Bol Yağızlı bir bölüm oldu. Yanlışlarım olabilir hiç kontrol etmedim. Keyifli okumalar.
"Şimdi bu direkten tutun ve ayaklarını çırp." Yağız ilk önce dediğimi yapmaktan tereddüt etsede ellerimle onun belini sıkıca kavradığımda elleriyle havuzun kenarından tutundu. Ayaklarını geri çekip çarpmaya başlayıp etrafa saçılan su damlacıkları yüzüne gelmeye başladığında ise tutunduğu ellerini yüzünü kapamak için çekti lakin bu sefer de yüzü suyun içine girdi. Hızla belinden çekip onu suyun yüzeyine çektiğimde burnuna kaçan suyun etkisiyle öksürmeye başladı.
" Iyi misin bebeğim?" Onu kendime çevirip yüzüne baktığımda dudaklarının hafiften morarmaya başladığını fark ettim. Neredeyse iki saattir durmaksızın yüzüyorduk ve haliyle üşümeye başlamıştı. Direklerimden destek alıp Yağız'ı havuzun kenarına oturtturdum. Önce dudağına sonra da küçük burnuna öpücük bırakıp geri çekildim. " Hadi çıkalım oğlum. Üşümeye başladın."
" Üşümedim ki." Dedi dudağını istemediğini belli edercesine büküp.
" Yarın yine yüzeriz olmaz mı? Hem hasta oluruz."" Yaa! Biraz daha olmaz mı?" Gözlerimin içine o kadar derin ve istekli bakıyordu ki hayır diyemedim minik prensime.
" Ama çok az tamam mı?" Dediğimle bükük dudakları yukarı doğru kıvrıldı , peşi sırada ellerini çırpıp bana doğru suyun içine atladı. Bu ani hareketle geri çekilip onu yakaladığımda kıkırdayıp ellerini yüzüme koydu. Gözlerini kısıp dişlerini göstererek gülmeye başladığında bu tatlı manzaraya daha fazla dayanamayıp sıkıca sarıldım minik oğluma. Yanaklarına öpücük kondururken arkamdan gelen gülme sesiyle döndüm yavaşça.
" Bana da bırak oğlumu. Yiyip bitirdin resmen. " gülümseyerek gelmesini işaret ettiğimde tereddüt etmeden atladı suya. Yağızla yüzümüze gelen sudan dolayi aynı anda çığlık attığımızda Barlas kafasını sudan çıkarıp saçlarını geriye yatırdı.
" Suyun içinden bile duyulacak kadar cırtlak seslisiniz. " Yağız'ı kendine doğru çekip öpücüklere boğmaya başladığında her ne kadar bu tatlı halleri gülme isteği oluştursa da engelleyip kaşlarımı olabildiğince çatıp oğlumu almak için hamle yaptım. Fakat Barlas benden önce davranıp Yağız'ı benden kaçırdı.
" Yaa! Verir misin oğlumu bana?"
" Yarım saattir sen oynuyorsun. Bırakta biz erkek erkeğe eğlenelim."
" Oğlum benimle de eğleniyordu bir kere. Değil mi oğlum? " almak için bir hamle daha yaptım ama Barlas yüzerek uzaklaştı benden.
" Yaa! Versene oğlumu bana." Onlara doğru yüzmeye başladığımda Barlas da kucağında ki Yağızla beraber benden uzaklaşmaya başladı.
" Alabilirsen al." Gözlerimi kısıp işaret parmağımı salladım.
" Biz ne güzel eğleniyorduk ama."
" Aa! Birlikte oynayalım işte değil mi oğlum? Tek anneyle oynamak olmaz ki. " aslında mantıklıydı ama oğlumu direk çekip almıştı elimden.
" Tamam ozaman. " sevecence sırıtıp Barlas'a göz kırptım. " Hadi Yağız'ı havuza atalım." Dediğimle gülen yüzü önce şaşkınlıkla sonrada korkuyla kaplandı." Ama boğulurum ki!" Barlas'in belinden tuttuğunu biliyor olsa gerek iki elini bana doğru uzatıp Hayır anlamında salladı.
" Yüzmeyi öğretim ya sana."
" Ama azıcık öğrendim. " gülümseyerek yanlarına doğru yüzmeye başladım.
" Işte atınca öğreneceksin artık." Oğlum gözlerini büyütüp Barlas'a iyice sokululurken yanlarına varmıştım. Sırıtarak iki ayağını tek elimde yakaladığımda çığlık atıp çırpındı. Şu haliyle o kadar masum duruyordu ki daha fazla dayanamayıp içimde tuttuğum kahkahamı salıverdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prens
Ficción General~ Wattys 2018 Kazananı ~ Tamamlandı Hayatınıza ansızın giren bir çocuk yaşamınızı nasıl değiştir? Cansu ve Barlas sokakta çalıştırılan Yağız'ı polise götürdüklerinde çocuğun anlattıklarıyla büyük bir şok yaşarlar. Yağız hayatın zorluklarıyla daha...