Asel

126 7 0
                                    

Hâlâ o gördüğüm adamın etkisinden kurtulamıyordum. Okula varmıştım. Ama kendimi bilmez bir halde okulda dolaşıyordum.

Ama sonra bir duvar dikkatimi çekti. Bölüm birincilerinin resimleri vardı. Onların resimlerine bakarken birden babamın resmi takıldı gözüme. Hiç bana okulda birinci olduğunu söylememişti. Gülümsedim onun fotoğrafını görünce.

Sonra bir ses dikkatimi dağıttı. O tarafa baktı. İnanamıyorum. Aynı üniversiteyi mi kazanmıştım Maya ile.

"Maya..."

"Asel..." dedi konuştuğu birkaç kişinin yanında.

Yanına koştum. Sarıldım.

"Canım... Sen neden hiç kazandığın yeri söylemezsin acaba?" dedim sitemle.

Gülümsedi.

"Canım... Ben bu bölümü kazanmadım. Anasınıfı öğretmenliğini kazandım. O bölüme gideceğim birazdan. Seni görmeye geldim. Sonra burda olduğunu tahmin ettim. Yanına geldim."

Onun saçları benimkinin aksine siyaha yakındı. Benimki ise sapsarı. Gözlerinin rengi siyah zeytin rengi. Saçına taktığı beyaz çiçekle çok güzel duruyordu. Üzerine bir siyah-beyaz bir elbise giymişti. Beyaz teninin üzerinde çok güzel duruyordu.

"Tamam." dedim dudaklarımı büzerek.

"Neyse? Ben gideyim. Hoşça kal boncuk." dedi. Yanımdan ayrıldı.

Maya ile konuşurken beni kesen üç erkek yanıma geldi.

"Siz ne kadar da güzelsiniz böyle?" dedi esmer olan. Çok yakışıklıydı ama yakışıklı olduğu kadar da ukala birine benziyordu.

Diğeri sarışındı. Ama hiç sesini çıkarmıyordu. Sadece gözlerimin içine bakıyordu.

Sonra ela gözlü olanla göz göze geldim.

"Ne güzeli? Taş be taş." dedi. Sonra samimice elini uzattı.

"Ben Selim. Dramatik ve Yazarlık bölümü birinci sınıf öğrenciyim. Aslında hepimiz öyleyiz. Sizin isminiz nedir güzellik?" diye sordu.

Hepsinin gözlerine tekrar baktım. Hiçbirinde art niyet yoktu. Gülümsedim. Alışacaktım galiba bu duruma. Galiba ilk sınıf arkadaşlarımla tanışmış oldum.

"Ben Asel. Ben de Dramatik ve Yazarlık bölümünü kazandım. Ben de birinci sınıf öğrenciyim. İlk sizinle tanışmak nasip oldu galiba."

Sarışın olan ilk defa konuştu.

"Daha deminki kız... Bizim sınıfta değil mi?"

"Hayır. Üzgünüm." dedim. "Senin ismin ne?" elimi uzattım.

"Enes." O da elimi sıktı. Açık kahve gözleriyle göz göze geldim.

Esmer olan, "Ben de Serkan." dedi. Elini uzattı. Nazikçe elini uzattı. Elini sıktım.

"Hepinizle tanıştığıma memnun oldum arkadaşlar. Dört yılımız hayırlı uğurlu olsun."

"Şu duvara bakalım mı?" dedi Enes.

Başlarını salladı Selim ve Serkan. Hepimizin de idealleri vardı sonuçta.

Göz gezdirmeye başladılar.

"Yok artık." dedi Selim.

"Ne oldu oğlum?" dedi Serkan.

"100 ortalama ile mezun olan bir birinci var. Galiba ilk ve tek."

Babasının Kızı "Hayal gücü geniş olanlara..."Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin