XVIII

258 25 9
                                    


"Ne yaptım dedin?!" Dedim. Sesim elimde olmadan fazla yüksek çıkmıştı. Üzgün bakışlarla suratıma bakındı ve elleriyle oynadı.

"Nolur kızma bana." Dedi mırıldanarak.

"Ahh, Mirza deliye dönecek."

"Yalvarırım ona söyleme."

"Ya ben sana yerimizi söyleme dedim, senin yaptığına bak."

"Özür dilerim."

"Pişman olmadığın bir şey için neden özür diliyorsun?!"

"Bilmiyorum."

"Ahh, ne yapacağız şimdi?"

"Yalnızca görüşeceğiz cidden kimseye söylemeyecek zaten."

"Tam adresi mi attın yoksa sadece şehir mi?"

"Şehir ve ilçe."

"Ohh iyi bari." Dedim az da olsa rahatlayarak. "Onunla görüşmene izin vermiyorum."

"Ne?!"

"Neden şaşırıyorsun Rana? Sen onu sevmiyorsun zaten Stockholm Sendromu bu." Dedim sanırım böyle söyleniyordu.

"Ne alakası var ya?"

"Sen sadece korkudan dolayı onu sevdiğini sanıyorsun, küçükken seni aldıklarından dolayı."

"Sevdiğimi sanmak mı? Hamile olduğumun farkında mısın?"

Ah bir de şu olay vardı.. Ayrıca aşiretleri Rana'nın hamile olduğunu öğrenirse asla bebeği bize bırakmazlardı.

"Her neyse eğer abine söylememi istemiyorsan uslu dur ayrıca onunla görüşmene izin falan yok."

"Lütfen." Dedi yavru köpek bakışlarıyla suratıma bakınıp. "Sen olsan abimi görmek için her şeyi yapmaz mıydın?"

"Aynı durumda değiliz, ayrıca ben beni seven bir aileye karşı gelmezdim."

"Benim ailem o ve bebeğim."

"Abini gözden mi çıkardın?"

"Hayır asla, yanlış anladın." Dedi mırıldanarak.

"Her neyse, bu konu kapandı. Görüşmüyorsun."

"Nolur, lütfen yalvarırım sana." Dedi bir anda ayaklarıma kapanıp. Gözlerimi büyüterek anında yere eğilip kalkmasına yardımcı oldum.

"Napıyorsun Rana?"

"Lütfen." Dedi gözleri dolarken.

"Off tamam peki." Dedim dayanamayarak.

"Yaşasınn." Dedi ve kollarıma atladı. "Sen yengelerin en güzelisin."

"Ama bende geleceğim."

"Nasıl ya? Özel hayata gizlilik?"

"Olmaz, ona güvenmiyorum."

"Peki tamam onu görmeme izin verdin ya bu yeter."

"Tamam şimdi yat, bir daha kendi başına işlere kalkışmak yok tamam mı?" Dediğimde başını salladı.

Derin bir nefes alarak dışarı çıktım, bu aralar her şey zorluyordu beni. Telefonuma bakındığımda Lavin'den mesaj geldiğini farkettim.

Lavin: Kankaaa uyudun mu?

Ben: Hayır

Lavin: Napıyorsuuun?

Ben: Hiç, uyuyacağım şimdi, bir şey mi oldu?

MEYUS(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin