Ayas

78 5 0
                                    

Yorucu bir günün ardından karakola gelmiştik Miraç ile birlikte.

 Miraç'ın odasına geçtik. Miraç sandalyesine oturdu. Ben de yan taraftaki sandalyesine... Kapı tıklatıldığında ikimiz birden. "Gir." dedik. 

    Gülümsedim. Biricik kardeşimi o yorucu günün ardından görünce çok sevinmiştim. Kapıdan bakıyordu. 

    "Girebilir miyiz?"

    Miraç, başını baktığı dosyalardan kaldırıp ona baktı. "'Miyiz?' derken." 

   "Of... Miraç abi ya... Sen neden böylesin? Demek istediğimi neden hemen anlamıyorsun? Yanımda birileri de var işte. Hem... Senin o aşık olduğun kızı da getirdim." 

    Güldüm. 

   "Su Periii..."

    Miraç kızmış gibi yaptı. Ama bal gibi de âşıktı Maya'ya. Gülümsemişti. Ama belli etmeden...

    "Eee... Su Perisi... Getir bakalım arkadaşlarını. Yine bir şey isteyeceksin. İste de kurtulalım senden." 

    "Aşk olsun abi... O kadar mı çekilmez biriyim?" Alınmış gibi yaptı. 

    Gülerek ayağa kalktım. Yanına gidip alnına bir öpücük kondurdum. 

    "Hadi... Gelsinler bakalım."

    Su Peri dışarı çıktı. Miraç'ın masasına kollarımı koyup onla dalga geçmeye başladım. 

    "Su Perisi seninkini de getirmiş." 

    "Dalga geçme yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim." 

    "Ya... Demek öyle? Ne yapacaksın?" 

    "Yetkimi kullanıp seni polislikten kovabilirim."

    "Durum bu kadar vahim demek ki? Allah kurtarsın kardeşim." dedim. 

    "Maya..." demesiyle arkamı döndüm. 

    Beni geçenlerde sinir etmeye çalışan güzel kızla göz göze geldim. Kızardı. Yanakları kıpkırmızı olunca çok güzel oluyordu. Gözlerimi ondan alamadım. Açık mavi kot ceketiyle göz renkleri daha da bir belli oluyordu. 

    "Abi... Biz sizden yardım istemeye geldik aslında. Bizim ödevimiz var. İlham almaya geldik." 

    "Bizden mi alacaksınız ilhamı? Su Perisi..." 

    Maya şaşırmıştı. 

   "Sen kardeşine Su Perisi mi diyorsun? Asel de diyor." dedi. 

   Demek adı Asel'di. Gülümsedim. Yerin dibine girecek gibiydi. Başını önüne eğdi. Ve ben bu utangaç hallerinden nedense çok hoşlanmıştım.

    "Su Peri... Sorularımızı sorup gidelim haydi. Hem annem ve babam merak eder." dedi sıkkınca. 

   "Şapşik... Merak etmezler. Gelirken babandan izin aldın ya..." 

   "Doğru." dedi. Yutkundu. 

   "Ben sizi tanıştırmayı unuttum." dedi Su Perim. Asel'e döndü. 

   "Bu Asel Akça abicim. Mert Akça'nın kızı. Asel abim de Ayas. Miraç abiyi öğrendin zaten." dedi. 

    Nezaketten elimi uzattım. O da elini uzattı. Sesini çıkarmadı. Elimi sıktı. Demek sen şu meşhur yazarın kızıydın. Böyle güzel bir kızım olsa ben de bu kadar güzel yazardım heralde. O kadar güzeldi ki... Hiç aklıma gelmezdi, bir yazarın kızına çarpmak üzere olacağım. 

Babasının Kızı "Hayal gücü geniş olanlara..."Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin