"Uzaktaydın,oracıkta,öbür kitada
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
Ve o gece;herkesi ihtişamı ile bürüyen Galata,dalgalar arasında yapayalnız olan KızKulesine tutulmuştu.
Not; Bu kitap hayal ürünüdür, gerçeklerle zerre alakası yoktur.
AyTol #1
Bölüm şarkısı ; Meltem Yılmazkaya-Kendime Yalanlar
⭐
Kış güneşinin ışınları beyaz perdelerin arasındaki boşluktan içeriğe süzüldüğünde Aybüke bavulunu toparlıyordu. Sabahın sekizi olmasına rağmen dün geceden sonra hemen bilet almış ve on bir gibi Hilâl ile gitme kararı almışlardı.
Aslında bütün yılbaşı tatili boyunca birlikte vakit geçireceklerdi ama dün geceden sonra bir şekilde toparlamaları gerekiyordu.
Aybüke bavuluna son kıyafetlerini de toplayıp ayna karşısına geçti ve saçlarını taradı. O sırada Tolga yatağın kenarında oturmuş onu izliyordu.
Sonunda genç kadın saçlarını topladıktan sonra adama doğru çevrildi. Belirli bir süre boyunca ayrı kalmak zor olacaktı.
Tolga: "Kendine dikkat et, olur mu?"
Tolga kıza sıkı-sıkı sarıldı ve boynuna küçük bir öpücük kondurdu.
Aybüke: "Sen de.. Ayrıca sakın çapkınlık yapayım deme, kafanı koparırım"
Tolga: "Hobaa.. Senden başka herkes'e gözlerim kör benim.."
Aybüke: "Ben yine de eşeği sağlam kazığa bağlayayım.."
Tolga: "Hey, ben eşek miyim yani?"
Aybüke küçük bir kahkaha atıp genç adamın yanağına derin bir öpücük kondurdu.
Aybüke: "Deyim o bir kere, şapşik.."
Tolga iç geçirip yeniden kıza sarıldı. Bir süre birlikte olamamak bile onu yıpratıyordu.
Aybüke: "Dramatiğe bağlama, ağlarım bak. Sanki uzağa gidiyorum ha! Tabii ki konuşacağız"
Tolga: "İyi.. Bana bak, sakın açık saçık giyip beni delirtme ha!"
Aybüke omuz silkti.
Aybüke: "Kim, ben mi? Hâşâ, canım.."
Tolga: "Ben yine de eşeği sağlam kazığa bağlayayım.."
Aybüke: "Benim cümlemi bana satma, Tolga."
Genç adam gülüp kafasını salladı. Son kez daha sıkı-sıkı sarıldıktan sonra Aybüke ve Hilâl'i taksiye kadar yolcu etti.
⭐
Aybüke elinde telefonla uğraşırken, etrafında neler olduğundan habersizdi. 'Familya' arkadaşları ile buluşmuş ve geriye kalan iki-üç günlük tatilini birlikte geçirme kararı almıştı.
Can: "Aybüke, bırak şu telefonu. Otur artık."
Aybüke telefonu elinden bırakmadan Can'ın yanındaki sandalyeye oturdu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
