"İşte böyle..." dedim Miraç'a. Asel'e gönderdiğim şey ablasına nasıl gitmişti? Ayrıca onun da bana görür görmez aşık olabileceğini nerden bilebilirdim? Üstelik... Daha yeni öğrenmiştim bir ablası olduğunu.
Her şey zaten çorap söküğüne dolanmıştı. Şimdi ise durumu nasıl düzeltebileceğimi Miraç'a soruyordum. Aşk zaten bana göre değildi.
"Aşk bana göre değil." dedim.
"Öyle diyorsun da... Kızın kalbinden vuracak bir şey plânlamışsın. O ne iş?"
"Asel ne kadar bana ve Su Peri'ye benziyorsa, ablası da o kadar bana ters. Yani anlayacağın Asel bana imkansız."
"Ne olmuş yani?"
"Bir planın mı var senin?"
"Hayır."
"Asel, Adel'e benden nefret ettiğini söylemiş."
"Seni sevmiyormuş. Karşılıksız bir aşka düşmüşsün. Geçmiş olsun kardeşim."
"Ama ben de Adel'i sevmiyorum. Onu ne yapacağız?"
"Sen iyice depresyona bağlamışsın abicim."
"Off..."
"Babasının kızı olduğunu duymuştum. Maya'ya sordum. Senin kara sevdaya düştüğünü anladığımda. Babası nasıl biri?"
"Babasının nasıl biri olduğunu biliyorum. Kardeşim ve kitaplardan... O kadar da ters bir adam değil."
Kapı çaldı. Annem açmıştı. Yukarı çıkan ayak seslerini duydum annemin.
"Seni görmek isteyen biri var Ayas. Su Peri'nin hocasının seninle ne alaka olduğunu anlamadım ama..."
"Sen bittin oğlum." dedi Miraç. Tersçe ona döndüm. Susmalıydı. Annem olayı çakmamalıydı.
Aşağıya indim. Annem neyse ki gelmemişti.
"Biraz konuşalım mı delikanlı?" işte şimdi gerilmiştim. Onun tarafından nasıl göründüğümü hissedebiliyordum. İki kızına da sarkıntılık eden çapkın herifin teki...
İçeri davet ettim başımı öne eğerek. Salonda oturmasını bekledim. Bana oturmam için işaret etti.
Melda'dan kahve istedim. Çünkü uzun konuşacakmış gibi hissetmiştim. Miraç da yanıma gelip oturmuştu. Yanımda olduğu için şükrettim. O olmasa ne yapardım bilmiyorum.
"Sen..." dedi. "Gerçekten hangi kızıma aşıksın."
Cevap veremedim. Oysa ki cevabım basitti. Sadece 'Asel'e' diyecektim. Adel'e olamazdı. Birkaç gündür beni görmeye geliyordu karakola. Hiç tanımıyordum bile ben onu.
İçime bir deli cesareti yerleşti. O deli cesaretine şaşırmıştım. Ama o deli cesaretine hayatımın sonuna kadar da minnettar kalacaktım.
"Asel'e efendim..." dedim hiç tereddüt etmeden.
Yüzü ifadesizdi.
"O zaman... Adel'imin kalbini kırmadan ona onu sevmediğini söyle. Sürprizi ona yaptığını sanıyor. Asel'imin de gönlünü al. O ablası gibi değil. Çok nadir... Neyse? Sen dediğimi yap. Bu arada delikanlı... Senin yazar olmadığına üzüldüm. Edebiyat senin gibi bir yazarı kaçırdığı için üzülecek."
İyi bir şey mi söylemişti? Kötü bir şey mi? Anlamadım.
"Hocam... Hoş geldiniz." diyen Su Perisi'nin sesini duydum. Rahatlamıştım.
Aslında gergin değildim ama neden rahatladığımı da anlamamıştım. Adamı da sevmiştim. Çok kibardı. Yazarlık kibar olmayı gerektiriyordu sanırım.
Babasını görünce Asel'in 'Babasının Kızı' olduğunu anlamıştım.
"Hoş buldum hırslı kız. Be artık gitsem iyi olacak. Buraya geldiğimi öğrenirse beni asla affetmez. Asel'e söylemezsin değil mi Su Peri?"
"Tamam hocam. Ben Asel'e söylemem buraya geldiğinizi."
"Ama kahveler." dedi hiç konuşmayan Miraç. Ben kiminle takılıyordum böyle.
"Kararınızı verip kızlarımı üzmeden Asel'i almaya geldiğinizde içeriz kahvemizi." dediğinde arkasını döndü. Şaşkınlıktan ağzım açılmıştı. Beni sevmiş miydi yani?
Su Peri onu arabasına kadar eşlik edip geri geldi. Diğer yanıma oturdu.
Miraç, "Senin kızın garantilendi." dedi. Şaşkınlığımı üzerimden anca atabilmiştim.
"Abi... Mert hocanın burda ne işi vardı? Bana bir açıklama yapacak mısın?"
Aşık olduğum kişiyi adı gibi biliyordu. Asel'in arkadaşıydı. Benim bilmediklerimi ve bilmem gerekenleri de biliyordu. Neden soruyordu? Ukalalık için mi? Beni önemsediği için mi? Kararımı ikinci sorudan yana verdim.
"Asel'i seviyorum. Ve bir karmaşanın içine girdim süpürgesiz cadı."
"Bana şu an ihtiyacın var ve bana 'cadı' diyorsun abi. Ben şu an senin Su Peri'n olmalıydım."
Kardeşimin adını ben koymuştum beni lösemiden kurtardığı için. O benim doğduğu günden itibaren kurtarıcımdı. Ve öyle olmaya devam edecekti. Bunu hiçbir şeye değişmezdim. Tıpkı Asel'i kimseye değişmeyeceğim gibi. O kız benim için önemliydi. Babasının o halini gördükten sonra ailesi de önemliydi.
"Doğru... Böyle dediğine göre bir fikrin olmalı."
"Ne olduğunu bilmeden bir fikrim olamaz. Haydi... Dökülün bakalım. Miraç abi... Abim tam anlatmazsa gerisini sen anlat."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babasının Kızı "Hayal gücü geniş olanlara..."
Genç KurguMavi gözlerini mavi gözlerinden alamıyordu genç adam. Tek aşık olduğu o gözlere bakıyordu şimdi. Oysa ki aşka inanmıyordu. Ne olmuştu şimdi? Korkmuştu aslında aşktan. Ama onu tanıyınca korkmaması gerektiğini anladı. İlk aşkı Asel olmuştu. Ayas t...