XIX/Yemek

233 26 3
                                        


Rana bana haber bile vermeden evden çıkmıştı, bu kız kesinlikle uslanmaz biriydi. Neyse ki Mirza'ya çaktırmadan evden onu gönderebilmeyi başarmıştım. Daha sonraysa kedimi komşuya bırakarak bende çıkabilmiştim. Kaan'ı arayarak yerlerini öğrendim şimdi de yanlarına gidiyordum. Umarım kötü bir şey olmadan bu günü atlatırdık..

Kaldırımda hızlı hızlı yürürken telefonumun çalmasıyla adımlarımı yavaşlattım. Bilmediğim bir numaraydı, tedirgin olsam da açmaya karar verdim.

"Alo?"

"Kızım." Dediğinde annemin sesi kulağıma dolduğunda rahatladım fakat ne olduğunu merak ettim. Genelde beni arama zahmetine girmezdi.

"Nereden buldun numaramı?"

"Buldum işte ne yapıyorsun neredesin?"

"Neden soruyorsun anne?"

"Merak ettim."

"Ne zamandan beri beni merak ediyorsun?"

"Lina-"

"Zorbey napıyor?"

"İyi bir şeyi yok, sana önemli bir şey söylemem lazım."

"Söyle."

"Telefonda olmaz."

"Anne söyle işte, işim var." Derken bahsettikleri kafenin önüne gelmiştim. Kafenin camlarından nerede olduklarını kolayca farkettikten sonra onlardan ayırmadım gözümü.

"Babanla ayrılıyoruz."

"Ne?!" Dedim sesimin yüksek çıkmasına engel olamayarak.

"Zaten beş parasız kaldı."

"Anne iyi misin sen? Babamız o bizim?"

"Hayır değil."

"Ne demek değil?"

"Öz baban değil işte." Dediğinde kaşlarımı daha da çattım. Bu kadını aklını mı kaçırdı, ne demek öz baban değil?

"Şaka mı yapıyorsun?"

"Hayır Lina, inanmıyorsan DNA sonuçlarına bakalım."

"Sen..Ahh cidden nasıl bir annesin?"

"Anneliğimi sorgulamayı kes."

"Zorbey biliyor mu?" Dedim mırıldanarak, kendimden daha çok düşünmem gereken bir kardeşim vardı. Bunu bizden nasıl saklarlar aklım almıyordu! Tamam, babamla yakın değildik zaten ama böyle bir şeyi de beklemiyordum. Kim beklerdi? O kadar öfkeliyim ki şu an onlara, umarım bugün birine patlamam.

"Neyini bilsin? Gerçek babası o zaten."

"Boşanacaksın madem niye evlendin?"

"Parası için."

"Anne cidden inanamıyorum sana ya." Dedim söylenerek.

"Daha sonra ararım, sende aklını kullan da çulsuzun biriyle evlenme sakın."

"Ne haliniz varsa görün ya." Dedim mırıldanarak ve telefonu kulağımdan çektim. Böyle bir konuşmanın içerisinde bulunduğum için kendimden de annemden de nefret ediyordum. Yemin ederim hayatım baştan sona yalan, başımı sağa sola sallayarak kafeden içeri girdim.

Adımlarımı onlara atarken ilk farkeden Rana oldu. Beni görünce yüzü tedirginleşti ve ayağa kalktı. Gözlerimi kıstıktan sonra masada dikildim, bu olanları evde konuşacağız Rana. "Konuştunuz mu? Hadi gidiyoruz Rana."

"Oturmaz mısın?" Dedi Kaan bana bakarak. Başımı salladım ve sandalyeyi çekip oturdum.

"Peki, oturayım madem."

MEYUS(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin