36.Bölüm

6.5K 420 108
                                    

Medya: Emre

Yekta: Emre Bey.

Emre: Kardeşim.

Yekta:

Emre: Hassiktir!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Emre: Hassiktir!

Yekta: Ben, seni okulun magazin sayfalarına düşesin diye mi büyüttüm, it herif.

Yekta: Ne bu rezillik?

Emre: Abi, yemin ederim açıklayabilirim.

Yekta: İnan merakla bekliyorum o açıklamayı.

Emre: Şey oldu çarptım.

Yekta: Çarptın?

Emre: Ya da böcek soktu.

Yekta: ?

Emre: Böceğe çarptım da ben, ondan bu morluklar.

Yekta: Çarptığın şey bir fil olmasın.

Emre: Anlamadım?

Yekta: Diyorum ki bu fotoğrafın tek izahı bir fil ile sevişmiş olmandır.

Yekta: Çarptığın filden etkilenip, çılgın ve ateşli bir gece geçirdin herhalde.

Yekta: Şahsen bu boynun hortumlanmasına başka bir açıklama getiremiyorum.

Yekta: Fakat Afrika'da yaşayan fillerin yolu senin yatağından geçemeyeceğine göre ulan seni kim emikledi?

Emre: Aslında fil teorisi bana mantıklı gelmeye başlamıştı.

Emre: Oradan devam mı etsek?

Yekta: Sıçtırma teorine.

Yekta: Ulan! Hani sen kutsal bakirdin, tek başıma daha zekiyim falan diyordun.

Yekta: Ne oldu, Elizabeth?

Emre: Aşk oldu.

Emre: Abi, bir rüzgara kapıldım gidiyorum.

Emre: Sonu hayra mı yoksa şerre mi çıkar bilmem ama çok seviyorum.

Yekta: Kardeşim, inan çocuğu ilk adımlarını atan ebeveynler kadar mutluyum.

Yekta: Anlamadığım, bunu benden saklamış olman.

Emre: Bilmiyorum, emin olmak istedim hislerimden.

Yekta: Ulan habersiz halı sahaya gitmeme bile bozuk atan senin, aşık olduğunu saklaman ironiliği.

Emre: Şiiştt...

Emre: Halı saha kutsalımız ama lütfen bu konuyu onunla karıştırmayalım.

Yekta: Laf ebeliği yapma, bana.

Yekta: Demek istediğimin bal gibi farkındasın ama uzatmayacağım.

Yekta: Yüz yüzeyken keseceğim hesabını.

Emre: Eyvallah abi de merak ettiğim bu fotoğrafı kimin yaydığı.

Emre: Soyunma odasında çekildiği belli.

Emre: Halbuki o kadar da uğraşmıştım kimsenin görmemesi için.

Yekta: Ben de diyorum ki niye duvarları okşaya okşaya giyiniyor bu.

Yekta: Endişelenmiştim dağa taşa halleniyorsun diye xzmhcxmbcnxbcm

Emre: Yok artık.

Yekta: Ne bileyim oğlum, dışarıdan bakınca duvarla bir ilişki içindeymişsiniz gibi görünüyordu.

Yekta: Hiç gizlenmek için çabalayacağın aklıma gelmemişti.

Yekta: Ki onu da yapamamışsın anxnbsbcm

Emre: Fotoğrafı görmeyen kalmamıştır.

Emre: İşim gücüm yokmuş gibi bir de bununla uğraş şimdi.

Yekta: Oğlum onu geç.

Yekta: Lan siz nasıl manyaklarsınız?

Yekta: Boş zamanınızda peçete ya da ne bileyim elektrikli süpürge reklamlarına diss falan mı atıyorsunuz?

Yekta: Bu nasıl bir emiş gücüdür?

Emre: Bu kadar ileri gittiğimizi ben de fark edememişim.

Yekta: Dikkat et, Tarkan'ın şarkısında geçen "hüpp diye içine çek beni" sözleri gerçek olmasın.

Yekta: Halinden de belli ki nefesi kuvvetli bir ablamız kendileri.

Emre: Ablamız derken?

Yekta: Yengeyi kastettim işte.

Emre: Yenge diyorsun yani.

Yekta: Lan ne diyeyim, ayaklı vantuz mu diyeyim kıza.

Emre: Yenge yani kesin kararlısın.

Yekta: Emre, kafan mı güzel?

Yekta: İçtin mi sen?

Emre: Henüz değil ama konuşmamız bittiğinde yapacağım ilk şey olacak.

Yekta: Harbi tek başınayken daha zekiymişsin sen.

Yekta: Neyse, en kısa zamanda tanıştır bizi.

Emre: Tamam, getiririm yengeni.

♡♡♡
🐘

Bahsi geçen fil olur kendileri anjsjdjdhd

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bahsi geçen fil olur kendileri anjsjdjdhd

THE BLONDE (BOY×BOY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin