XVII/Hayal Gibi

284 29 15
                                    

"Derdini sev, kaderini sev, sana kuyuların karanlığından sonra aydınlığı göstereni sev

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Derdini sev, kaderini sev, sana kuyuların karanlığından sonra aydınlığı göstereni sev."
Kemal Sayar..

"Mirza." Dedim sesimi duyurmaya çalışarak. "Ya sakin ol lütfen!"

Dişleri sıkılı bir halde odada volta atıyordu, eve gelmiştik fakat hala daha sinirliydi. Rana odasına gitmiş ve bizimle konuşmayı reddetmişti.

"Mirza." Dedim fakat beni duymuyordu bile. En sonunda karşısına geçtim yanımdan geçip gidecekken koluna uzandım. "Dur lütfen."

"Neden?!" Dedi dişleri sıkılı bir halde.

"Neden mi? Tamam Rana'nın yaptığı şeyi tabiki onaylamıyorum ama onlar birbirini seviyor ve bu kadar karşı gelmene anlam veremiyorum."

"Sen neyi biliyorsun da anlam veremiyorum diyorsun." Dedi sinirle. Bu cümlesiyle kalbimi kırsa da çaktırmadım.

"Anlatsaydın belki de-"

"Sana bundan sonra hiçbir şeyimi anlatmam ben."

"Neden?" Dedim fakat cevap vermedi, omzundan ittirdim onu.

"Sevgini karşılık vermedim diye mi? Güya bana bedel mi ödetmeye çalışıyorsun?"

"Senin hakkında o kadar yanılmışım ki." Dediğinde güldüm.

"Sevgine karşılık vermeyince kötü mü oldum?"

"Hayır, beni sevip sevmemenle ilgilenmiyorum. Sonuçta ne demişler 'Sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?"

"Ne o zaman?"

"Keşke kendini para uğruna satmasaydın." Dediğinde gözlerim büyüdü ve ağzım şaşkınlıkla aralandı.

"Ne?"

"Her neyse sen Rana'ya göz kulak ol ben sinirim geçince onunla konuşurum." Deyip evden gidecekken onu kolundan tuttum.

"Neden öyle dedin?!"

"Fırat... babanın borçlarını silmesi adına onunla birlikte olduğunu söyledi."

Suratına şaşkınlıkla baktım. Başımı sağa sola salladım hızlıca.

"Hayır yemin ederim yok öyle bir şey."

"Lina zorlama, ben göreceğimi gördüm."

"Mirza nolur... gitme." Dedim fısıltıyla, gözlerim dolmuştu. "Yalan söylemiş yok öyle bir şey."

MEYUS(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin