9. Gece

1.2K 57 16
                                    

Changkyun sokağın köşesinden araca girmeni bekledi ve apartmanın içine girdi. 

Bekleyecekti.

 Araca vardığında Khan gülümsüyordu. Sessizce araca girdin. 

Aracın içinde Khan sana telkinlerde bulunuyordu. Sürekli olarak aileni ne hale getirebileceğinden bahsetmişti.

Araçtan indiğinde Tropical Night resepsiyonundaki hazırlığı gördün. Heyecanlıydın. Buraya neden geldiğini unutmuş gibiydin. Fakat kıyafetlerin sana hatırlatıyordu.

Neşesizce beklemeye başladın. Az sonra Hoseok içeri girmişti. Plana göre kafanı kaldırmadan karşılama cümlene girdin.

"Merhaba, Otel Teopical Night'a hoşgeldiniz. Size basıl yardımcı olabilirim?"

Tepesi atmış Hoseok dilini tutamamıştı.

"Bana kim olduğunu söyleyerek başla mesela!!"

Kafanı kaldırıp ona baktın. Heyecanla koşup boynuna sarıldın. Bu kısım samimiyetle gerçekleşmişti. Hoseok bu inişli çıkışlı mevzudan sebep yıkılmıştı sanki.

"Ben geldim bebeğim... odamıza çıkalım mı?" Demişti. Yapaylık cidden herşeyi mahvediyordu.

İkiniz de isteksizce asansöre bindiniz. Hoseok seni duvara itti ve sertçe öpmeye başladı. Canın yanıyordu. Belli etsen de durmamıştı. Kata gelince bileğinden çekip odaya götürdü. Odaya girdiğinde öpüşme daha da can acıtıcı hale gelmişti. Hem fiziken hem de ruhen.

Ona tokat atıp ondan uzağa savurdun kendini. Köşeye sünnüş ağlıyordun. Sana dehşetle baktığında ürküp ona doğru ilerlediğinde geriledi ve elini öne uzattı.

"Dur... dur lütfen."

"Bay Hoseok lütfen... şey. Sevgilim."

"Sen Khan için mi çalışıyorsun cidden? Victoria?"

"Evet... şey ben artık çalışmak istemiyorum çünkü çok kötü hissediyorum bu konuda. İsteksizim de..." diye sıraladın ezberini. Ağlarken konuşmak zordu.

Hoseok sana kızgınlıkla baktı.

Ona yalan söylemek is bambaşka bir seviyede zordu.

"Bana yalan söylüyorsun... Victoria. Bundan hoşlanmam."

Sert ifadesinden ürküverdin. Ayaklarına kapanırken bulmuştun kendini. Babanın seni nasıl sahiplendiğini ve terk eden babanın yapmadığı tüm ebeveynlik gereklerini yerine getirişini hatırlıyordun. Ve anneni.... Arkadaşlarını... Sevdiğin herkesi.

"Bay Hoseok.. üzgünüm. Nolur ailemi arkadaşlarımı incitmeyin. Ne derseniz yaparım. Khan kafeme gelip dolabı kırınca korkmuştum...Herkesi peşime salmışsınız. Ama bakın ben bunu istemiyorum. O gece ben sizin siz olduğunuzu bilmiyordum ve Khan gelip silahını gösterince...  tehditlerden bahsettim özür dilerim.... özür dilerim nolur---"

Hoseok'un kanı donmuştu. Senin onun ayaklarına kapanınca minicik duran bedenin, bunca yıllık hayatında Hoseok'u en çok  acıtan şey olmuştu. Derhal seni omuzlarından tutup ayağa kaldırdı ve kucakladığı gibi yatağa bıraktı. Çizmelerini çıkarıp üzerine örtü örttü ve minibardan bir şişe su getirdi. Kapağını açıp eline tutuşturdu. Ardından banyodan ıslak bir havluyla geldi. Yüzünü sildi. Akan makyajını sildiğini anladığında şaşırdın. Herşeyi en başından anlattın. Beyaz gömleğin kol düğmelerinin charizard şeklinde olduğunu fark ettin.

"Victoria... öncelikle; ben seni arıyordum çünkü bir karışıklık olunca masum bir kızı kirlettiğimi düşündüm. Ve sen o ikinci buluşmamızda beni öptün. İyiydin. Seni görebilene dek her gün odaya gidip beni affetmen için dua ettim. Tanrım.... Senin için ne kadar endişelendiğimi bilemezsin. Ben... o gün kafene geldim. Çok kötüydün. Birinin yardımıyla ancak yürüyebiliyordun. Arkadaşın çok korkmuştu ve... Sen beni fark etmedin. Ben... 

TROPICAL NIGHT  |  (Wonho OC) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin