Annemi işe yolladıktan sonra son ses müzik açıp ev işine koyuldum.
Arkamdan bir el dokunana kadar evde tek olduğumu sanıyordum.Arkamı döndüğümde Alper karşım da yılışıkça sırıtıyordu.Korkudan deli gibi atan kalbimi yavaşlatabilirmişim gibi elimi göğsüme koydum.
''Yüzünün aldığı şekli görmen lazımdı'' dedi.Kahkahalarının arasından.
Elimle koluna var gücümle vurdum.''Çok kötüsün ödümü kopardın'' dedim.
Ben kalp ritmimi dengelemeye çalışırken televizyonun sesini kıstı.
''Bu kadar yüksek sesle müzik dinlemesen iyi olur.Kaç saattir sana sesleniyorum.Zile bile bastım ses gelmeyince korktum.''
''Seni tanımasan benim için endişelendiğini düşüneceğim''dedim gülerek.Güler sanmıştım ama o sadece somurtmakla yetindi.
''Ben sana şey dicektim.Bugün çiçekleri almaya gelecekler iş yerinden haberin olsun.'' Annemin sevimli bir serası vardı, içinde botanik bitkiler çicekler üretimi yaptığı,hiç yardım almadan kendi ellerinle büyütüğü çicekleri çok meşhurdur.Bir çok firmayla iş anlaşması yapar.Sera çok büyük olmasa da dünya kadar çiçek çıkartır annem, bunu nasıl yaptığını hiç bilmiyorum ama bu konu da ondan mahrifetlisi yoktur.Rengarenk çiceklerini özenle büyütür.Evimizin gelir kaynağıdır orası, Zeynep teyzenin ısrarlarıyla Alper de annemin yanında çalışmaya başladı bu sene zeynep teyzenin tek derdi oğlunu adam etmek olsa da Alper herzaman haylazlık peşindedir.Buna rahmen annem herzaman onu övgüyle bahseder.
''Tamam saat kaçta gelecekler peki bir bilgin varmı?''
Güldü.''Ne o yoksa müzik sesinden kamyonun geleceğini duymamaktan mı korkuyorsun.''
''Sen işe geç kalmadın mı?Biraz daha geç kalırsan işinden kovulacaksın.Yalakalık yapıp annemi o masum çocuk rolleriyle kandıramazsın.''dedim. Dudaklarını öne doğru büküp yüzüne üzgün bir ifade kondurdu.''Narin 'ciğim beni çok sever kıyamaz bu suratıma ,affeder.''
Elimi belime koydum kızgın bir yüz ifadesi takınarak ''Anneme ne zaman Narin demeyi bırakacaksın?''
''O ne zaman isterse o zaman bırakacağım canım,hem anneni bilmiyormuş gibi konuşma Narin teyzede yaş takıntısı var abla dediğimde bile dövecekmiş gibi bakıyor bana ''dedi.
Güldüm haklıydı annem yaş takıntısı olan bir kadındı.Bazen anne dediğim için bana bile tavır aldığını elinde olsa abla dedirttireceğini düşünürdüm.
''Çicekleri taşırken yardıma geleceksin ''dimi diye sordum.
''Üzgünüm bugün sana yardım edemem,sera da çok iş var ''dedi.Yüzümü asıp giderken arkasından baktım.Ne olurdu 'evet'deseydi zaten altında iş arabası vardı.Ayrıca annemi de hiç anlamıyordum.Bir tane serası vardı zaten yetmiyormuş gibi küçük bir sera da evin yanına yapmıştı. Alper daha hızlı olup sera da kalan işleri bitirip bana yardıma gelecek vakti yaratabilirdi.''Üşengeç, gıcık, insan, uyuz işte ne olacak işten kaçsın da yeter ona '' asla yapmazdı.balkonda oturup kanyonun gelmesini beklemeye başladım.
Bir saat geçti geçmedi kamyon geldi.Herzaman birkaç kişiyle gelen kamyonun içinde bugün sadece şöför vardı.Ben böyle şansın.. içimden binlerce küfür savurarak şoförün yanına gittim.Şöfor kamyondan ağır adımlarla inerken ben yanına gelmiştim bile kırklı yaşlarına gelmiş,kel kafası vücuduna oranla küçük kalıyordu..Bir beden küçük giydiği hırkasını kaldıran koca göbeği,altında paçalarını sıvamış olduğu kot pantolonu,üstüyle alakasız duran yaz terlikleri ile kamyonun arkasına geçip bagajın kapağını açtı.Burunu karıştırıp üstüne sildikten sonra etrafına bakındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalancı Çoban
Fiksi RemajaO'nla karşılaşana kadar bir yalanın içinde yaşadığını bilmiyordu.