da..."

"-da'sı neymiş Yekta Efendi, niye yapmadınız?"

"Yoruyor hocam."

Cevabımdan sonra, Gözde Hoca'nın bile kıkırdaması, sıçıp sıvadığımın kanıtıdır.

"Yine mantık sıçıyorsun, yavrum."

Senin yavrum diyen ağzını yer-. Libidona sahip çık oğlum, şu an ne yeri, ne de zamanı. Varlığı bile ortamdan soyutlanmam için fazla çekici bir etkenken, bunu gerçekleştirmem ne kadar zor olsa da. Hele ki fısıltıyla konuşurken, kulağıma değen dudakları ve nefesinin selamladığı boynum ona ortalık yerde sahip olmak istememe neden olurken. Farkında olmadan yaptığı her hareketin, bende bıraktığı etkiden bir haber diğerleriyle gülmeye devam etti. Ben Ecmel'e kapılmış giderken, Murat Hoca'nın omzuma dokunmasıyla dikkatimi ona yönelttim.

"Evladım imam osurursa, cemaat sıçar. Sen hata yaparsan, onlar devamını getirir. Başlarında durman gerekirken, yaptığına bak."

"Haklısınız hocam, bir daha olmayacak."

Murat Hoca sıkıntılı bir nefes verip, sınıf defterini eline aldı.

"Tamam. Emre ile arkadaşlarını tekrar bahçeye toplayın ve bunun için sadece beş dakikanız var, haydi."

"Peki hocam."

Olayın fazla büyümemesine sevinerek, Emre'nin omzuna elimi atıp okulun girişine doğru yöneldim. Gitmeden önce, Ecmel'e göz kırpmayı da ihmal etmedim tabi. Emre'nin sesli kahkahasını duyunca, yanı başımdaki bedene döndüm.

"Ulan piç, kedi gibisin vesselam."

Dediğine bende gülerken, arkamızdan Murat Hoca'nın seslenmesiyle bakışlarımızı ona çevirdik.

"Unutmadan Yekta, geldiğinde 20 tur koşup, 30 mekik, 30 şınav çekeceksin. Neyse böyle söyleyince de sürprizi kaçıyor, sabırsızlıkla gelmeni bekliyor olacağım. Şimdi fırla."

Ulan Emre, ulan şom ağızlı pezevenk. Hocayı daha fazla kızdırmamak için hemen okulun içine yollandım. Emre'nin gülmemek için verdiği mücadele de okulun içine girene kadarmış.

"Yüce Rabbim! Ne günah işledim ben yaa, ne kötülük yaptım ki bunlar hep benim başıma geliyor?"

"Abi kronolojik mi sıralayayım, yoksa alfebetik mi?"

"Sen de destek misin, köstek mi? Yürü, önce şu küçük piçleri toplayalım, sonra da Ecmel'in önünde dağılan karizmamı."

Heyoo :)
Nasıl gidiyor hiçbir fikrim yok :(
Umarım beğeniyorsunuzdur ...
Sizi seviyorum :)
Yeni bölümlerde görüşmek üzere.
Not: Karakterlerin görsellerini isterseniz daha çok resim koyabilirim ..

THE BLONDE (BOY×BOY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin