jimin
çok heyecanlıydım ne kadar evlenmek istemesemde benim kocam olucaktı. ama giyinmek, makyaj yapmak gelmiyordu içimden namjoon hyung ve tae odaya geldi:
'jimin neden hazır değilsin?'
ardından yüzünü bile görmek istemediğim babam geldi:
'hazı- niye giyinmedin jimi?'
'insan zorla evlendirilince içinde bir heves olmuyor baba'
'çocuklar siz çıkarmısınız jimin ile birşey konuşmam gerekiyor
kafa sallayıp çıktılar babam bana üzgünce bakıyordu çok şaşırmıştım sonra yanıma geldi:
'oğlum bak üzgünüm ama sadece o şirketle planlarımız var seni işlerime alet ettiğim için çok üzgünüm ama ben onunla mutlu olursun diye düşün-'
' değilim ben mutlu falan değilim tek istediğim özgürlük senin yüzünden 2 hafta sonra evlenicem hemde adını bile bilmediğim adamla tamam adını bıraktım yüzünü bile görmedim baba neden anlamıyorsun beni jeon şirketini sende hiç sevmezdin her eve geldiğinde onlara olan nefretini anlatırdın bana şimdi ne değişti!?'
güzel söylemiştim dahasını bile hak ediyor söylediklerim ağır geldi tabi hemen kalktı kapıya doğru ilerledi ve kapının kapısını kapatırkende 'hazırlansan iyi olur 30 dakikaya burdalar' dedi bide. sinirim gittikçe artıyorduyok benim gerçekten kaçarım yok neyse bir yolunu bulurum ben şimdi gidip duş almalıyım...
jungkook
heyecanlıyım birazcık babamla hala konuşmuyorum ama annemle konuşmamak elde değil hem onun hiçbir suçu yok hazırlanmasım demek isterdim ama sevgili abim sağolsun 1 dakika bile bırakmadı hani beni şu camdan sarkıtan... piskopat uyuz... sonra tam çıkmak için kapıyı açtım karşımda jin ve yoongi hyungumu gördüm... yeeeeee beni yalnız bırakmamışlardı...
neyse yarım saatlik bir yolun ardından evlerine gelmiştik... evleri bizimkisi gibiydi. bu arada söylemeyi unuttum babalarımız bizim için ev almış ve içini döştirmiş ne kadar harika değilmi
ha. ha. ha.
evlerinin kapısını çaldık bir kadın açtı annesi olmalıydı yalnız annesi bu kadar güzelse kandisini tahin edemiyorum.
neyse içeri girdik ve onu gördüm germekten güzeldi ama bu aşık olcağım anlamına gelmez gidip bay ve bayan park'ın elini öptüm sıra ona gelmişti ve gidip elimi uzattım. oda uzattı ben kendimi oda kendisini tanıtmıştı. jimin miş..
jimin
demek adı jungkook muş...
gerçekten merak etmiştim. yüzünü, gözünü, saçını, boyunu, vücudunu.... her yerini. ama sanırım aşık olmuştum.
boyu uzundu saçları kahveydi vücut yapıyordu belli benden hem yaşça hem bedence büyüktü gözleri kahvenin en güzel tonu
aşık olmuştum ama sanırım çaktırmıyacaktım..
jungkook
kendime inanamıyordum ona aşık olmuştum... çok güzeldi saçları sarıydı çok zayıftı pürüzsüz bir teni vardı.. gözleri.. onlar zaten harikaydı bana bakıp duruyordu kesin beni seviyordu... ben onu sevdiğimi her saniye belli edicektim
neyse yüzükleri taktık fln eve geldik.. odama çıkıp duş aldım, saçımı kuruttum, tavşanlı pijamalarımı giyip yattım
onu düşünüyordum.. gerçekten nasıl bu kadar güzeldi ki kaç kere sormuştum bu soruyu kendime
jimin
yattım herşey güzeldi aklıma birden o geldi.. jungkook... çok yakışıklıydı ve o yakışıklılık 2 hafta sonra ona ait olacaktı(nooldu çimin bey hani kağıt üzerineydi?)
seni seviyoorum jungkookie
çok saçma oldu hemen görüp aşık oldular ama daha birbirlerine açıklıyacaklar dert etmeyin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jikook zorla evlilik
Fanfictionnerden bilebilirlerdi ki birbirlerine olan nefretleri bir gün aşka dönüşüceğini...