Selam👋 Medyadaki kişiler : çılgın karı kocamız Dominick & Taylor.
İyi okumalar💙"Taylor! Taylor! Taylor! Lanet olasıca neredesin!"
Kapının hızlıca açılmasıyla titredim.
"Ne oldu?"
İşaret parmağımla yeri göstererek ,
"Or...da yere bak."Taylor yere baktı. Ama hiç korkmuşa benzemiyordu.
Bense fare görmüş korkaklar gibi yatağa çıkmıştım.
"Yere kum dökülmüş,normal. Ben kutuya koyarım."
Ne kumundan bahsediyor, bu kadın!
İşaret parmağımla yeri gösterip kızgın bir ses tonuyla "Taylor kumların içinde bir yazı oluştu, bu da mı normal?" dedim. Taylor hiçbir şey demedi.
Taylor'un arkasında Dominick belirince gözlerimi Taylordan çekip ona diktim, Dominick de yere baktı, sonra bana.
"Lanet olsun. Taylor her boku şuna anlat. Yoksa yakında korkudan ölecek." dedi ve gitti.
Buradan bir an önce kurtulmalıydım.
Taylor içini çekerek yatağa oturdu, ben hala ayaktaydım ve hala korkuyordum. Bunlar hiç normal değildi.
"Oturmayacak mısın?"
"Taylor saçmalamayı kes!"
"Üzgünüm ama saçmalayan sensin."
Hala ayaktaydım, o ise bana, arkasını dönmüş, elleriyle de kollarını tutuyordu.
"Dominickle evlendikten bir yıl sonra kısır olduğumu öğrendim. Çocuğum olmayacaktı, oysaki tek istediğim bir çocuk sahibi olmaktı. Evlat edinmekte istemiyor, kendi kanımızdan olsun istiyorduk. İmkansız olduğunu bile bile tam iki yıl boyunca Tanrıya, bir çocuğumuz olsun diye dua ettik ve bu iki yılın sonunda istediğimiz olmuştu, bir çocuk, hamile kalmıştım, kısır olmama rağmen. Bu bir mucizeydi. Tanrının dualarımızı geri çeviremeyeceğini biliyordum. Oğlumuz doğduğunda çok büyük bir şenlik yaptık. Neredeyse bu diyardaki herkes bizim evdeydi, her yerde mutluluk vardı. Ama ilerleyen saatlerde eve yabancı birisi gelmişti, bizim odamıza kadar gelmişti. mor kapşonunun içindeki beyaz saçları filmlerdeki büyücülere benziyordu, kucağımda oğlum Aiden da bende o yabancıya bakıyorduk. Odada bizden başka kimse yoktu ve o bize daha da yaklaştı. Uzun tırnaklarıyla Aiden'a dokunacakken bebeğimi kendime doğru çektiğim an yabancı konuşmaya başladı. "Güzel bir oğlan." dedi. Ama ben hiçbir şey diyemedim ve o tekrar konuştu. " Ama ne yazık ki ölecek." dediğiyle gözlerim dolmuştu. " Neden böyle dedin?" dedim. Cevap vermek yerine cebinden uzunca bir plastik bir şişe çıkarttı, içinde kum vardı ya da kahverengi başka bir şey. Yabancı elindeki şişeyi yanımdaki masaya koyup,"Aiden öldüğünde bunun içindeki kum onunla iletişime geçmene yardım edecek, tek yapman gereken kumu bir kutuya boşaltman, gerisini Aiden yapacaktır."dedi ve arkasını döndü, kapıya doğru yürüyordu. Aklımda bir sürü soru işareti vardı, çocuğumun adını nereden biliyordu? Niye ölecek demişti? En önemlisi de dedikleri olucaksa bu kum neyin nesiydi? Ama en iyisinin boş vermek olduğunu düşündüm, o yabancı her kimse umrumda değildi. Bundan sekiz yıl sonra... Biricik oğlumuz Aiden'ın doğum günüydü. Sekizinci yaş gününü kutluyorduk. Bahçede arkadaşlarıyla oynarken yanıma bir kız çocuğuyla geldi. "Anne bu Abigail. Nehrin yanında ağaçevi varmış ve orada oynamak istiyoruz.Gidebilir miyim?"dedi. İlk başta izin vermemiştim. Ama o parlayan masmavi gözlerine karşı koyamadım, izin verdim. Keşke karşı koyup izin vermeseydim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Ruh (ARA VERİLDİ ÇÜNKÜ DÜZENLENİYOR)
Mystère / Thriller《TANITIM VİDEOSU VARDIR.》 Yeni bir hayat kurmak için New York'tan ST. Louis'e taşınan Ashley, gazetedeki bir iş ilanıyla, tüm düzeni alt üst olur. Çılgın bir karı kocanın evinde yaşayan bağımsız bir ruh, bu karı kocanın ölmüş çocukları Aiden'dır. As...