10. BÖLÜM

4.9K 355 30
                                    

Luhan ve Jongin karşılıklı oturmuş hiç konuşmadan birbirlerine bakarken önlerindeki bardakta soğuyan kahveleri ile oynuyorlardı.

Evin önündeki tartışmadan sonra en yakındaki kafeye gelerek konuşma kararı almışlardı. İkiside konuşmadan dururken sessizliği Jongin bozdu.

"Ne düşünüyorsun?" endişeyle sorarken tırnaklarını kahve bardağına vurarak ritim tutmuştu.

"Bilmiyorum... Kendi açımdan düşünürsem senden uzağa gitmeyi düşünüyorum ama ben artık tek birey değilim.

Bak, benim annem doğum sırasında öldü. Bunun ne demek olduğunu iyi bilirim. Bebeğininde benim gibi olmasını istemem. Ebeveynlerini tanıması onun için daha iyi. Tıpkı boşanan çiftler gibi olabiliriz. Biz ayrı ama Ziyu ikimizide bilir. Sorumluluk almak istiyorsun ve bende bebeğimin iyiliğini düşünüyorum. Bü yüzden sana izin veriyorum."

"Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim." Jongin diğerinin eline uzanarak tuttuğunda bir yandanda söylemeye devam ediyordu. Luhan elini tutan esmer ellere bakarak başını eğdi. Rahatsızca ellerini geri çekerek kucağına koydu.

"Şey, ben üzgünüm." Jongin mahçup bir şekilde söylerken Luhan başını iki yana salladı.

"Hadi eve gidelim. Okul için geç oldu. Sende Ziyu ile zaman geçirirsin."

Luhan söyledikten sonra ayağa kallarak eşyalarını topladı. Çüzdanından parayı çıkararak arkasına döndüğünde Jongin'in çoktan kasada ödediğini gördü. Yüzünde istemsizce bir tebessüm oluşurken Jongin'in ona dönmesi ile kendini toparladı. Birlikte kafeden ayrıldıktan sonra eve doğru ilerlediler.

Evin önüne geldiklerinde Luhan ilk önce saatini kontrol etti. Bir şeyler mırıldandıktan ve cebinden anahtarı alarak kapıyı açtıktan sonra diğerinin sessiz olmasını söyleyerek içeri girdi. İkisi ayakkabılarını çıkarırken aşağıya inen kadın onları fark ederek yanlarına geldi.

"Bay Wu? Siz az önce çıkmamış mıydınız?"

"Çıkmıştım ama geri döndüm. Ziyu uyuyor mu?"

"Evet, yeni unuttum."

"Bu günlük gidebilirsiniz Bayan Go, ben evdeyim."

"Peki... İyi günler."

Genç kadın değerine veda ederek evden çıktığında Luhan eşyalarını girişe bırakarak Jongin ile yukarıya çıktı. İkiside sessiz olmaya dikkat ederek odaya çıktıklarında Luhan dikkatlice kapıyı araladı. Birlikte odaya girerek beşiğe ilerledilerinde içinde uyuyan masum bebeği gördüler.

"Sana benziyor." Jongin bebeğe bakarak söylediği şeyle Luhan önce yerinde durdu. Yüzünde anlamsız bir gülümseme oluşurken başını eğdi.

"Ne zaman uyanır?" Jongin merakla sorarken Luhan yatağına oturarak onu cevapladı.

"Daha yeni uyudu. Bir saat kadar sonra uyanır."

"O zamana kadar ne yapcaz?" Jongin dudaklarını bükerek sorduğunda Luhan onu ilk defa böyle gördüğü için kendini az daha kaybediyordu.

"Bilmiyorum. Genelde o uyuduğu zaman bende uyurum. Beni çok yoruyor."

"Babamda aynı şeyi söyledi. Onu çok yorduğum için hala şikayetlenir." Jongin gülerek söylediği şeyden sonra farkına vararak sessiz kaldı. Arada garip bir sessizlik oluşurken ikiside bu sessizliği bozmadan bekledi.

Minseok elini havlu ile kurulayarak çalan kapıya giderken bir yandanda söyleniyordu. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü eski eşi ile havluyu düşürürken kısa sürede kendine gelerek havluyu yerden aldı.

he's mine! | kaihanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin