İçeri girdim. Hâlâ Şaziye'nin uyumadığını gördüm.
Yanına gidip sarıldım. Ağladığımı o anda fark etmiştim.
"Deli kızım benim... Niye ağladın sen?"
"Korkuyorum Şaziye."
"Neyden?"
"Aşktan..."
Her zamanki gibi başımı kucağına koydum. Uzandım.
"Ah... Deli kız... Bu günleri de mi görecektim? Elimde doğan kızımsın sen benim."
"Sen mi doğurtmuştun beni?"
"Evet... Gecenin bir yarısı sabırsızlanıvermiştin. Köydeydik. Doktora da yetişemezdik."
Saçlarımı okşadı.
"İncilmekten mi korkuyorsun?"
"Evet... Bu yüzden kalbimi veremiyorum."
"Eğer gerçekten seviyorsan ve o da seni seviyorsa kalbini gözünü bile kırpmadan ona teslim et. Ve kalbinizin sesini dinleyin."
"Kalbim der ki git ve ona sımsıkı sarıl, hiç bırakma. Ama aklım... Aklım beni karıştıran..."
"Ne der aklın?"
"Ablan onu seviyor. Adel'in mutluluğu için o adamdan uzak dur."
Şaziye ile birlikte yattım o gece. Ama kalbime değil aklıma uydum. Ondan uzak durdum.
Adel de Ayas ile buluşmaya devam etti. Ama hala bir sonuç yoktu. Ayas başaramayacaktı. Bunu anladım. Beni seviyorsa bir şeyler yapması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babasının Kızı "Hayal gücü geniş olanlara..."
Teen FictionMavi gözlerini mavi gözlerinden alamıyordu genç adam. Tek aşık olduğu o gözlere bakıyordu şimdi. Oysa ki aşka inanmıyordu. Ne olmuştu şimdi? Korkmuştu aslında aşktan. Ama onu tanıyınca korkmaması gerektiğini anladı. İlk aşkı Asel olmuştu. Ayas t...