49. Bölüm - Prens

9.4K 482 118
                                    

 Selamlar Selamlar. Bu bölümde biraz çoşabiliriz! Çok eğlenceli bir bölüm oldu. Özellikle ben müzikleri dinleyerek yazdığım için o heyecanı hissettim. Tavsiye ederim efenim multimediaya şarkıyı koydum. Ozaman keyifli okumalar. 

Multimedia gamzeli bebeğimiz. Herkesin Yağız gibi gamzeli birini bulması dileğiyle.

  

  Sen gittin gideli
İçimde öyle bir sızı var ki
Yalnız sen anlarsın
Sen şimdi uzakta
Cennette meleklerle
Bizi düşler ağlarsın   

Televizyondan açtığım son ses -cidden son ses açmıştım.- müzik üst katta bile fazlasıyla yüksek sesle duyulabiliyordu. Bir de benim bağırarak Barış Manço'ya eşlik etmem oğlumun ve kocamın uyumasını imkansız kılıyordu. Saat sabahın yedisiydi ve ben elimdeki oyuncak mikrofonla oğlumun odasına doğru ilerliyordum. Kapıyı gürültülü bir şekilde açıp şarkını en sevdiğim yerini bağırarak söylemeye başladım.

 ''Bugün bayram. Erken kalkın çocuklar.'' oğlumun elleriyle kulaklarını kapatıp kafasını yastığa gömmesini görmemezlikten gelip şarkıya devam ettim. 

''Giyelim en güzel giysileri Elimizde taze kır çiçekleri. Üzmeyelim bugün annemizi.'' elimdeki mikrofonu bırakıp oğlumun yanına ilerledim. Yatakta ayağa kalkmasını sallayıp ellerinden tuttum. Kendime döndürüp ellerinden tuttum. Kucağıma almak istemediğim için yatakta birlikte dans etmeye başladık. Daha doğrusu ben dans ediyordum o da uykulu gözlerle kafasını sallıyordu. Fakat çok geçmeden ayılıp bana eşlik etmeye başladı. İyice açılınca yatakta zıplayıp yarım yamalak şarkıyı benimle söylemeye başladı.

'' Bugün bayram
Çabuk olun çocuklar
Annemiz bugün bizi bekler
Bayramlarda hüzünlenir melekler
Gönül alır bu güzel çiçekler''

Barlas yanımıza gelip bize eşlik etti. Sesi benim kadar cırtlak olmadığı için şarkıyla daha uyumlu olmuştu. Şarkı sonlandığında evde kısa süreliğine bir sessizlik olsa da ardından başlayan şarkıyı Yağız bildiği için tüm oda onun sesiyle doldu. 

'Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.'

Barlas oğlumu kucağına alıp dans etmeye başladığında ben de alkışlayarak eşlik ettim onlara. Allah'dan evimiz müstakildi de komşuların gazabına uğramıyorduk. Yoksa çoktan sabahın yedisinde kapımıza dadanmışlardı. 

 'İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.' 

Barlas Yağız'ı omuzlarına aldı. Artık üçümüz de birbirimizden bağımsız hareketler yaparak şarkıya eşlik ediyorduk. 

'Bugün, Atatürk'ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk biz, inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.'  

Şarkı devam ederken kendimi yatağa attım. Şimdiden boğazım ağrımaya başlamıştı ve zıplayıp dans etmekten ayaklarım. 

Fakat Yağız ve Barlas diğer şarkıya da hızlı bir giriş yaptılar. Oğlumun sanırım içlerinde en sevdiği bu şarkı olmuştu. 

''Bugün 23 Nisan, Atamdan armağan. 

Sevgiyle kol kola birleşsin tüm dünya 

Bu şarkı tüm çocuklara

Sevgiyle kol kola birleşsin tüm dünya 

Bu şarkı tüm çocuklara''

Listede ki şarkılar bitip de ev sessizleşince onlarda kendini yatağa attı. Birkaç dakika böyle kaldıktan sonra doğrulup ikisine de gülümseyerek baktım.

PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin