8. BÖLÜM

5.4K 371 22
                                    

Minseok arka koltukta bebeği ile ilgilenen Luhan'ı aynada izlerken yüzünde bir tebessüm oluştu. Onda kendini görüyordu, onda bir annenin duygularını görüyordu. Sakin yolda ilerlerken dikkatini yola verdi.

Eve ulaştıklarında Minseok onunla vedalaşarak kendi evine gitti. Eve geldiğinde kapıda eski eşinin arabasını görünce kaşlarını çattı. Arabayı park ederek içeri girdiğinde Sehun ve Kyungsoo'yu salonda gördü. Diğerleri onu selamlarken başıylamonayladı ve oğlunun odasına çıktı.

Kapının önünden ağlama seslerini duyarken merakla kapıyı açtı. İçeridekiler onu fark etmezken kapıdan izlemeye başladı. Jongin eski eşine sarılmış ağlarken Jongdae'de sırtını patpatlayarak göz yaşı döküyordu. Kollarını göğsünde bağladıktan sonra kapıya yaslanarak izlemeye devam etti.

Jongin ağlamaktan yorgun düşerek babasına sarılırken uyuya kaldı. Jongdae bunu fark ettiğinde göz yaşlarını sildi ve oğlunu yatırarak yüzündeki ıslaklığı sildi. Üzerini örttükten sonra derin nefes alarak geri çekildi. Kapıya yöneldiğinde eski eşini onu izlerken yakaladı.

"Ne zamandır burdasın?"

"Sarılıp ağladığınızı görecek kadar."

İkiside birbirine bakarak sessiz kalırken Minseok konuşmaya başladı.

"Eğlenceli mi?"

"Ne?"

"Joonmyeon'u rahatsız etmek."

"Onu rahatsız etmiyorum."

"Onu rahatsız ediyorsun. Sevdiğini söyleyerek, seni reddetse bile vaz geçmeyerek onu rahatsız ediyorsun."

"Saçmalamayı kes!"

"Saçmalamayı kes mi? Okulda üst kademen olan birinin çocuğuna aşık olduğunı söyleyerek ailenden vaz geçiyorsun ve seni kabul etmese bile yanından ayrılmıyorsun. Sence bu ne demek? Jongin ile kaç yaş araları var? 5 mi? Seninle kaç peki? 10?"

"Kapa çeneni Minseok!"

"Hah! Kapa çeneni Minseok... İşine gelmeyince kapa çeneni. Doğruları söyleyince kapa çeneni. Oldu, başka?"

"Seninle uğraşamam."

Jongdae diğerinin yanından umursamazca geçerken Minseok arkasından yaşlı gözleriyle baktı. Ağlamamak için direnirken kapı sesi ile dudakları arasından bir hıçkırık kaçtı. Güçü çekilmiş bacakları ile titrek adımlarla odasına gitti. Kendini yatağına bıraktığında göz yaşlarıda düşmeye başlamıştı.

Jongdae evden çıktığı gibi arabasına bindiğinde hızlı bir şekilde arabayı sürdü. Arkasından gelen korna seslerini umursamadan giderken buğulu gözleriyle yolu göremediği için arabayı kenara geçti. Öfkeyle çalan kornaları duymazken çoktan ağlamaya başlamıştı. 'Neden böyleyim? Neden herşey böyle oldu?'

Luhan kucağında bebeği ile eve girdiğinde abisi televizyon izlerken karşıladı onu. Usulca yanına giderek oturduğunda abisi izlediği filmi durdurarak ona yöneldi.

"Nasıldı?"

"Aşı mı yoksa Bay Kim mi?"

"İkiside." Luhan iç çektikten sonra anlatmaya başladı.

"Berbattı. Bay Kim iyi biri ve benimle ilgilendi. Hatta aşı sırasında beni düşünerek dışarı çıkardı ve Ziyu ile ilgilendi. Şunu anladım ki Ziyu aşı olurken ben yanına olmamalıyım. Ama oraya gittiğimizde odada biri vardı. Jongin'in diğer babasıymış."

"Ciddi misin?" Kris şaşkınlıkla sorarken Luhan başını sallayarak devam etti.

"Evet, sanırım doktorum ile daha önceden tanışıyorlar. Garip bir durum. Doktorum yüzünden Bay Kim'i bıraktığını düşünüyorum ama o yüz vermiyordu.

he's mine! | kaihanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin