Yekta: Ulan 32 mesaj, 7 arama nedir?
Yekta: Telefon histeri krizine girmiş gibi titremekten, komodinden yere attı kendini.
Ecmel: Uyandın mı?
Yekta: Uyandım mı? Uyandım, orada bir sıkıntı yok.
Yekta: Ama sor bakalım gönül rızasıyla mı uyandım?
Yekta: Uyanmak istedim mi?
Ecmel: Dün ki yorgunlukla uyanamayacağını düşünerek, seni uyandırmış olabilirim.
Ecmel: Ya da sırf piçlik olsun diye, bunu yapıyor da olabilirim.
Yekta: Gönlüm birinci şıktan yana.
Ecmel: Maalesef okula gelmeyeceğini düşündüğümden yaptım.
Ecmel: Çünkü neden yapmayayım.
Yekta: Ohaa amk, ne haklı bir sebep ama.
Ecmel: Bence de öyle.
Yekta: Neyse.
Yekta: Uyanmışken geleyim bari.
Ecmel: Okula gelme sebebine bak hele.
Yekta: Ne var beğenemedi mi?
Ecmel: Beğenmemek ne haddime.
Ecmel: Hatta gelecek için umudumu yeşerttin.
Yekta: Yaparım öyle şeyler.😏
Görüldü 07.10
______________________________________Yekta: Beş derstir, seni göremedim.
Yekta: Neredesin?
Ecmel: Beş derstir süren huzurum buraya kadarmış, desene.
Yekta: Hâlâ sorumun cevabını alamadım.
Ecmel: Kantindeyim, baş belası.
Yekta: Üç dakikaya oradayım.
Ecmel: Rapor vermene gerek yok, kardeş.
Yekta: Bebeğim, hani kardeş vb. kelimeleri kullanmıyorduk.
Yekta: Aşkımlar, bir tanemler dururken.
Ecmel: Hee ondan.
Ecmel: Oğlum, niye geldin karşıma oturdun?
Yekta: Çayımı gülüşüne nazır içmek istediğimden, Sarışın'ım.
Ecmel: Ulan madem oturdun, niye öpücük atıyorsun?
Ecmel: Millet bize bakıyor.
Yekta: Ağzını kapat bebeğim, cereyan yapmasın.
Ecmel: Çok komik amk.
Yekta: Niye kaşlarını çattın ki.
Yekta: Demin şaşkınlıktan, ağzın hafif aralanmışken çok sexi idin.
Ecmel: Allah'ın sapığı.
Ecmel: Sana bu kantinde bir haller oluyor.
Ecmel: Cenabet ettin mekanı.
Yekta: Kimden kaynaklı acaba.
Görüldü.
Yekta: ECMEL.
Yekta: O ELMAYI SAKİNCE ÇÖPE BIRAK.
Ecmel: O niye o.
Yekta: ULAN STEEW JOBS' A DAVA AÇTIRMA DURUMUNDA BIRAKMA BENİ.
Yekta: O NASIL BİR YİĞİŞTİR.
Ecmel: Öncelikle, o caps locku kapat.
Yekta: Tamam.
Ecmel: Güzel, şimdi devam edebiliriz.
Ecmel: Ulan manyak, ne var benim yememde.
Yekta: Ne mi var?
Yekta: Elmaya oral yaptın karşımda.
Yekta: O çok öpülesi köfte dudaklarınla, vakumladın meyveyi.
Yekta: Hele o ilk ısırık yok mu?
Yekta: Magnum yerken bile öyle kütürtü çıkmamıştır.
Yekta: En son da yaptığın hareket var yaa,
Yekta: Elmanın suyu akacakken, dilinle dudaklarını yalaman.
Yekta: Ahh..o parlak ıslaklık kaldı yaa geriye.
Yekta: Ben orada bittim.
Ecmel: Ulan var yaa, kanımı dondurdun şerefsiz.
Ecmel: Bu sapıklığın kaçıncı boyutu?
Ecmel: Zararsız bir şeydir, geçer falan dedim ama sen üstüne katarak devam ediyorsun.
Ecmel: Resmen az önce, içeri doğru sıçmak deyimini yaşattın bana.
Yekta: Bu anlattıklarımdan bunu mu çıkardın müstakbel manitacım.
Ecmel: Valla her şey çok net.
Yekta: Ben burada, elma ile olan fantezi dünyanın rengarekliğinden bahsediyordum.😇
Yekta: Aaa ne oldu yaa, foton gitti.
Dırırırımmm...yine been :)
Niye bilmiyorum çook eğlenerek yazdım umarım siz de keyif alarak okumuşsunuzdur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE BLONDE (BOY×BOY)
ComédieYekta: Ulan, benim kalbim de aşkı ağırlamaya hazır değildi ki. Yekta: Bana uğramaz, ıskalar falan diyordum. Yekta: Nereden bileyim böyle bodoslamadan gireceğini. Görüldü 19.46 @Ecmel çevrimdışı Yekta: Bu mu yani? Yekta: Seni seven kalbimin, her bir...