(Gün doğar, dışarıdan hükümet karşıtı eylem sesleri gelmektedir, Edgar ve Helena daha henüz yeni uyanmış, mutfakta kahvaltı hazırlamaktadır, arkadan televizyonun sesi gelmektedir.)
EDGAR: Helena, baksana bi...
HELENA: Efendim...
EDGAR: Bak Helena, toparlanman gerek. Emin ol bunların hepsi geçecek. Güzel günlere bisiklet süreceğiz.
HELENA: İçimde burukluk var Edgar... Kendimi kötü hissediyorum sürekli. Tükenmişlik var ruhumda. Vebalı insanların sayısı da artıyormuş zaten.
(Edgar, hızla Helena'ya sarılır ve fısıldamaya başlar.)
EDGAR: Hepsi geçecek. Sakin ol. Biz birbirimizi unutmayacağız. O vebalıların hepsi birbirini unutmuş olabilir. Fakat biz farklıyız. En yakın zamanda bu unutkanlık vebasının ilacı bulunacak. Merak etme.
HELENA: Evet ama...
(Ayrılırlar.)
EDGAR: Evet ama ne?
HELENA: İhtimaller ve saplantılar içime öylesine işliyor ki, dayanamayacak, bayılacak hale geliyorum.
(Bu sırada arkadaki televizyonda haberler başlamıştır. Muhabir unutkanlık vebası hakkında açıklama yapmaktadır.)
MUHABİR: Büyük Başkan'dan bildiri var.
HELENA: Ah lanet olsun, böyle bir durumda bile kendini saklıyor. Oysaki herkes onun Richard London olduğunu artık biliyor. Seçimle seçilmesine rağmen bedenini göstermemekten ne zevk alıyor acaba?
(Edgar'la Helena koltukta oturmaktadır, Büyük Başkan'ın ekranda karanlık silueti belirir.)
EDGAR: Hakikaten insan hayret ediyor. Meçhul herif, ne olacak!
BAŞKAN: Halkım...
(Sesi değiştirilmiş vaziyette konuşmaktadır.)
BAŞKAN: Unutkanlık adı verilen vebadan bahsetmek isterim öncelikle... Bu veba insanların beynini hızla küçültüyor ve yavaşça yok ediyor. Fakat telaşlanmayın! Tedavinin bulunmasına çok kısa bir süre kaldığının müjdesini vermiş bulunmaktayım. Herkes sakin olsun ve mümkün oldukça steril ortamlarda bulunsun. Sağlığınıza ve idrakınıza sahip çıkın. Bu işi başaracağız! Sağduyu kazanacak!
HELENA: Umarım!
MUHABİR: İşte Büyük Başkan'ın açıklaması böyle... Bir sonraki habere geçiyoruz.
HELENA: Kendini neden göstermemeye çalışıyor, yan etkileri mi var acaba? Ya yüzü mosmor olduysa...
EDGAR: Hayatım sakin ol.
HELENA: Sakin olamıyorum ki...
EDGAR: Hadi gel bir film seyredelim.
HELENA: Öyle diyorsan, tamam...
(Edgar ve Helena filmin başına oturur. Dışarıdan gelen tezahüratlardan dolayı izlemekte zorlanırlar, bir şeylerin yolunda gitmediğini Edgar da anlamaya başlar.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOPLAYICI#salginsenaryosu
Science FictionUnuttuğumuzu bile unutursak Dünya'nın hali ne olur? *** Haber kanalları şehrin dört bir yanında açıktır, helikopterler gökyüzünde olağanca gürültüleriyle ilerlemekte ve bir anonsu duyurmaktadır. *** Edgar, Helena... John'un bilinmezliği... Her şeyin...