"Uzaktaydın,oracıkta,öbür kitada
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
Ve o gece;herkesi ihtişamı ile bürüyen Galata,dalgalar arasında yapayalnız olan KızKulesine tutulmuştu.
Not; Bu kitap hayal ürünüdür, gerçeklerle zerre alakası yoktur.
AyTol #1
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⭐
O günkü kavgadan dört gün sonra Aybüke kafasını dağıtmak için AVM'e gitme kararı almıştı. Bir yandan da "Yıldız Teknik Üniversitesi"nin verdiği ödül ile ilgili düzenlenecek gece için elbise alacaktı.
Şu an rastgele bir mağazada dolanırken tamamen makyajsızdı. Ağlamaktan şişmiş gözleri ve düşük enerjisi ile bu mağazadanda çıkmak için hareketlendiğinde dışarıda ona doğru gelen magazincilere karşın gülümsedi. Kaçacak bir yeri yoktu anlaşılan..
Gülümseyip birkaç magazincinin karşısına geçti. Ne olursa olsun açık vermemeliydi. Dikkatli olması gerekiyordu. Bu yüzden o her zamanki mutluyum maskesini taktı ve pür dikkat mazgazincileri dinledi. Birkaç dakika konuştuktan sonra konu dönüp dolanıp Tolga'ya geldiğinde yeniden yapmacık bir şekilde gülümsedi.
Aybüke: "Aramızda bir şey yok gerçekten. Olsaydı bilirdiniz. Bir şey yok gerçekten. Aramızda duygusal bir şey yok. Çok iyi arkadaşız ve bundan da çok mutluyuz"
Muhabir: "Madem o kadar iyi arkadaşısınız o zaman size soralım. Başka biriylede yazılıyor Tolga bey.."
Aybüke duyduğu ile somurtmamak için mücadele vererek güldü.
Aybüke: "Kim yazılıyor? Ha Tolga'yla başka biri hakkında.. Ben onu söyleyemem, o onun özel hayatı. Kendisi söylemek isterse söyler. Benim söyleye bileceğim bir şey değil bu.."
Muhabirlerle yeniden başka konulara değindiler. Kah Çukur'dan konuştular, kah da kendi dizileri hakkında. En son yeniden özel hayata geldiklerinde Aybüke Can'nın dediklerini hatırladı.
Muhabir: "İşler tıkında da, özel hayat tıkırında mı?"
Aybüke: "Tıkırında valla"
Muhabir: "Var mı hayatınızda birileri?"
O an aklına Tolga'nın varlığı geldi. Hayatında ondan başka kim olabilirdiki? Kalbinde de, zihninde de bir tek o varken, nasıl yok diyebilirdi ki?
Ama bir yandan da Can'nın dedikleri vardı aklında. Bu yüzden bu yalanı söyleyecekti. Fakat muhabirin son sorusuna verdiği cevap, kesinlikle Tolga'nın varlığı ile alakadar olacaktı..
Aybüke: "Bir şeyler var ama o da zamanı gelince artık.."
Gülümsedi. Yeniden bir şeylerden konuştular ve vedalaşıp ayrıldı onlardan. Yeniden yüzündeki sahte mutluluk maskesini indirip arabasına doğru ilerledi. Anlaşılan bu birkaç gün zor geçecekti.
⭐
Tolga yatakta uzanmış öylece tavanı izliyordu. Bu ayrılık süreci boyunca kimseye tek laf dahi etmemişti. Bir yandan canı acıyorken, diğer yandan kendine hak veriyordu. Çünkü Aybüke'nin duyduğu aptal bir habere inanması onu oldukça germişti.
