...Senden Daha Güzel - Ynsm1.

35 5 0
                                    

" Anne görüşürüz"
"Güneş buraya gel kahvaltı, güneş"
Kapıyı kapatıp hızlıca koşmaya başladım. Annem arkadan bağırmaya başlamıştı.
" Hiç dinliyormu, koca kız oldun"
Koşmaya devam ediyordum.
Koşarken gitarımın çantası bir oyana bir buyana sallanıp duruyordu.
Annemin sözünün devamını getirdim
" Erkek bunlar herkese güven olmaz.."
Falan filan onlar sadece erkek değildi benim için. Ailem olup çıkmışlardı peki bunu annem anlıyacakmıydı hayır.
Telefonum zırıldamaya başlamıştı
" Efendim aliço . Hı hı tamam geliyorum. Neresi orası. Evet evet tamam. 5 dakikaya ordayım. "
Yeşil ışık yanmıştı. Tüh ya şansıma arabalar hareketlenmeye başlamış yolun ortasında duruyordum.
" Tamam hemen geliyorum"
İlerledim hızlıca ama arabalar hızlanmaya başlamıştı yavaş ve emin adımlarla yürüyordum.
Meydanda kimse gozukmediginden caddenin karşısına kadar koşacaktım.
Hızlıca koşuyordum ki aniden fren sesi duydum. Bildiğin lastikler ağlamıştı.
Bana çarpmakta olan arabaya korkuyla baktım. Gözlerimi kapadım ve bekledim.
Beyaz ışık lütfen acı çekmeden.
Ama daha gencim ben, olsun boşver çok bile yaşadım. Ben olmemi planlarken
" Kızım sen manyakmısın ?"
Ses yakından geliyordu.
Ellerimle kapadığım gözlerimi parmaklarımı aralayarak açmaya başladım.
Tamamen açtığımda gördüğüm manzaranın etkisiyle yalpaladım.
Beni belimden tuttu ve kızgınlığı geçmiş gibi sakince
" Neyse ki bir sorun yok"
Bana bakıp aşağıdan yukarıya doğru süzdü.
" Bir sorun yok dimi"
Emin olmak için bana tekrar baktı.
Arkadan bir ses devam etti
" Dilini yutmuş olmalı"
O tarafa baktım kaşlarım çatılmıştı.
Pis kötü yakışıklılar .
Konuşmadan belimden tutan manzaraya tekrar göz gezdirdim ve itekleyerek yoluma devam ettim.
" Heyyy insan bir teşekkür eder, özür diler"
Duraksadım sonra cevap verecek zaman olmadığından arkama bile bakmadan devam ettim.
Koşarak alilerin yanına geldim.
" Ne o far görmüş tavşan gibi"
Merte bakarak gülümsedim
" 2 dakika önce oluyordum da "
Ali elindeki gitarı hızlıca bırakmıştı ona döndüm
" Sorun yok iyiyim "
Rahatlamış bir şekilde derin bir nefes aldı.
" Neyse başlayalım."
Burası bizim mekandı genellikle mert ben ve Ece sokak dansı yapar Ali'yle Barışta gitar çalarlardı.
Bugünkü parça Teomandan ~ Serseri ' ydi
Ali ve Barış başlamış ve eceyle biz ritim tutturmaya başlamıştık.
Mert bana bakıyor arada yanıma gelip kollarımı sallayarak dans etmeye çalışıyordu.
Çok tatlış görünüyordu . Göz ucuyla Ali'ye baktım yere odaklanmış birşeyler düşünüyor gibi görünüyordu .
Gozlerimiz buluştuğunda yanlış notaya basmış ve toparlamaya çalışmıştı.
Barış ona baktı. Sonra ritmi tekrar tutturdular.
Etraf kalabalıklaşmaya başlamıştı.
Gerçi daha çok kızlar.
Ali'yle barışı kıskanmaya başlamıştım.
Mertle Ece sevgiliydi. Diğer iki çapında benimle Merve'nin .
Merve bugün gelmemiş tatilin keyfini çıkarıyordu.
Şarkı bitmiş gitar çantası para dolmuştu.
Bu işi para için yapmıyorduk. Kimsesiz çocuklar yurduna katkıda bulunuyorduk.
Buda bizim bu işi bırakmamamızı ve dahada bağlanmamızı sağlıyordu.
Eğilip selam vermiştik.
Alkışlar başlamıştı.
Etraftakiler birdaha birdaha diyip elleriyle ritim tutturunca Ali'ye baktık.
Ali Mehmet Erdemin ~ Olur O Zaman
Söylemeye başladı biz kenara çekildik barış gitarıyla eşlik etmiş ve bana göz kırpmıştı.
Gitarını çıkarıp müsait bir yerde onlara eşlik ettim.
Herkes sallanıyor etrafa toplaşmaya başlıyorlardı.
Ali'ye baktım hala yere bakıyordu bir sorun vardı.
Dikkatini çekmek için şarkının ortasında beraber söylemeye başladık.
" Aşka yüklenip oldu zannedip sarılırsın hayatınaa . hiç kolay değil zorlu bir seyir tıkanırsın ya.. Tüm sebeplerin doğru bildiğin kalıverir ardında aşk dedikleri tüm dikenleri batırırmış ya .. dayan ozaman , dayan ozaman , kalbin yolunu bulur ozaman.
Dayan ozaman , dayan ozaman aklın doğruyu bulur bir zaman , olur ozaman olur ozaman kalbin yolunu bulur ozaman olur ozaman olur ozaman "
Sonunu Ali'ye bırakmıştım
Yavaşça ve o güzel sesiyle devam etti.
" kalbin yolunu bulur o zamaaaaaannnn"
Saçlarını eliyle düzeltti ve bana baktı.
Ona bakıyordum. Alkış sesi duymuştum bu sefer daha güçlü bir alkış ama bu şuan umrumda değildi. Ali gözlerini kaçırmış ve etrafa sahte gülücükler atmaya başladı.
Elim tırnaklarıma gitti onlarla oynamaya başladım.
Gitarı çıkardım ve çantama bıraktım.
Mert bana doğru eğildi ve devam etti
" Neyi var"
Ali'den bahsediyor ve oda morelinin bozuk olduğunun farkındaydı
" Bilmiyorum hep boylemiydi "
"Evet"
Duraksadı yere bakarak " sabahtan beri"
Etraftakilere gülümseyerek toplanmaya başlamıştık.
Millet dağılmaya başlamış birkaç kız barış ve Ali'yle fotoğraf çekiniyorlardı.
Eceyle Mert konuşuyordu.
Birisi Mert'in yanına gelmişti mert bana beni kurtar bakışları atıyordu. Gamzelerini çıkarttı ve masumca bakmaya devam etti
Ece'nin yanına gelip omzumla dürttüm
" Şuna baksana "
" Ee kapptın yakışıklıyı buna izin ver en azından "
Göz kırptım Ece saçı savurdu ve
" Ben biliyorum ona yapıcağımı " der demez
Yakışıklı bir çocukla yakın fotoğraflar çekinmeye başladı.
Dudağımı ısırdım ve hemen Mert'e bakmaya başladım. Son fotoğrafında eceye bakıyordu.
hızlıca yanıma geldi
" İmanım bayıldı burda. Ciddiyim bak şu tır gelsinde çarpsın artık beni. Bak bak şu iguanaya bak. Bak şuna bak bak"
Eceyle çocuğa bakıyordum
" Gidip iki yumruk üç yumruk derken bayıltcam ya şuna bak koala ayısı senin ben dııııt "
Barışta bize katılarak bizi dinlemeye başladı
" Bak bak tipe bak, tipsiz dııtt seni. "
Mert sinirle gezinmeye başlamıştı. Bu seferki küfürü fenaydı barış hemen kulaklarımı kapamış
" Senin doğduğun yerinde fotoğrafının da tipinin de şeklininde dııttttt dıııtttt soyunuda dıııt . Hepsinin dııt dııt."
Etraftakiler bakmaya başlamıştı. Elimle merti susturdum şu an üç maymunu oynamaya hazırdık.
Ece yavaşça yaklaştı. Mert'e bakarak
" Noldu "
Dedi mert oralı bile olmadan
" Ali şimdi nereye gidiyoruz paşam"
Ali suratını buruşturarak
" Hiç keyfim yok"
Gitarını aldı ve
" Yemek mi yesek ?"
Çok tatlı görünüyordu kahve saçları kısık gözleriyle tablo gibiydi.
Sen al bunu salonuna as morelin bozulduğunda bak dur .
Mert devam etti
" Aynen ya midem 3. Dünya savaşının haberlerini vermeye başladı."
Barış yanağımdan makas alarak eceyle bana döndü
" Siz ne dersiniz "
Ece farketmez dedi sonra bana bakarak
" Gidelim " beni işaret etti
" Ona sormana gerek yok . O herzaman aç"
Kahkahalar yükselmeye başlamıştı.
Mertle Ali kol kola atmıştı. Barışta eceyle aramıza girmiş ve kollarını sarmıştı Ece merte bakarak onay aldığında mert kolunu eceye sardı.
