Medya: Emre
Yekta: Emre Bey.
Emre: Kardeşim.
Yekta:
Emre: Hassiktir!
Yekta: Ben, seni okulun magazin sayfalarına düşesin diye mi büyüttüm, it herif.
Yekta: Ne bu rezillik?
Emre: Abi, yemin ederim açıklayabilirim.
Yekta: İnan merakla bekliyorum o açıklamayı.
Emre: Şey oldu çarptım.
Yekta: Çarptın?
Emre: Ya da böcek soktu.
Yekta: ?
Emre: Böceğe çarptım da ben, ondan bu morluklar.
Yekta: Çarptığın şey bir fil olmasın.
Emre: Anlamadım?
Yekta: Diyorum ki bu fotoğrafın tek izahı bir fil ile sevişmiş olmandır.
Yekta: Çarptığın filden etkilenip, çılgın ve ateşli bir gece geçirdin herhalde.
Yekta: Şahsen bu boynun hortumlanmasına başka bir açıklama getiremiyorum.
Yekta: Fakat Afrika'da yaşayan fillerin yolu senin yatağından geçemeyeceğine göre ulan seni kim emikledi?
Emre: Aslında fil teorisi bana mantıklı gelmeye başlamıştı.
Emre: Oradan devam mı etsek?
Yekta: Sıçtırma teorine.
Yekta: Ulan! Hani sen kutsal bakirdin, tek başıma daha zekiyim falan diyordun.
Yekta: Ne oldu, Elizabeth?
Emre: Aşk oldu.
Emre: Abi, bir rüzgara kapıldım gidiyorum.
Emre: Sonu hayra mı yoksa şerre mi çıkar bilmem ama çok seviyorum.
Yekta: Kardeşim, inan çocuğu ilk adımlarını atan ebeveynler kadar mutluyum.
Yekta: Anlamadığım, bunu benden saklamış olman.
Emre: Bilmiyorum, emin olmak istedim hislerimden.
Yekta: Ulan habersiz halı sahaya gitmeme bile bozuk atan senin, aşık olduğunu saklaman ironiliği.
Emre: Şiiştt...
Emre: Halı saha kutsalımız ama lütfen bu konuyu onunla karıştırmayalım.
Yekta: Laf ebeliği yapma, bana.
Yekta: Demek istediğimin bal gibi farkındasın ama uzatmayacağım.
Yekta: Yüz yüzeyken keseceğim hesabını.
Emre: Eyvallah abi de merak ettiğim bu fotoğrafı kimin yaydığı.
Emre: Soyunma odasında çekildiği belli.
Emre: Halbuki o kadar da uğraşmıştım kimsenin görmemesi için.
Yekta: Ben de diyorum ki niye duvarları okşaya okşaya giyiniyor bu.
Yekta: Endişelenmiştim dağa taşa halleniyorsun diye xzmhcxmbcnxbcm
Emre: Yok artık.
Yekta: Ne bileyim oğlum, dışarıdan bakınca duvarla bir ilişki içindeymişsiniz gibi görünüyordu.
Yekta: Hiç gizlenmek için çabalayacağın aklıma gelmemişti.
Yekta: Ki onu da yapamamışsın anxnbsbcm
Emre: Fotoğrafı görmeyen kalmamıştır.
Emre: İşim gücüm yokmuş gibi bir de bununla uğraş şimdi.
Yekta: Oğlum onu geç.
Yekta: Lan siz nasıl manyaklarsınız?
Yekta: Boş zamanınızda peçete ya da ne bileyim elektrikli süpürge reklamlarına diss falan mı atıyorsunuz?
Yekta: Bu nasıl bir emiş gücüdür?
Emre: Bu kadar ileri gittiğimizi ben de fark edememişim.
Yekta: Dikkat et, Tarkan'ın şarkısında geçen "hüpp diye içine çek beni" sözleri gerçek olmasın.
Yekta: Halinden de belli ki nefesi kuvvetli bir ablamız kendileri.
Emre: Ablamız derken?
Yekta: Yengeyi kastettim işte.
Emre: Yenge diyorsun yani.
Yekta: Lan ne diyeyim, ayaklı vantuz mu diyeyim kıza.
Emre: Yenge yani kesin kararlısın.
Yekta: Emre, kafan mı güzel?
Yekta: İçtin mi sen?
Emre: Henüz değil ama konuşmamız bittiğinde yapacağım ilk şey olacak.
Yekta: Harbi tek başınayken daha zekiymişsin sen.
Yekta: Neyse, en kısa zamanda tanıştır bizi.
Emre: Tamam, getiririm yengeni.
♡♡♡
🐘Bahsi geçen fil olur kendileri anjsjdjdhd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE BLONDE (BOY×BOY)
HumorYekta: Ulan, benim kalbim de aşkı ağırlamaya hazır değildi ki. Yekta: Bana uğramaz, ıskalar falan diyordum. Yekta: Nereden bileyim böyle bodoslamadan gireceğini. Görüldü 19.46 @Ecmel çevrimdışı Yekta: Bu mu yani? Yekta: Seni seven kalbimin, her bir...