Merhabalar tekrardan. Burayı istediğim şeyleri yazmak için kullanacağım demiştim. Birkaçınız, yani okuyanlar, hatırlayacaktır ki bir hikayemde 5-6 şarkı önerisi yapmıştım. Ve dedim ki neden film listesi yapmayayım?
Bu film listesini ölmeden önce izlenmesi gereken filmler olarak da değerlendirebilirsiniz. Ama ben hatırlanmaya değer filmler olarak alıyorum. İyi seyirler şimdiden... ^^
...
Click : Bu filmi Pek çoğunuz bilmiyordur, pek popüler bir film değil. Ama gerçekten izlenmesi gereken bir film. Hani belki başınıza gelmiştir, komedi filmi diye başlarsınız ve filmin sonunda ağlarsınız ya hani? Bu film de o tarz bir şey işte. Konusu da şu; hayatınızı bir kumandayla kontrol edebilmek hayatınızı kolaylaştırır mıydı? Film ise bunun sadece hayatınızı mahvedeceğini öğretmeye çalışıyor. Hayatınızı ileri sarmak sadece fırsatları kaçırmanıza sebep olur. Şey bu arada, özellikle de şu sahneye dikkat edin, ben hep o sahnede ağlarım:
-Seni seviyorum evlat.
-Ben de seni seviyorum baba.
3 Idiots : Çoğunuz biliyordur, ünlü bir film zaten. Hayallerinizi gerçekleştirmeniz, eğitimin yanlış olduğunu ve her şey olmadığını anlatıyor. Daha anlattığı çok şey var ama olsun. Benim aklımda kalanlar bunlar.
Tucker, Dale vs. Evil : Yanlış anlaşılmaların ve, bir bakıma ön yargıların nelere yol açabileceğini anlatan bir film. Gerçekten de bakış açısı onlarca kişinin ölümüne yol açabilir mi? İzleyin ve kendiniz öğrenin.
Pawn Shop Chronicles : Bu da önceki film gibi bir parodi filmi. Film 3-4 tane ayrı insan grubunun bakış açısından anlatılıyor. Pek bir şey söylemek istemem, ama izlerken eğlenebileceğiniz çok hoş bir film.
Idiocracy : Yıllar geçtikçe insanların aptallaştığını biliyor muydunuz? Peki bir insan yüzyıllar boyunca bir deneyin kurbanı olup, dondurulur ve yüzyıllar sonra uyanırsa neler olurdu? Ortama uyum sağlayabilir miydi? Parodi bir film gibi. Ama değindiği konu gerçekten çok hoş. Ve gerçekten de orjinal şakalarıyla, yaratıcı konusuyla bizi güldürebiliyor.
Grown Ups : Yine bir Adam Sandler filmi. Büyüyüp de çocuk kalamayan bir grup gencin başına gelenleri anlatıyor. Güzel fim, izleyin derim.
The Yellow Handkerchief : Yolculuk filmi. İçinde aksiyon yok hiç. Durgun bayağı, ama yine de hoş film.
Lord of The Rings : Bu seri film olarak da kitap olarak da benim favorim. Zaten Tolkien benim idolümdü. Bu film hakkında söylenecek pek bir şey yok aslında. Ama en kısa cümlelerle anlatmak gerekirse gerçek dostluğu, sadakati ve her zaman umudun olduğunu anlatıyor. (Bu filmi abartısız yüze yakın kez izlediğim gerçeğini de sizlere sunmak istiyorum, mecazi olarak değil gerçekten de o civarda.)
Harry Potter : Söylemeye gerek var mı? Efsanelerden biri bu da. Gerçek dostluğu konu alıyor. En çok da Harry'nin Voldemort'a dediği o söz hoşuma gidiyor. Sözü tam hatırlayamıyorum ama "Senin içindeki sevgi ölmüş, senin gibi olmak istemiyorum. Sana acıyorum." tarzı bir şeydi.
Yes Man : Önüne çıkan her fırsata "hayır" diyenlerden misiniz? Bu film hayatınızı değiştirebilir o zaman. Film, huysuz bir adamın, hayatında önüne gelen fırsatlara "evet" demesinin nasıl hayatını değiştirdiğini anlatıyor. Bakış açınızı değiştirebilecek bir film.
Funny People : Aslında bu filmi pek hatırlayamıyorum ama güzel filmdi. Özellikle de içindeki esprileri çok iyiydi cidden. Yine bir Adam Sandler klasiği.
Bruce Almighty/Evan Almighty : Bu iki film birbirinin devamı. Türkçe olarak "Aman tanrım" diye geçiyor. İlk filminde Jim Carrey var, benim favorim de o. Konusu ise şu, her insan yaratıcıyı sorgulayıp işlerini doğru düzgün yapamadığnıı söyler değil mi? Yani öyle düşünür. Filmde de baş karaktere bir süreliğine tanrısal güçler veriliyor ve bunun düşündüğünüz gibi bir şey olmadığını anlatıyor size.
