V/Namlu

917 85 74
                                    

Mirza bize doğru yürüdükten sonra kolumdan tutup yanına almaya çalıştı fakat diğer kolumu da Korhan tuttu. Gözlerim açılmıştı ikisine de bakmıyordum sadece tutulan kollarıma bakıyordum.

"Bu kim?" Dedi Mirza Korhan'ı işaret edip.

"Arkadaşım." Dedikten sonra kollarımı çekip ikisininde beni rahat bırakmasını sağladım.

"Asıl sen kimsin aslan?" Dedi Korhan Mirza'ya bakarak. Mirza gözlerini kısıp Korhan'a baktı.

"Arkadaşı." Dedi sertçe.

"İyi tanışma faslınız bittiyse o zaman Korhan biz daha sonra görüşsek olur mu?"

"Sana anlatmam gereken şeyler vardı." Dedi Korhan gelmemi istediğini belli ederek.

"Daha sonra olsa olur mu?"

Başını salladı anlayışla "Haberleşiriz o zaman, numaram var sende." Dedi.

"Olur." Dedikten sonra kollarını açıp bana sarılmak istediğinde gülümsedim ve bende kollarımı ona doladım.

"Görüşürüz kendine iyi bak tamam mı?" Dediğinde başımı salladım. Korhan son bir kez Mirza'ya döndü ve "Önce Allah'a sonra sana emanet." Dediğinde Mirza da başını salladı.

"Ee nasılsın?"

"İyiyim sen?" Dedim omuzumu silkerek.

"Bende ne olsun."

"E hadi gidelim."

"Nereye?" Dedim şaşkınca.

"Eve."

"Eve?"

"Konuşacak şeyler var."

"Neyle ilgili."

"Cesedi falan ne yaptığım hakkında işte."

"Ya sussana bir duyacak." Dedim kaşlarımı çatıp.

"İşte bundan bahsediyordum."

"Tamam gidelim hadi."

Beraber arabaya bindikten sonra bizim evin yolunu tuttu. "Korhan kim?"

"Arkadaşım işte." Dediğim omuz silkerek.

"Daha önce hiç yakınlarında görmemiştim."

"Beni ne zamandır tanıyorsun ki arkadaşlarımın hepsini bileceksin?" Dedim kuşkuyla suratına bakarken. Cevap vermeyerek bakışlarını yola çevirdi. Evin önüne geldiğimizde aracı parketti ve parolayı da yazıp içeri girdik.

Beraber eve girdikten sonra koltuklara oturduk. "Kolun acıyor mu hala?"

"Alçıdaki kolumu diyorsan neredeyse hissetmiyorum bile. Sargıdaki koluma ise dokunmadığın sürece bir şey yok. Aslında dokunsam bile fazla acıtmıyor." Dedim ve sanki ilk defa görüyormuşum gibi gözlerimi evde gezdirdim.

"İyi ne güzel çabuk iyileşiyorsun."

"Evet. Neyse hadi konuşalım?"

"Neyi?"

"İşte kaydı falan." Dedim ifadesiz bir sesle.

"O gün oradaydım." Dediğinde

"Dur tahmin edeyim oradan geçiyordun ve ses duydun sonra da ben dışarı çıkınca içeri gidip adamı aldın?" Dedim ve suratına baktım. Gülümseyerek başını salladı.

"Gerçekten böyle oldu."

"Yeter Mirza! Yalanlardan nefret ederim ve senin her şeyin yalan." Dedim. "Doğruları söylemeye yüzün yok madem ne diye eve geleyim konuşalım diyorsun?"

MEYUS(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin