9. Bölüm

82 39 29
                                    

Merhabalar ! Kooocaamaan bir aradan sonra Tekrar sahalardayım :D Yani ben bile hikayedeki bazı ayrıntıları unuttum. Umarım bu, bölüme yansımaz :")

Aslında bir yandan iyi oldu. Hayalet okuyucularda ortaya çıktı :D

Şunu da bırakayım. Çok önceden kitaba bir tane daha tanıtım videosu yapmıştım. 2 dakika. Onu da isterseniz izleyebilirsiniz.


Neyse, iyi okumalar♡

________________
________

Tabloları ters çevirip koyu mavi renkle boyanmış üstünde siyah kare bulunduran duvarın yanına koydum.

Aklımda bir plan vardı ama...

Alt kata inen merdivene doğru koştum. Elimi, beyaz merdivenin beyaz koluna götürdüm ve bedenimi göstermeden kafamı eğdim. Hâlâ eğleniyorlardı. Hâlâ.

Acaba tekrar Karla'yı mı arasaydım? Şu anda ondan başka kimse bana yardım edemez. Tamam, bir kere daha şansımı denemeliydim.

Kafamı çekecekken dış kapının yanındaki fiskosun altında bir şey fark ettim. Fiskosu üstünde duran ve aşağıya sarkan örtü sayesinde ne olduğunu anlayamamıştım. Gözümü biraz kıstım. Orada bir kafa mı vardı.

Ne!

Gözümü açıp kapadım ve tekrar oraya baktım. Örtü hafif havaya kalkmıştı ve orada siyah bir şeyler gözüküyordu. Bir dakika, eğer o bebekse nasıl yukarıdan ışık hızında aşağıya indi? Bu çok saçma. Sağ elimin parmaklarını ağzıma bastırdım. Diğer elimle arka cebimdeki telefonumu çıkardım ve kendimi, arkamdaki duvara yasladım. Telefonun anasayfasını kolay bir el hareketiyle açıp arama uygulamasına girdim. Kayıtlı numaralardan Karla'yı bulup üstüne tıkladım ve telefonu kulağıma götürdüm. Çaldı, çaldı, çaldı ve sonunda açıldı.

"Alo Karla?"

"Abla? Ne oldu birden kapattın? Yoksa onlar gelip seni ham mı yaptı?"

Ve tekrar güldü. İşte şimdi tıpkı buharı dikkatle dışarı çıkarılmadığı taktirde bir süre sonra patlayacak olan bir düdüklü tencere gibi sinirden köpürmüştüm.

"Karla! Nasıl bana inanmazsın? Ben niye sana yalan söyleyeyim? Gerçekten bu evde bir ruh var ve ben ne yapacağımı bilmiyorum."

Kısık bir sesle bağırmak buna denirdi. Sesim garip bir şekilde bir tavuğun sesine benziyordu.

Aramızdaki kısa bir sessizlikten sonra Karla "Sen ciddi misin?" dediği an "Evet!" diye, kısık sesle bağırdım.

"Bana zarar verebilir, hatta bu gidişle verecek gibi ve ben ne yapacağımı bilmiyorum Karla."

Karla'nın nefes sesi bile duyulmuyordu. Sanırsam ne diyeceğini düşünüyordu.

"Bunu babamıza söyleyeceğim." dediği an "Hayır! Olmaz. Bak, babam bu işe bir şey yapamaz. En fazla polise gider fakat bu ruh! Hadi polisler ruha inandı diyelim ne yapacaklar? Hadi ben de evden kurtulurum fakat o yine beni bulur. Bu sayede de babamı hem üzeriz hem de telaşlandırırız. Bizim bu işi kökten halletmemiz lazım." dedim.

Söylemesine kolaydı ama en fazla ne yapabilirdim?

Beynimle küçük bir savaşa girmişken Karla'nın sesini duymamla birlikte düşüncelerimi bir kenara attım ve Karla'nın sesine odaklandım.

"O zaman cidden bir ruh varsa... Senin en fazla bedenine zarar verebilir fakat ruhuna zarar veremez."

"Ne demek istiyorsun?"

"Demek istediğim şey Astral seyahat yaparsan ruhun bedeninden ayrılırsa onları görürsün ve belki de onlarla konuşabilirsin bile! Hem eski günlerdeki gibi. Hatırlasana daha önceden de yapmıştın ve deneyimin var."

Ne? Bu bir yandan mantıklıydı bir yandan ürkütücü ve saçmaydı ama denemeye değerdi.

"Karla saçmalıyorsun ama deneyeceğim. Peki nasıl? Yani o şeyi yapmayı biliyorum ama sen yinede baştan anlat. Yanlış bir şey yapmak istemiyorum. "

"Öncelikle yalnız kalabileceğin ve rahat bir yatak bulunduran bir yere geç."

Kıyafet odası!

Yaslandığım duvardan doğrulup koşar adımlarla tabloların bulunduğu yerden geçtim. Aynı hızla koridordan da geçtim. Merdiveni görünce kalbim daha hızlı atmaya başladı. Şimdi Astral seyahat mı yapacaktım?

Ellerimi kapıya koydum ve birkaç saniye düzenli bir şekilde nefes almaya çalıştım. Hazır olduğumu hissedip kapıyı açıp içeri girdim.

Arkamdan kapıyı kapatınca aklımdan kapının önüne ağır bir şeyler koymak geldi. Bu sayede kapı kolayca açılamayacaktı ama bir ruh herhalde kapının içinden geçebilirdi fakat benim bedenimi kontrol edemezdi. Bu iyi bir şey miydi?

Hemen, odanın en arkasında duran eskimiş yatağa doğru yürüdüm. Şilteye otururken telefonu tekrar kulağıma götürdüm.

"Evet. Şimdi ne yapacağım?"

"Şu an tok değilsin değil mi?"

Kahvaltı yapmıştım fakat saatler önce.

"Değilim de direkt konuya..."

"Şimdi bedenini serbest bırak. Rahat ol. Hiç kimse tarafından rahatsız edilmemelisin. Ruhunun bedeninden ayrılmaya hazırmış gibi hisset ve düşün. Adeta sallanmaya başlamış gibi hissetmeye çalış. Astral seyahate çıkış yaparken vücudunun titrediğini, ruhununla bedenine tepeden baktığını, kısa bir mesafe yükselip etrafı kontrol ettiğini düşün ve devam et. Korku gibi duyguları hissetme. Hem bunları zaten biliyorsun. Bedene döneceğin zaman da bunu kendine söyle. Bu kadar. Gerisini halledersin."

Yapmak benim için çok kolaydı fakat onları görebilir miydim? Bu aralar fazla çılgınlık yapıyordum.

Bir şey demeden aramayı sonlandırdım ve telefonu yere fırlattım.

Derin bir nefes alıp yavaşça yatağa uzandım. Gözlerimi kapatıp ruhumun bedenimden ayrıldığını düşledim. Zaten bu işi önceden de yapıyordum. Korkum yoktu, sadece merak vardı.

Düşledim, düşledim ve düşledim. Vücudumun şiştiğini hissedince ruhumun çıkmak üzere olduğunu anladım.

Ve ruh bedenden ayrılır.

_________________
___________

Nasılsınız? Xjajzia uzun zamandır yazmıyordum.

Bu astral seyahat aklıma birden geldi. Yoksa aklımdaki çok farklıydı fakat bu daha güzel geldi.

Diğer bölümde Ashley'in ruhuyla bir yolculuğa çıkacağız merak ediyor musunuz bilmem ama ben merak ediyorum :D
Diğer bölüm belki yarın, belki yarından da yakın ya da yarından da uzak gelir.

Bu arada yeni yayımladığım Derinlerdeki Gizem adlı kitabıma da bakabilirsiniz. Efso kurgu efso betimlemelerle efso bir kitap jwbsiakjs her neyse.

Diğer bölümde görüşürüz👻

Kötü Ruh (ARA VERİLDİ ÇÜNKÜ DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin