Ayas

41 5 0
                                    

Lokantaya geldiğimde Asel'in beni beklemesi gerekiyordu. Gelmemiş miydi?  Ama aradığımda geldiğini söylemişti.

Sonra gördüğüm herkese sordum. Sonra bir adam kaçırıldığını görmüş ama yardım edememişti. Kimin kaçırdığını sordum. Ama maskeli olduğunu söyledi.

Teşekkür edip tüm ekiplere bir kaçırma vakası olduğunu söyledim.

Onu akşama kadar aradık. Sonra lokantanın kamera kayıtlarına ve  trafikteki kameraların kayıtlarına baktım. Arabanın plakasını keşfettim.

Sonra beni bir adam aradı.

"Sevgilinin kurtulmasını istiyorsan gece yarısı saat birde eski fabrikanın oraya gel Ayas Kılıç."

"Sen kimsin?"

"Bir polise bunu hiç yakıştıramadım. Tanımadın mı sesimden lan? Aylardır peşinden koştuğun herif."

"Kerim Kal... Eğer ona bir zarar verirsen senin canına okurum."

"Tamam... Kendine bunu yakıştırıyorsan bir sorunum yok. Ama ekiplerle gelmeyeceksin. Yalnız gel." dedi. Sinirden köpürüyordum.

Gece bire kadar çok zor bekledim.

Ne olur ne olmaz diye adresi ekibe verdim.

Adamın söylediği yere gittim. Arkamdan gelip silahımı aldı.

"Küçük oyunumuzu oynama vakti geldi Ayas Kılıç. Sevgilin de ne güzelmiş?"

"Ne yaptın ona?"

"Hiçbir şey... Senin gelmeni bekledim uslu uslu."

Elinden kurtulmaya çalıştım ama başaramadım.

İki adamını da çağırıp beni sandalyeye bağladılar.

"Aslında seni zincirlemem gerekiyordu ama ne yazık ki yok?"

Bir şey söylemeye fırsat kalmadan gitti. Önümdeki yatakta Asel yatıyordu. Baygındı. Acaba o böyle savunmasızken ona zarar vermişler miydi? Vermeseler bile her an verebilirlerdi. Ve ben buna dayanamazdım. Yatağa bağlamışlardı. Kötü kokuyordu burası. Ama onun kokusu daha çok burnumu dolduruyordu.

"Seni affettim Ayas." dedi. Galiba uyutucu ilaç vermişlerdi. Uykusunda konuşuyordu.

Demek affetmişti. Bunun için çağırmıştı beni. Ben de ona koşmuştum.

Gözlerini açtı.

"Korkma... Ben seni burdan kurtaracağım."

"Seni affettim. Seni çok seviyorum Ayas. Ama... Bana bir söz vermeni istiyorum. Bir daha bana yalan söyleme. Söz mü?"

"Söz."

"Seni de mi kaçırdı?"

"Hayır... Beni aradı. Ben de geldim. Ama keşke yalnız gelmeseymişim. Silahımı kaptırdım."

Gülümsedi.

"Bir polis silahını kaptırmamalı."

"Doğru." dedim. Ben de gülümsedim.

"Babam ve annem çok merak etmişlerdir beni. Telefonum ve sim kartım da imha edildi."

"Evet... Benim de imha edildi."

Aslan ekibim. Gelmişlerdi. Kırmızı mavi ışıkları gördüm. Çatışma çıkmıştı. Beni çözdüler. Asel'i de çözdüler. Rehin olarak kullanacaklarını anlamıştım. Asel'e baktım. Korkmuyormuş gibi görünüyordu.

Arkamdaki adamın silahını almak kolay olmuştu. Adamı vurdum. Asel de silahını almıştı adamın. Ama onu vurmuyordu.

"Aseel... Vur onu..."

İşte şimdi korkuyordu.

"Ben katil olamam." dedi.

Miraç arkadan gelip adamı tutukladı.

Kerim'in silahı Asel'ime doğrulttuğunu fark ettim. Sonra silah sesi duydum. En son hatırladığım şey Asel'in üzerimdeki kanlı elleri idi.

Babasının Kızı "Hayal gücü geniş olanlara..."Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin