Şu konuya artık bir açıklık getirmek istiyorum, gerçekten.
Çünkü hem etrafımda hem de eşcinsel insanların içinde bulunduğu durumlarda yapılan saçma hakaretler, okunan belalar ve din'i öne sürerek bana boş yapanlardan bıktım.
Okursunuz, okumazsınız bilemem ama gerçekten bilgi almak istiyorsanız ya da bu konunun doğrusunu bilerek yargılamak düşünceniz varsa, okumanızı tavsiye ederim.
İlk olarak, 'Eşcinsellik bir hastalık mı?'; kalıplaşmış, değerini kaybetmiş, dillere pelesenk olan ve saçma savunmalarda kullanılan bu sorunun cevabı; hayır.
Hayır, değil. Lezbiyen'lik, gay gibi yönelimler sonradan oluşmuyor. En az sizin heteroseksüel olmanız kadar, bunlarda olağan taraflar.
Kanıtlayarak anlatalım.
1974'te Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından eşcinselliğin bir hastalık olmadığı açıklanmıştır.
Çocukken istismara uğramak, yaşanılan herhangi bir travma, tecavüz vakası ya da annesiz babasız büyümek gibi durumlar; eşcinselliğin sebebi OLMUYOR.
Yine farklı bir tarihte, 1990 tarihinde eşcinsellik Dünya Sağlık Örgütü tarafından, Akıl Hastalıkları Teşhis ve İstatistikleri kılavuzundan sonsuza dek çıkarıldı.
Evet tüm bu psikologların, psikiyatristlerin ve profesörlerin yaptırımlarına rağmen hala karşıma geçip: 'Bana ne Avrupa' dan, Amerika'dan zaten bunların hepsi Batı'nın getirileri! ' diyen var.
Bu kardeşimize karşı şunu söylemek isterim; TÜRK Psikologlar Derneği' de eşcinselliğin bir hastalık olmadığını RESMİ olarak açıklamıştır.
Yani siz 'ben eşcinselim' diye doktor'a giderseniz bu sorunu düzeltecek bir ilaç bulunmuyor.
Ancak tüm bu açıklamalara, kanıtlara rağmen cahil bir insanımız bana tekrar ve tekrar bana; 'Bu bir hastalık, bunun ilacı var. Benim arkadaşım doktora gitti ve bu durumu düzeltti.' diyebiliyor.
Ah yavrum, ah kardeşim senin arkadaşın baya baya keklemiş seni. Küçük değil maalesef, büyük salak yerine konulmuşsun. Üzüldüm. Bir daha bu tür travmalar geçirmemen ve kulaktan dolma bilgilerle bir tartışmaya katılmaman dileğiyle...
Şimdi biri çıkar der ki,' Bundan nasıl bu kadar emin olabilirsin?'
Elbet cevap vereyim; tarafımdan yaşanmış, değerlendirilmiş ve onaylanmıştır.
Şuna da deyinmek isterim, geçmişte pek çok tedavi yöntemi denenmesine rağmen hepsi başarısızlıkla sonuçlandı ve bir çok insan bu tür tedaviler yüzünden ölüme sürüklendi. Aileler, aileler, aileler.... ve düşünceleri....
'Sokakta eşcinsel çift gören çocuğum onları örnek alabilir. Daha küçük, ya göz önünde yaşamasınlar ya da böyle insanlar hiç yaşamasınlar.'
Bu ne saçma bir düşünce yapısı böyle. O zaman eşcinsel çocuk, yıllarca dışarıda gördüğü heteroseksüel çiftleri neden örnek almıyor?
'Hormonal bozukluk bunların hepsi, düzelir.'
Cinsel yönelimin, hormonlarımızla alakası yoktur. Kendinizi kandırmayın.
Evet, peki eşcinselliğin sağlık ya da tıpla hiç mi alakası yok?
Var, tabi ki var. Eşcinsel kişide çalışan beyin lobu ile heteroseksüel bir kişide çalışan beyin lobu farklıdır. Ancak bu beyin loblarını düzeltmek için gidip, beyin ameliyatı yaptıramazsınız. Beyin loblarının çalışması ve etkileşimi doğuştandır. Düzeltmek gibi bir düşünce söz konusu bile değildir.
Ancak biseksüellik ve panseksüellik gibi eylemler, heteroseksüel bir insanın beyin etkileşimine benzer olduğu için düzeltilebileceği konusunda bir takım düşünceler bulunuyor. Ayrıca bu yönelimin sonradan yapılan bir seçim olabileceği saptanmıştır. Ancak her teori gibi bunun da kesin bir kanıtı ya da tedavisi BULUNMAMAKTADIR.
Gelgelelim dinimizde, 'eşcinsel olanı sevmeyin, onlar yaratıktır.' konusuna.
Bu konu hakkında kimle tartışmaya girersem gireyim hepsi 'Lut kavmi'ni bana örnek gösteriyor.
Yanlış mı? Dibine kadar.
Lut kavmi eşcinsellik bakımından değil, sapkınlık bakımından yargılanıyordu. Lut kavmi için önemli olan cinsellik ve cinsel açıdan doygunluktu. Bu kavim, kadınlardan hoşlanmasına rağmen erkelere karşıda meraktan ya da doyumsuzluktan cinsel çekimle yaklaşıyordu. Ayrıca bu yaptıkları sapkınlık derecesindeydi. Bilirsiniz,İslam dininde Allah'ın söylediği her yanlışın, ruhsal ya da fiziksel olarak insan sağlığı açısından verdiği zararlar vardır.
Lut kavminin bu yaptığı çok sağlıksız ve kirliydi. Getirisi cinsel hastalıklar, cenabetlik gibi olaylar olduğundan asla desteklenmedi.
Ayrıca bu konuda Hz. Muhammed (s.a.v)'in eşcinsel kadınları taşlamaktan kurtardığı kıssalar vardır. Kur'an da ise eşcinsellik hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte çoğu kişi 'eşcinsel olunabilir ancak cinsel bir birleşme yanlıştır.' olarak yorumluyor.
Umarım açıklayabilmişimdir. İsterseniz homofobik olmaya devam edin ancak nefret ettiğiniz ve edeceğiniz konu hakkında bilginiz olsun.
Okuduysanız teşekkürler. Fikirlerinizi ya da merak ettiğiniz konuyu söyleyebilir, sorabilirsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