" Nasıldı küçükken söylerdik."
Ali barışa baktı ve arabaları işaret ederek devam etti.
" Önümüze geleni çarparız mı?"
" Evet evet"
Bu aile hemen oluşmamıştı. Süre almış acılar çekilmişti. Birsuru anımız vardı. Onun verdiği mutlulukla gökyüzüne baktım ve kocaman gülümsedim. Barış omzumdaki eliyle burnuma vurdu .
Dev adama baktım ve göğsüne kafamı yasladım.
" 5imiz arabayız önümüze amaaan olmadı "
Birturlu hatirlayamamıştık. Merte gülmeye başladık.
" Aradığınız numaraya ulaşılamamaktadır. Lütfen daha sonra tekrar deneyin"
Barış ve yerli esprileri ..
Bizimkilere bakıyordum Ali hala sessizdi.
Ece" hadi aynı anda yürüyoruz."
Ona bakıyordum. Galiba babasıyla kavga etmişti yine.
" Ali !! Hadi ya Güneş sende oyun bozancılık yapmayın"
Ali ayak uydurmaya çalışıyordu.
Bunu daha sonra konuşacaktım adımlarım hızlandı ve barış'ı bırakarak hepsinin önüne geçtim. Geri geri yürüyordum ve hareretli bir konuşma içerisindeydim. Şu anki mutluluğumu anlatıyordum. Ali birden kolumdan çekerek beni arabadan kurtarmış ve belimden tutmuştu.
Arkamdaki arabaya baktıktan sonra gözlerim Ali'yi buldu.
"Bugün 2 " güldüm.
" Bugün olmezsem iyi "
Yüzündeki tebessüm eski ifadesini almaya başlamıştı. Bizimkiler önden yürümeye başladı.
Ali'ye döndüm
" Neyin var "
" Babam "
Kısa bir cevaptı. Konuşmak istemediği her halinden belliydi sormadım.
Baktı ve belimden tekrar tuttu
" Biraz kısmetini kapatayım"
Ve o harika gülüşüyle bana baktı. Kafamı yavaşca göğsündeki yerime koyup kollarımla kocaman sardım.
Ali aramızdaki en varlıklı kişiydi gerçi bu şehirdekiler arasında baya tanındık bir aileden geliyordu.
Haraketli yaşamından sıkılmış kendisi huzur bulmak amacıyla buraya gelmişti.
Mert heyecanla pizzacıyı gösterdi
"Kahvaltı yapıcağız sanıyordum" Ece sitemliydi
Ecenin yanağından bir makas aldı
" Aşkım saat neredeyse 1 olmuş "
Ben hemen oylama yapalım dedim. Ece barış ve Ali hayır demişti
Hemen Ali'ye bakarak
" Hani en sevdiğin pizzaydı "
" Ne ? Nezaman dedim öyle birşey?"
" Öyle mi?"
Sonra biraz durdu ve aynı boya gelmek için hafifçe eğildi
" 3-2 . Pizza yiyoruz ."
hepimiz onayladık ve içeri girdik.
" Abi ne satak çıktın ya ? " Bu barıştı
Mert hemen cevap verdi
" Erkeklerin %30u açtır herşeye evet der. %40ı paraya bakar. %25 i kıza "
Ece devam etti
"% 5 ide çeneye . Erkek arkadaşı çok konuşuyorsa mesela onu satıp başka yakışıklıyla yemek yiyebilir"
Mert dudağını bükmüş kalbini eline koyarak
" Tam burdan vurdun "
Kahkahalar falan direk Ali'ye baktım oda gülüyordu. Bana baktı burnumu sıktırdı.
Sonra merte bakarak
" Ben hangi bölümde yer alıyorum peki"
" Sana ayrı bir bölüm açmak gerek şampiyon ."
Pizzalar gelmiş ve sohbet eşliğinde yemiştik.
Barış bize bakarak
" Merve mesaj atmış tatilden donmuş şey diyor bu akşam hem görüşelim hemde bir mekan ayarladım burda çalalım demiş. Ne dersiniz ismi LACİVERT CLUB mü ne bu ya yok pembe "
Mert hemen eceye bakarak
" Gönlüm sende"
Yüzümü ellerimin arasına alarak
" Çok tatlısınız . Siz evlenin. "
Mert bakarak
" Kıskanma seninde olur"
Ece " Merve'ye tamam yaz barışcım. Akşamki dedikoduları çok pis merak ettim şimdi ne dedikodular vardır mervede"
"Hakkaten ya bu kız tatildeyken bile nasıl burda olup bitenlerden haberi oluyor"
Eceyle birbirimize bakarak aynı anda
" Haber kaynaklarını asla paylaşmam canım. Sonra kuşlar küser "
Barış kafasını masaya vurmuş Ali cama doğru bakmış mert ayaklanıp çıkış kapısına kadar gitmişti.
