THE BLONDE (BOY×BOY)

19.Bölüm

Yekta: Bana hâlâ kızgın mısın?

Ecmel: Hayır.

Ecmel: Ama bir daha yapma.

Yekta: Kusura bakma, refleksle oldu.

Ecmel: At yalanı, sikeyim inananı.

Ecmel: Refleksle ağız yalandığı, nerede görülmüş lan.

Yekta: Tutamadım kendimi.

Yekta: Gözün takılıyordu sürekli.

Yekta: Hem çukulatada bir nimet, silinip çöpe gitmesin dedim.

Ecmel: Açıklamanı sikeyim.

Yekta: Senin dudaklarından tadınca daha bir lezzetli geldi.

Ecmel: Ulan sus, konuştukça batıyorsun.

Yekta: Ne uzattın bee, sen de beni yalarsın ödeşiriz.

Yekta: Maksat çenen kapansın.

Ecmel: İnanılmazsın.

Yekta: Biliyorum.

Ecmel: Yekta.

Yekta: Efendim tırtılım.

Ecmel: Seni ayrı, egonu ayrı, hitabını ayrı sikerim.

Yekta: Aman da aman, benim minnak sarı tırtılım sinirlenirmişte.

Ecmel: Küçükken karınca yuvasına torpil koyup patlatmıştım.

Ecmel: Yemin ediyorum bu onların âhı.

Ecmel: Senin hayatıma girmiş olmanın başka bir açıklaması olamaz.

Ecmel. Kişisel cezasın sen.

Yekta: Aslsdlsdfkdvm

Yekta: Allah'ın saykosu seni.

Yekta: Ne istedin lan minnacık hayvanlardan.

Ecmel: Bilerek yapmadık herhalde.

Ecmel: Annem öğrenince ne kızmıştı.

Ecmel: Bir hafta boyunca yuvalarının başında özür dilemiştim.

Ecmel: Evden ekmek, su falan götürüp yuvanın içine atmıştım.

Ecmel: Patlamadan kurtulanlar suda boğulmuştu ama olsun, niyetim iyiydi.

Yekta: Amdkfkjfkjdkl

Yekta: Allah affetsin.

Yekta: Ben de öldürdüğüm sineklerin götüne çubuk sokup, tekrar uçururdum.

Ecmel: Saykoluk konusunda benimle yarışırsın.

Yekta: Sen leval atlamışsın başkan.

Yekta: Ben ancak önünde ceket iliklerim.

Ecmel: Günahlarımızın faturasıyız bir birimize desene.

Yekta: Belki de öyledir.

Yekta: Sen benim sevgimle sınanıyorsundur, bende sen tarafından sevilmemekle.

Yekta: Ama sevmesen de eyvallah yani.

Ecmel: Ben seni seviyorum, Yekta.

Yekta: Ne yapıyorsunuz Ecmel Bey, kalbime geldi.

Ecmel: Yani seviyorum anlamında değil.

Ecmel: Aslında o anlamda dedim.

Ecmel: Hayy kendimi sikeyim, anlatamadım bir türlü.

Ecmel: Aşk olarak değil, insan yavrusu olarak seviyorum seni.

Ecmel: Yani eğleniyorum seninle konuşurken, sıkıntılarımı unutturuyorsun, yalnız hissettirmiyorsun bana.

Yekta: Sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim.

Yekta: Beni kendi ütopyamda baş başa bırak.

Yekta: İyileşince yazarım sana.

@Yekta çevrimdışı