Biraz erken uyandım.
Bu ilk defa oluyordu, sanki biri beni uyandırdı ve gitti.
Saat tam olarak 06:02 idi.
İlk dersim saat 7:30'da başlıyordu.
Yatağımdan kalktım ve duş almak için banyoya gittim.
---
Kısaca kendimi tanıtayım.
Adım Onur ben yatılı bir okulda kalıyorum ailem beni daha iyi bir eğitim almam için özel bir koleje yolladılar lakin evimiz okula kilometrelerce uzak olduğu için beni kolejin içinde bulunan yurda yerleştirdiler.
---
Tam duşların bulunduğu bölüme giriyordum ki...
Dilim tutuldu, donup kalmıştım kendimi bir kabus içinde hissediyordum ve bu kabustan uyanmam gerekiyordu.
Lakin uyanamadım çünkü bu bir kabus değildi, keşke kabus olsaydı.
Önümde resmen bir kan gölü vardı ya da içerde biri kan banyosu yapıyordu.
Korku içinde içeri girdim ve içerde bulunan duşların bir tanesi hariç hepsi boştu adrenalin fırlaması yaşıyordum.
Tarifi imkansız duygular pardon korkular içindeydim.
En sondaki duşun kapısının altından dışarıya süzülen kanlar yerde tuhaf şekiller oluşturmuştu.
Hemen en sondaki duşa yöneldim.
"İçeride kim vardı?"
"Burada ne oldu?"
Ardı arkası kesilmeyen bir gerilim içerisindeydim
Kapıyı araladım, gözlerime inanamadım bu gerçek olamazdı.
Yerde kanlar içinde yatan kişi ben ve Ahmet ile aynı oda da kalan ve sıra arkadaşım olan Enes idi.
Resmen şoka girmiştim hemen dışarı koştum bağırmaya başladım "Yardım edin" cümlesi tüm yurtta yankılanıyordu.
Hemen yurdun bekçisi ve o gece nöbeti olan yurt sorumlusu geldi, tabii yurt sakinleride cabası.
İçeriye girdiler, ambulans çağırıldı lakin Enes çoktan aramızdan ayrılmıştı.
Resmen soğuk duş etkisi yaşadım nefes alamıyordum bin bir zorluk içinde yutkunabildim ve derin bir nefes alıp kendime hakim olmaya çalıştım.
Saat 10:30 sularıydı haberi alan Enes'in ailesi deli gibi gelmişlerdi.
Ağızlarından dökülen tek cümle ise "Enes nerede?" oldu.
Yurttaki herkes büyük bir hüzün, korku ve gerilim içindeydi.
Herkesin aklında tek bir soru vardı;
"Enes'e ne oldu?"
Cevap şuanda belirsizliğini koruyordu.
Ama ben Enes'i o halde görmüştüm; kafasından kanlar yere akıyordu.
İki olasılık vardı, ya dengesini kaybetti ya da birisi ve ya birileri tarafından öldürüldü.
Ambulansla birlikte okula gelen polisler olay yerini hemen abluka altına almışlardı, olay yeri inceleme ekibi kısa bir süre sonra geldi ve incelemelerini yaptılar.
Enes'in ailesi insan ırkının en perişan haline bürünmüştü.
Odama döndüm üstüme düzgün bir şeyler giyip geri dönecektim tam odaya girdim ve hemen arkamda omuzumun üstünde bir el hissettim...
Korkmuştum, arkamdaki kişi ben ve Enes ile aynı oda da kalan Ahmet'ti.
Gözyaşları eşliğinde bana sarıldı Enes'in ölümü onu sarsmışa benziyordu.
Gözyaşlarını koluna sildi ve hıçkırıklara boğularak sorular sordu.
"Nasıl olmuş?"
"Kim öldürmüş?"
"Ne zaman olmuş?"
Tarzında sorular sordu. Bende Ahmet'i o halde görünce dayanamamış gözyaşlarım sel olmuştu büyük bir şok içerisindeydim.
*** İlk bölümün sonuna geldik kısa bir başlangıç olsun istedim diğer bölümlerde daha farklı olaylarla karşılacaksınız. ***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Sabah
Genç KurguHer sabah aydınlık değildir. Karanlık sabaha günaydın deyin.