THE BLONDE (BOY×BOY)

40.Bölüm

Yekta: Ecmel'im kapıyı aç.

Ecmel: Neden?

Yekta: Senin için bir hediye gelmiş olabilir.

Ecmel: Evde değilim ki.

Yekta: Ulan! Hani evdeyim canım sıkılıyor diyordun.

Yekta: Ne ara attın kendini sokaklara.

Ecmel: Sen bir şeyler yapalım demeyince ben de spor yapmaya geldim.

Yekta: Sarışın'ım bana güzel görünmek için bu kadar çaba harcamana gerek yok.

Yekta: Göbekli de severim ben seni.

Ecmel: 1.si sana güzel görünmek için ekstra bir çabam yok.

Ecmel: 2.si hediyem neymiş çok merak ettim.

Yekta: O zaman eve gel.

Ecmel: Oğlum, para veriyorum buraya ben.

Ecmel: Yorgunluktan bayılana kadar buradayım.

Yekta: Gidecek günü buldun sende.

Ecmel: Söylenmeyi bırak, hediyemin fotoğrafını at bana.

Yekta: Geleceğin yok senin belli ama belki bu fikrini değiştirmene neden olabilir.

Yekta:

Ecmel: ...

Yekta: Sana en büyük hediyenin kendim olacağını düşünerek kapına geldim.

Ecmel: Her seferinde, düşünce sistemini sorgulamayacağımı söylüyorum ama yapamıyorum.

Yekta: Ben burada zatürre olmayı göze alarak soyunayım ama senin dediğine bak.

Yekta: Nankör.

Ecmel: Tamam, bir şey dediğim yok.

Ecmel: Sadece meraktan soruyorum, dairemin önünde neden çıplaksın?

Ecmel: Atını çizerek söylüyorum, hediyenin sen olduğun kısmına takılmadım bile.

Yekta: Soyunayım belki baştan çıkarsın diye düşündüm.

Yekta: Neyse, üşüdüm giyiniyorum.

Yekta: Sen de derdine yan, bir daha zor görürsün bu sexi bedeni.

Ecmel: Tamam, bir saate oradayım.

Yekta: Ben ne yapacağım o zamana kadar.

Ecmel: Fatma Teyzelere geç, beni bekle.

Ecmel: Zaten seni birkaç kere gördü sorun etmeyip, misafir eder.

Yekta: Şu fotoğrafı gördükten sonra götüne pervane takıp gelmen gerekirken, yaptığına bak.