Liar Liar : Sürekli yalan söyleyen bir adamın, çocuğunun doğum günü dileği üzerine birden yalan söyleyememesiyle başlıyor film. Ve o yalancının değişimi... Orjinal Jim Carrey esprileri ve yine o dramıyla kendine çeken bir film.
Kung-Fu Panda : Çoğunuz biliyordur zaten bu filmi. En tembel, en yeteneksiz insanın bile içindeki inançla en büyük dövüşçüye dönüşmesini anlatan ve cesaret veren bir film.
How To Train Your Dragon : Ejderhalarla düşmanlık sürdüren bir halkın, ejderhalarla birlikte yaşamasına nasıl başladığına değinenn bir konu. En büyük düşmanlık, en yakın dostluğa dönebilir mi? İzleyin ve görün.
Hachiko : Bunun hikayesini internet üzerinden görmüştüm. Belki bazılarınız görmüştür. Sahibi öldükten sonra bile onu hala beklemeye devam eden bir köpek vardı ya hani? İşte o köpeğin hikayesi. Ve gerçekten de duygusal olan insanları hüngür hüngür ağlatabilecek bir film. Şahsen ben sonlara doğru kendimi salıp salya sümük ağlamıştım. Bir köpeğin ne kadar sadık bir dost olabileceğini anlatıyor kısaca.
Fermat'ın Odası : Biliyorum hep orjinal isimlerini yazarak gittim ancak bunun orjinal ismini bilmiyorum. 4 tane matematikçinin dünya üzerindeki en büyük problemi çözmek için toplantı yapmasıyla başlıyor, ve sonra olay intikama dönüşüyor. Nasıl mı? İzleyin ve kendi gözlerinizle görün.
The Art of Getting By : Aslında aşk türü film hiç sevmem. Ama bu istisna. Biraz sıkıcı olabilir ama anlatmak istediği şeyler çok hoş. İzleyin derim.
17 Again : Hayatından bıkmış, geçmişe kafasını takmış yetişkin bir insanın 17 yaşına geri dönmesini konu alan bir film. Hepimiz bu tarz bir fırsat isterdik değil mi? O halde bu film tam biz gençlere göre. İzlemelisiniz.
Hangover : İçkiyi aşırı kaçırıp aptalca şeyler yapan ve bunları sonradan düzeltmeye çalışan insanları anlatıyor. Gerçekten de efsane bir üçleme.
Lord of War : Bu filmi anlatmaya kelimeler yetmez. Nicholas Cage'in en sevdiğim filmlerinden biri. Savaş hakkında, aksiyonlu ve güzel bir film. Ama yine de şu repliği filmin konusunu özetlemek için yeterli buluyorum : "Şu anda dünya üzerinde 550 milyon ateşli silah var. Bu dünyada her 10 kişiden birinde silah olduğunu gösterir. Asıl soru ise... Geri kalan 9 kişiyi nasıl silahlandıracağız?"
Zathura / Jumanji : Jumanji zaten efsaneler arasına girmiş bir filmdir. Zathura ise ondan ilham alınarak yapılmış bir yeni versiyonu gibi bir şey. Bir oyunun gerçeğe dönüşmesini anlatıyor. Aynı zamanda dostlukla da alakalı.
Av Mevsimi : Türk filmleri arasından en beğendiklerimden birisi. Zaten Türk yapımı kaç tane bu tarz gizem-suç filmi var ki? Türkiye sınırlarının dışında olmuş bu film. Gerçekten harika bir senaryosu var. İzleyin kesinlikle.
Kartete Kid : Tam bir Jackie Chan klasiği. Usta-öğrenci ilişkisi klasik, ama gerçekten de çok güzel film. Çoğunuzun izlediğini tahmin ediyorum.
İnto the Wild : Okuldan ve sıkıcı hayatından bıkmış bir gencin kendini vahşi doğaya atmasını anlatıyor. Gerçekten de bazılarımız bu tarz şeyler yapmak ister, biliyorum. Bu yüzden bu film tam size göre.
...
Şimdilik aklıma bu kadarı geldi. Aklıma geldikçe kendi telefonuma da not alıyorum, ve eğer daha çok gelirse buraya yazmaya devam edeceğim. Şimdilik bu kadar. İyi seyirler şimdiden... ^^
![](https://img.wattpad.com/cover/18950870-288-k369241.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaçlama Düşünceler
Espiritual"Saçmalama" derler ya hani? Belki de ona bir tepki olarak doğmuşumdur. Kim bilir? Ama sizi temin ederim ki, mantık çerçeveleri içinde saçmalıyorum.