Bugün program fazla yoğun olmadığı için daha erken çıkacağını biliyordu Hoseok. Saate baktığında 17:15 olduğunu gördü. Gitmelerine on beş dakika vardı ve Hoseok şirketten her zaman yaptığı gibi biraz daha erken çıkıp arabayı hazırladı.
Arabanın önünde düğmelerini ilikleyip patronunun ve kuzenlerinin gelmesini bekledi.Saat 17:30'a gelirken arabanın önünde bekleyen beden patronu ile kuzenlerinin geldiğini görünce duruşunu dikleştirip yüzüne yine güzel bir gülümseme yerleştirdi.
Yanlarına hepsi geldiği zaman Hoseok ilk olarak arka kapıyı açtığında Tae çekici olduğunu düşündüğü bir göz kırpıp cam kenarına oturdu buna karşı ise Hoseok sadece gözlerini devirmekle yetindi. Hemen arkasından Namjoon teşekkür ederek Tae'nin yanına geçti son olarak Jimin'de pişmiş kelle gibi sırıtarak Namjoon'un yanına tam binip kafasını da içeriye sokacağı zaman arabanın üzerine kafasını çarpıverdi.
"Ahhh!!Benim güzel alnım lanet olsun!!"
Her şeyi gören Tae kahkahalarına engel olamayıp gülmeye başladı bir yandan da gülerken Namjoon'un omuzuna vurup duruyordu. Namjoon ise Tae'nin elini omuzundan ne kadar ittirirse ittirsin hâla eli omuzunda bitiyordu bu yüzden pes edip Jimin'in alnına baktı.
"Biraz dikkatli ol Jimin"
"Saol hyung yaa insan bir nasılsın iyi misin der"
"Uh doğru söylüyorsun iyi misin?"
Jimin, Namjoon'un bu hareketine yüzünü buruşturup kusma hareketi yaparken Hoseok hepsinin tamamen bindiğinden emin olduğunda kapıyı kapattı ve arkasına döndü.
Min Yoongi kollarını göğsünde birleştirip ayaklarıyla yere ritim uydurarak Hoseok'u bekliyordu.
"Korkuyorum çalışan"
"Neden Bay Min?"
Hoseok merakına yenik düşüp aşık olduğu bedenin korkusunu sordu. Bir yandan da şaşırmıştı onun her hangi bir şeyden korkacağını daha önce hiç düşünmemişti.
"Bu salaklar evimi başıma yıkar diye. Ne diye yolladı ki sanki amcam bunları bana"
"Uh anladım"
Sessizce gülüp ön kapıyı açtı asistanı. Yoongi ise asistanı sessiz gülse bile bunun farkına varmıştı.
"Gülmekte haklısın çünkü cidden komik bir durum anasını satayım"
Homurdanarak kendisine açılan kapıdan içeriye bindikten sonra Hoseok'ta şoför koltuğuna bindi ve arabayı çalıştırıp eve doğru sürdü.
Yolda Tae ve Jimin tabiki de boş durmayarak yüksek sesle şarkı söylüyorlardı. Ortalarında oturan Namjoon normalden daha yüksek çıkan ses kulağını yaktığı için cebinden pamuklarını çıkartıp kulağına taktı alışmıştı bu hareketlerine bu yüzden ne zaman onlarla yolculuğa çıkacak olsa yanına kulağını kapatacak her hangi bir şey alır böylelikle o ikilinin sesini duymadan sessiz bir yol geçirirdi.
Hoseok ise ikiliye çoktan alışmış onları eğlenceli bulmaya bile başlıyordu hatta içinden onlara eşlik ediyordu. İlk defa eğlenceli bir yolculuk geçirdiğini düşündü.Yoongi elindeki su şişesinden bir yudum alıp onların sesini duymazlıktan gelse de Tae'nin kalın, Jimin'in tiz sesi kulaklarını tırmalıyordu. Normalde güzel şarkı söylediklerini gayet iyi bilmesine rağmen bazen bilerek seslerini yamultup komik olduğunu düşünerek tuhaf şekilde söylüyorlardı oysa Yoongi'ye göre hiç komik değil tam tersine kulak tırmalayıcıydı.
Belki susarlar diye sessizce ona kadar saymaya başladı Yoongi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE BANA GÜL (Yoonseok - Sope)
FanficVurula vurula insanları dehşet verici bir şekilde yok eden patronuma vuruldum.