Lia, sabah erken kalktığında kate'in odasına girmişti, yatağında göremeyince her yeri aradı fakat hicbir yerde bulamamıştı en son finn'in odasına girdiğinde asla aklına gelmeyecek bir şey görmüştü.
O görüntü ile birlikte sesine engel olamadı ve yüzsek sesle çığlık attı.
Finn ile kate yerinden zıplayarak uyandı.
Finn, durumu fark edince direk yatağından kalktı ve lia'nın karşısında geçti.
"Lia, kesinlikle sandığın gibi değil! Açıklamama izin ver!"
Derin derin nefes verip bırakıyordu. Kötü düşünceleri aklın'dan çıkramaya çalışıyordu.
"Peki tamam, dinliyorum!" dedi sakin olmaya çalışırken.
"Dün yağmur yağdığı için korkmuş, benim odama geldi ve sadece yataktan uyuduk. Senin sandığın şeyi yapmadık!"
"Ben inanamıyorum"
"Gerçekten böyle bir şey yapabileceğime inanıyor musun?"
"Tamam, sana inanıyorum"
Kate'de lia'nın yanına geldi.
"Gerçekten özür dilerim lia. Böyle olsun istemedim"
Lia ise bir şey demişti.
3 hafta sonra...
O günden sonra o olay unutulmuştu ve 2 hafta boyunca kate, lia'nın bazı kıyafetlerini ve makyaj malzemelerini kullanıyordu.
Lia, her zamanki gibi erken kalkmıştı ve kate'in odasının önünde durdu. İçerden bazı sesler geliyordu.
Kulağını kapıya dayadı. Ne kadar kötü bir şey olsada merak etmişti."Ya kızım, çocuk çok yakışıklı. Hem uzun boylu, hem iyi, hemde saf. Yani tam benim tarzım. Bilmiyorum, sanırım sevgili var ama ben onu ezer geçerim. Net yani" diye gülmeye başladı.
Lia, bu duydukları içinde büyük bir kin oluşturmuştu. Daha fazla dayanamayıp içeriye daldı.
"Sen kimin sevgilisini eziyorsun pislik!" diyerek suratına tokatı patlattı. O anda finn içriye girdi.
"Hey! Ne oluyor burda... KATE!"
Direk kate'in yanına koştu ve elleriyle saçlarını geriye attığında yanağında kızarıklık olduğunu fark etti ve o anda kate ağlamaya başlamıştı.
"Lia! Bunu sen mi yaptın?"
"Finn şu iki yüzlü sürtüğün ne dediğini bilsen"
"Sürtük mü? Sen neden bahsediyorsun? Ne yapmış olabilirde sen ona böyle bir şiddet uygulayabiliyorsun?!"
"Bu kız sana aşıkmış!"
"Nerden biliyorsun?"
"Telefonuyla konuşurken duydum!"
"Hayır, ben başka birisin den bahsediyordum, finn. Kesinlikle öyle bir şey yok!"
"Lia... Dışarıya çıkar mısın?"
"A- ama finn"
"Dışarıya çık!"
Onu demesiyle yavaş adımlarla odadan çıktı ve kendi odasına geçti. Kendisine lanet ediyordu. Kapı'nın açıldığı fark edince ayağa kalktı. Finn gelmişti.
Lia, ona umutlu gözlerle bakıyordu. Kendisine inanmasını bekliyordu.
"Lia, kate telefonda başkasın dan söz ediyormuş. Okulda tanıdığı bir çocuktan. Yani sen yanlış anlamışsın"
"Yani ona inanıyorsun. Peki benim söylediğim şeyler imkansız bir şey mi finn? Söyler misin?"
"Neden sürekli sen haklı olmak zorundasın. Bir kere de yanıldığını inkar etme" dedi ve arkasını dönüp kapıyı çarparak çıktı.
Daha fazla kendisini tutamayıp bedenini yatağa bıraktı. Finn'in dedikleri çok dokunmuştu.
Bana güvenmiyor.
Bana inanmıyor.
Ya da gerçekten beni sevmiyor.
Ben onun içindeki kalbi'ni seviyorum.
O sadece beni arkadaş olarak görüyor. Galiba hep öyle kalacak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm not Normal /F. W.
Fanfictionbeni en iyi anlayan dostum, wolfie. seni kaç kere aradım ama açmadın acaba şu an ne yapıyorsun? Geleceğine söz vermiştin. yoksa şuan onun yanında mısın? umarım bu mesajı görürsün. sevgililerle LİA. Temmuz 2018 sıralamada: finnwolfhard #1