7. BÖLÜM

5.2K 363 18
                                    

Minseok oğlunun evinden ayrıldıktan sonra arabasına binerek eski ölen dostunun evine gitmeye başladı. Geçmiş aklına geldiğinde yapamadığı bazı şeyler için üzgün hissetti. Sonunda eve ulaştığında arabasını park ederek indi. Evin kapısına geldiğinde kapıyı çalarak beklemeye başladı.

Kapının çalmasıyla iki kardeş bakıştıktan sonra kapıyı açmaya Kris gitti. Açılan kapıyla karşısında Minseok'u görmeyi beklemeyen kardeşler şaşırırken büyük olan konuştu.

"Oh, Bak Kim... Sizi beklemiyorduk."

"Üzgünüm, rahatsız ettim çocuklar ama bazı şeyler hakkında konuşmak için geldim."

"Nedir?"

"Luhan sen misin?" Minseok başını eğerek Kris'in arkasındaki kişiye bakarak sorduğunda Luhan başını salladı.

"İçeri girebilir miyim? Kapıda konuşmak için uygun konu değil."

"Ah, tabi."

Kris geri çekilerek geçmesine izin verdiğinde Minseok içeri girerek salona geçti. Tekli koltuğa otururken kardeşlerde karşısındaki büyük koltuğa geçmişti.

"Luhan, belki biliyorsundur, şey, ben Jongin'in babasıyım."

"Oh..."

"Sanırım bilmiyordun. Kris ile daha önce karşılaştığımız oldu ama seni görmek için uygun zaman hiç olmadı. Sanırım o zaman şimdi."

"Luhan, Jongin'in ailesi bizim ortaklarımızdan. Jongin beni tanıyordu ama sen o zamanlarda bana pek yakın değildin." Kris açıklarken Luhan bazı şeyleri anlamaya başlamıştı. Lisede abisine uzak olmasaydı bunlar olmayacak mıydı diye düşünmeden yapamadı.

"Ortaklıktan daha ileri. Babanız olmasaydı ben ve Jongdae evlenemez, Amerikada hayat kuramazdık. Babanıza çok şey borçluyuz."

"Jongdae? Erkek ismi ama." Luhan şaşkınlıkla sorarken Kris araya girdi.

"Jongin öz çocuk değil."

"Hayır, öz çocuğumuz. Bu yüzden geldim. Senin ne hissettiğini en iyi ben anlıyorum."

"Buda ne demek?" Luhan bağırarak sorsuğunda bebeği hatırlayarak sesini kesti. Ağlama sesi gelmeyince rahatlayarak karşısındaki adama baktı.

"Bilinenin aksine ilk erkek doğumu televizyondaki değil. İlk bebek Jongin'di ama o zamanlar korktuğumuz için bunu söyleyemedik."

"Yüce Tanrım! Duruma bak!" Kria aniden söylerken ikiside onu dikkate almadı.

"Oğlumun yaptığı şey için ben özür dilerim. Affedilir bir yanı yok ama belki bilmek istersin ya da istemezsin ama Jongin'de zor anlar yaşadı. 1 senedir psikolojik tedavi görüyor. Yaptıklarından dolayı pişman ve toparladı dediğimizde tekrar dibe çöktü. Seni suçlamıyorum. Lütfen anlış anlama."

"Herşeyi baştan anlatır mısınız? Ailelerden..." Luhan sorduğunda Minseok başını salaldı ve anlatmaya başladı.

"Ben ve Jongdae evlenme kararı aldığımızda eşcinsellik yaygın değildi. En azından Kore'de. Yurt dışına gittik ve geri dönmek zor olduğu için kalma kararı aldık. Babanız o zamanlarda bizimle ilgilendi ve Luhan'ın annesi ile evliydi. Kris'ten haberimiz vardı. Üzgünüm Kris ama anneni sevemedim. Zaten oda beni sevmedi."

"Ben bile bazen anneme kızıyorum. Lütfen devam edin."

"O zamanlar Luhan daha doğmamıştı, benim doğumum ise annenin doğumu ile çakıştı. Bu yüzden sizi ziyaret edemedik. Çok küçükken seni görmüştüm ama beni hatırlamazsın. Daha sonra Jongin abin ile karşılaştı. Birlikte çok zaman geçirdiler ama neden seni tanımıyor, bilmiyorum."

he's mine! | kaihanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin