he's mine! | kaihan

1. BÖLÜM

Luhan abisi ile birlikte okula girerken tüm başlar ona dönmüştü. Abisi her zaman gittiği yerde dikkat çekerdi ama o dışlanan taraftı. Lisede zaten bu yüzden istenmezdi.

Kısa boylu biri düşünün. Fiziği bozuk, kilolu birini. Bu kısa ve kilolu çocuğun gözlerinde ki miyop ve astigmat her zaman kalın çerçeveli gözlük kullanmasına neden olurdu. Kahverengi saçları bu görünüşünü daha çok bozuyordu. Abisinin tersi olmuştu her zaman.

Abisi uzundu ve bakımlı vücudu vardı. Önceden kahverengi olan saçlarını şimdi sarıya boyatmıştı. Her iki saç renginde de kızlar iki kere dönüp bakar ve kendi aralarında 'ne kadar da yakışıklı.' şeklinde fısıldardı. Kardeşinin tam tersi olmuştu.

Luhan kaderinde ki bu sorun ile yaşamıştı. Lisede dışlanmış, mezun olan abisine sığınamamıştı. Zaten bunu istemezdi. Her an abisinin ardına gizlenmek istemiyordu. Ama kendi başına duracak kadar güçlü de değildi. Bu yüzden lise de, son sınıfta kaderini baştan sona değiştiren olayı yaşadı.

Lisede hoşlandığı kişi sinirle yanına gelmişti. İlk başta endişelendiğinde çocuk onu takmadan boş bir sınıfa çekmişti. Ne olduğunu anlamadan, çocuğun ona mı yoksa başkasına sinirlenipte sinirini ondan mı çıkardığını çözememişti. Hiç bir zaman arkadaşı olmadığı için kimseye sevdiği kişiden bahsetmeşken bu çocuk aniden gelip ona sahip olmuş ve onu öylece bırakıp gitmişti. Ardından gelecek zorlukları bir an umursamadan çekip gitmişti.

Luhan eve döndüğünde hiç bir şey söylemeden Kanada'ya gitmeyi istemişti. Diplomasını daha sonra da alabilirdi, bir hafta daha dayanacak gücü yoktu. Neyse ki abisi sorgulamadan kabul etmiş ve Kanada'ya gitmişti. Orada toparlamaya başladığında bir haber tüm dünyasını başına yıkmıştı.

Tek seferde hamile kalmıştı.

Hamilelik onun için daima zor geçmişti. Yarım dönem boyunca kusmaları devam etmiş, ağzına doğru düzgün yemek girmemişti. Daha çok kilo alması gerekirken o kilo vermişti. Doktoru bunun için endişelenerek her an beslenme listesini değiştirmiş, uygun olanı bulmaya çalışmıştı. Zaten stres olan bu çocuşa yardım etmek için elinden geleni yapmıştı. Diğer çiftlerin aksine hiç bir zaman televizyona çıkmayan çocuğu doktoruda korumuştu.

6.5 ay sonra ise doğum gerçekleşmişti. Luhan 90 kilodan 65 kiloya düşmüş, zayıf bebeği gibi oda güçsüz kalmıştı. Çocuğu ve o 2 ay boyunca düzelememişti. Çocuk, annesinin doğum sırasında öldüğü söylenilen süt anne ile büyürken Luhan ise odasından çıkmayarak çocuğa bir kez olsun dokunmamıştı. Onu kabullenecek gücü bulduğunda ise bir daha bırakmamıştı. Her an onun üzerine titremişti.

Şimdi ise abisinin zoru ile eğitimine devam edecekti. Onun yüzünden eğitimini donduran abisi ile Kore'ye dönmüş ve okula başlamıştı. Süt annesi ile birlikte çocuğu evde büyürken abisinin desteği ile hayatını düzene sokmaya çabalıyacaktı. Bunun içinde geçmişin izlerinden kurtuldu.

Saçlarını daha açık renkte boyattı. Abisi kadar sarı olmasada bal köpüğünü andıran renkte saçları vardı. Saç rengi, zayıflayan ve güçsüz kalan beyaz tenli bedeni ile uyum göstermiş, sanki doğduğu andan beri bu renkmiş gibi Luhan'a güzellik katmıştı. Kalın çerçeceli gözlükleri abisinin zoru ile yerini takması rahatsız edici olan lenslere bırakmıştı.

Şimdi ise yeni başladığı okulda, kendisinden 2 sınıf büyük abisi ile dikkat çekiyordu. Abisi zaten tanındığı bu çevrede uyum gösterirken doğum sonrası tekrar kilo veren zayıf bedeni onu çocuk gibi gösteriyor ve fısıltılara neden oluyordu.

"Hey dostum. Sonunda döndün." uzun bir adam Kris'in omuzuna sahte yumruk atarken söylemişti.

Kısa boyu ile kayıp olan Luhan'ı görmemişti. Arkadan gelen ve onun kadar kısa ona bir çocuk uzunu kenra itmiş ve abisini karşılamıştı.