Mert geri gelerek
" Merve geldi sandım. "
Tekrar kahkahalar atmaya başlamıştık. Beyfendiler hesabı ödemiş dışarı çıkmıştık.
" Hadi parka gidelim . Nolur nolur " barışın elini tutarak parkı gösterdim oda Ali'ye bakarak
" Buz kral, o sıcaktaaaa eriiiiir kızıığm oralardaaa" ağzını yaya yaya konuşmuş kokoş takliti yapmıştı mert elini kolunu sallayarak
" Ayyynin yaaa"
Ali ikisinide ensesinden tutmuş bizde eceyle gulmeye başlamıştık.
" Gidiyoruz " Ali'nin cevabı gecikmemişti.
Mertle barış çak işareti yapıp Ali'yi kışkırtmayı başarmışlardı.
Eceyle yarış yaptık ilk kapanın güzel salıncağı olucaktı.
Ben kapmış Ece mızıkçılık yapmaya başlamıştı. Ali parkın altındaki golgeliğe oturdu. Etraf sessiz ve fazla çocuk yoktu. Hatta hiç yoktu biz gelince olan çocuklarda gitmişti.
Birisi giderken bana laf bile atmıştı
" İnşAllah düşerde beynini şu kaldırımlara çarparsın" demişti.
Çocuğu o aceleyle iteklemiştim.
"Barış tahterevalliye gel paşam ."
Barış devam etti
" Yalnız karşında kas yığını var . Yukarıda kalmaktan sıkılma"
" Sen gel bakayım . Hem onlar yağ bikere öyle kasmı olur lan"
Biz onlara bakıp gülüşüyorduk. Ece indi ve kaydırağa binmeye başlamıştı
" Aliii " kaydırağı işaret ettim oda nazikçe kabul ederek yanıma oturdu. Ayaklarıyla hafifçe oturuyordu.
" Gülsene oğlum sen. "
Kızgınca baktım kafaya koymuştum onu guldurecektim.
" Mutluyum ben böyle"
" Tabi canım annemde babamla evlenmeden önce böyle diyordu."
Gülümsedi .
" Sen gülünce çoook taa" susmuştum.
Kendimi utandıracak birşey dememeliydim.
" Taa"
Mert devam etti
" Ben taaa ........."
Ali kafasını sallamış gulmuştu
" Ama doğru değilmi içinden seninde sovesin gelmedimi. Adam tatlı olduğunu bildiği halde zorla soylettiriyor."
Ali muzipçe gulmeye devam etmişti.
Barış mertten şikayetçi bir şekilde
" Adam clas takılıyor sen gibi ben gibi tahterevalliye mi biniyor şuna bak . Bulmuş güzel kızı konuşuyor. Biz nasıl burda yağ muhabbeti yapalım" dedi.
Mert barış yukarıdayken tahterevalliden kalktı.
" Ooovv bu kötüydü mert kaç "
Ali bana baktı
" Mert bu sefer bitti "
Masanın etrafında dönüp duruyorlardı. Onları izlemeye dalmıştım ki
" Tatlı mı demiştin sen"
Gözlerimi kocaman açtım ve duymamış gibi yaptım.
" Güneeeeş"
" Ne ya hem sen gülünce gözlerin gözükmüyor . Ve şu saçının birazı alnına düşüyor ve kıskanıyoruz yani. "
Savunmaya geçmiştim
" Yani arkadaşımızı da kıskanmayalımda başka ne yapalım ."
Duraksadı.
" Ben kızların iyiliği için diyorum." İleriye bakmaya devam etti.
Kolunu gösterdi
" Hatırladınmı bunu
" Aâa evet sigara içtiğin için koluna bastırmıştım"
" Hala izi burda "
" Sonrada ağlamıştım acıdı diye . Kendime de yapmaya çalışmıştım"
" Tabikide izin vermemiştim"
" Ama canın yanmıştı"
Kafasını yani anlamında salladı
" Sen benim canımı acıtmassın. "
Dedi ozaman salincaktan kalktım ve Ali'ye sarıldım
"İyiki varsın sen ya"
Elinden tuttum ve Ece'nin yanına getirdim.
Ece kahkahalarla
" Bi bitmediler. "
Dedi. Mert resmen parkı turlamıştı.
