he's mine! | kaihan

16. BÖLÜM

Luhan bebeğini biberonu ile beslerken Jongin'de ona arkadan sarılmaya devam etti. Arkadan omuzuna yasladığı başı ile Ziyu'nun mamasını yemesini izlerken kapı zili çalmaya başlamıştı. Ziyu hala biberonu emmeye devam ederken Jongin başını diğerinin onurundan kaldırarak belindeki kolları çekti ve kapıya bakmak için odadan çıktı.

Teker teker hızlı bir şekilde merdivenleri indikten sonra kapıya giderek açtı. Kris ve Tao ifadesiz bir şekilde ona bakarken Jongin geri çekilerek içeri geçmelerine izin verdi. Kris ve Tao koltuğa geçerken Luhan'da kucağında Ziyu ile aşağıya indi. Ziyu çoktan mamasını içmiş, biberonun emziğini yeni çıkarmaya başladığı dişleri ile kemiriyordu.

"Ne oldu?" Luhan koltuğa otururken sordu. Jongin'de o sırada televizyon masasında duran diş kaşınması için olan plastik aparatı aldı. Bebeğin elinden boş biberonu alarak diğerini verdikten sonra biberonu mutfağa götürürken Kris konuşmaya başladı.

"İkiz olduklarını öğrendik."

"Bu harika bir şey. Peki neden somurtuyorsunuz?"

"Birinin %75 engelli olma olasılığı varmış."

"Ah Tanrım!" Luhan acıyla inlerken söyledi. Bu sırada mutfaktan çıkan Jongin araya girdi.

"Ama %25 olmama şansıda var."

"Biliyoruz, bizde o şansı değerlendirmeye çalışacağız." Tao karnını okşarken söyledi. Kris destek olurcasını bacağını sıkarken başını kaldırarak zayıfça gülümsedi.

"Endişelenme, yardım edilecek bir durum olursa biz buradayız."

"Teşekkür ederim Luhan."

"Ne demek. Biz kardeşiz."

"Luhan?"

"Hmm?"

"Bir süre Tao ile kalmam senin için sorun olur mu?"

"Ne? Ah, şey... Hayır, olmaz."

"Jongin, bu sefer sana güvenebilir miyim?" Kris bu sefer esmer olana yönetirken Jongin ona şaşkınlıkla baktı.

"Tabi. Ne için?"

"Ben Tao ile kalırken Luhan ile kalmanı istiyorum."

"O-oh... Tamam."

"O zaman ben eşyalarımı alayım."

Kris oradan ayrılırken diğerleri sessizce oturmaya devam etti. Ziyu elindeki plastik aparatı ısırarak havaya sallarken kendi oyununa eğleniyordu.

"Ne olur yani bizimde olsa?" Sehun kısa sevgilisini evin içinde takip ederken sordu.

"Sehun, daha erken. Okulumuz daha bitmedi. Okulu bitirip, işe başlamamız ve ona bakabilecek konuma geldikten sonra çocuk yapmak daha uygun."

"Jongin ve Kris Hyung. Onlarda okuyor ama çocukları olacak."

"Sen onlar değilsin. Kris Hyung okulu dondurmasa bitmişti ve zaten son senesi. Luhan ve Jongin'in durumunuda biliyoruz. Ayrıca ikiside sadece hafta sonraları bebekle düzgünce zaman geçiriyor. Yakında sınavlar başlayacak ve ikisi bebek bezi değiştirmekten sınava hazırlanamayacak."

Kyungsoo buzdolabından çıkardıklarını masaya koyarken uzun cümlesini bitirmişti. Sehun çektiği sandalyeye oturmuş masanın üzerinden ona bakarken Kyungsoo diğerini görmezden gelmeye çalışıyordu.

"Soo, sen çocuk istemiyorsun."

"İstemiyor değilim. Sadece endişeliyim. Genç yaşta çocuk sahibi olmak... Beni endişelendiriyor."