Barış elime taş alarak emin bir atışla Mert'in ensesinden vurmuştu.
Mert ensesini tutarak
" Yuuuh abi bune kaldırım taşını sökseydin .
Çok uğraştın mı bulmak için"
" Yok canım sen işte burda çok var"
Mert barışın yanına gidip küçük parmağını yaklaştırıp
"Barış barış merte yarış"
Ben yaptığı espriyle yerle bir olurken Ali arkasını dönmüştü bile.
Ece bağırırdı
" Tamam mert herşey bitti aşkım. Bu sefer bitti. "
Dedi barış hala şaşkın şaşkın bakıyordu garibanım. Yanına gittim ve çekiştirerek oradan uzaklaştırdım.
Mert
" Teşekkürler Teşekkürler ben gelirim. Zaten ben neyimki mert yürür hiiiç sıkıntı yoook hiiç beeeeeeen gelirim"
Biz uzaklaştıkça o daha da bağırıyordu.
" Sorun yok. Şunlara bak hiç dinliyorlar mı."
Evlerimize dağılacaktık
Ece konuşmaya başladı
" Biz ne giyeceğiz şey elbise , yada şey şey büstiyer şort , yok yok şey etek büstiyer?"
Bana bakıyordu
Tam ağzımı açıyordumki mert barışa bakarak
" Yok güneşş ne şortu biz mayo giyelim bitanem "
Barışta merte bakarak beni taklit edicekti
" Yok canım biraz rahat olsun mesela tango"
" Aynen olur direk dansı yaparız . " Der demez ciddileşerek
" Siyah ceket siyah t-shirt siyah pantolon."
Alide onay vermişti
Ece umursamazca göz devirmeye başlamıştı
" Çok siyah olmadıkmı ya en azından beyaz t-shirt olsun"
Mert kesinlikle anlamında tek ellini salladı.
Barış
" Dansçılar siyah biz beyaz giyinelim."
Ali umursamazca
" Ben spor giyinip gelicem uğraşmaya gerek yok"
Barış sitemle Ali'nin yakasına yapışarak
" Abi yeter geçende öyle dedin umursamiyormuş gibi bir baktım kızlar burdan Üsküdar'a sıra olmuş ayıp ya "
Kahkahalar havada uçuşuyordu. Evlerin evinin önüne gelmiştik
" Ece çabuk kızım hadi "
Ece el sallayarak uzaklaştı sıra bendeydi
" Cidden siyahmı giyinecegiz"
" Şişman gozukmezsin " merte bakarak duraksamış ve arabanın camından kendime bakmaya başlamıştım.
Barış beni iki yanımdan tutarak uzaklaştırmaya
" Hiçte bile gayet güzel ve naifsin sen bu " mertin ensesine vurup
" Şaklabanı boşver. "
Mert ensesini ovalamaya başlamış ve kötü bakışlar atarak beni kışkırtmaya çalışıyordu .
Ali duraksadı
" Ben gelmiyim şimdi annen "
Barışta durarak
" E biz ayrılalım ozaman zaten mertlik bir sıkıntı yok yan komşunuz. " Tamam diyip barışın yanına gidip yanağına öpücük kondurdum. Diğer yanağını döndü ordanda öptüm sonra tikime dokunarak beni iki büklüm etmişti.
Ali'ye yaklaştım ama barıştan daha uzundu mübarek. Parmak uçlarımda dursamda eremiyeceğimden yaklaş işareti yaptım tek elimle
Oda eğilerek
" Bir sorun mu vardı bayan?"
İşi gücü beni sinir etmekti küstüm işareti yapıp arkamı dönüyordum ki belimden tutarak biraz eğilip boynuma nefesini vererek konuştu
" Oylemi "
Ona bakarak devam ettim fazla yakındı utanmamak ve yanlış anlasilmamak için
" Öyle beyefendi " diyip opmeden geçtim
Kolunu boynunun arkasına koyarak
" Akşam görüşürüz BAYAAANN!"
Demişti gülmeye başlamış mert devam etmişti
" Nasıldı o güneş nerdesin bu saate kadar"
Der demez annem
"Güneş nerdesin bu saate kadar" dedi gülerek cevap verdim
" Hayır hayır mert oğulcum şu çiçekleri sulayıver hadi oğulcuğum."
Gülerek
" 3-2-1 " dedi annesi çıkarak benim söylediklerimi söyledi.
Sonra annelerimiz bakisarak iyi akşamlar dediler.
İçeri girip anneme yardım ettim.



YANSIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin